"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye “stratejik kartı” iyi kullanmalı

Cevher İLHAN
25 Mayıs 2022, Çarşamba
Bir yığın iç ve dış problem arasında Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik taleplerini “veto”da “tek kişilik yönetim”in zikzaklı tutarsızlığı, “dış politika”nın düşürüldüğü girdabı ifşa ediyor.

Aslında Cumhurbaşkanı’nın “NATO üyeliğine olumlu bakmıyoruz” çıkışı üzerine Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinisto’nun “Sayın Erdoğan, ‘NATO üyeliğinize karşı çıkmayacağız, sizin lehinize olumlu bakacağız’ diye söz verdi, şu ana kadar Türkiye’nin açıklamaları hep tam tersiydi” sözleriyle şaşkınlığını izharı, diplomasisiz dış politikanın çelişkili çıkmazını deşifre ediyor. 

Öncelikle “iki ülkenin teröre verdiği destek”ten Cumhurbaşkanı’nın “Otuz teröristi istedik ‘vermeyiz’ dediler” şikâyetine, “boşuna gelmesinler”den Saray sözcüsünün “Türkiye kapıyı kapatmadı” açıklamasına ve en son Cumhurbaşkanı’nın “Bizim evet dememiz mümkün değil”e varan tenâkuzlarla iç kamuoyuna NATO üzerinden ABD ile “pazarlık yapmaya çalışıldığı” havası veriliyor. 

Deneyimli diplomatlar, ekonominin çöküşüyle halk desteğinin hızla eridiği süreçte, bu meselenin millete karşı “NATO’ya rest çekti!” diye propaganda malzemesi yapılmasının, diplomasinin opsiyonlarını da yok ettiğini, Türkiye’nin elini zayıflatıp tezlerinde etkisizleştirdiğini uyarıyorlar. 

TEPKİLER VE RESTLER BOŞA ÇIKIYOR…

Vakıa şu ki AKP iktidarında Dışişleri’nin ve diplomasinin dışlanmasıyla ABD ile ilişkilerin “dostum Trump’la şahsî diyalog”a hapsolduğu vartada Amerikan yönetimi Türkiye’yi “düşman ülke kategorisi”ne sokarak Kongre’den geçirdiği “ABD’nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele yasası (CAATSA)” kapsamında ağır ekonomik yaptırımlar dayatılıyor.

Bundandır ki Cumhurbaşkanı’nın yakınmasıyla, Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda 50 bin TIR’la silâh ve mühimmat desteğiyle Türkiye’nin yanıbaşında 100 bin PYD/YPG militanına silâhlı eğitim verip “ordu” kurduran ABD’ye bu örtülü restinin de sonuçsuz kalacağından endişe ediliyor. 

Zira Ankara’dakiler, bir yandan ABD’ye sözde meydan okurken, diğer yandan Mehmetçik Conilerle sahada ortak devriye geziyor. 

Fırat’ın batısında bir “küçük Afganistan” haline getirilen İdlib bölgesinde Cumhurbaşkanı’nın “bize verilmeyen silâhlar verildi” diye hayıflandığı süreçte ABD ile savaş ortaklarının maşa olarak istimal ettiği IŞİD ve El Nusra benzeri El Kaide’den kopma radikal örgütlerin Suriye ordusu ile “vekâleten” savaştırılması fitnesine “paralı askerler” ÖSO ile katılıyor.  

SIĞ SİYASİ SUİİSTİMALLERLE “İÇ SİYASET MALZEMESİ” 

Özetle, ABD ile emperyal ecnebilerin oldubittilerine güya itiraz eden Ankara’nın, diğer taraftan işgal-sömürü politikalarını uygulaması, Türkiye’nin haklı tepkilerini ve tehditlerini boşa çıkarıyor.  

Oysa konunun uzmanları, haklı taleplerin basit politik rant beklentileri uğruna harcanmaması gerektiğini ikaz ediyorlar.  

Yine “dış güçler” çarpıtmalarıyla konuyu iç politika malzemesi haline getirip seçimlerde “Bakın, NATO’ya kafa tuttuk!” türü “çıkışlar”la, günübirlik sığ siyasi suiistimaller yerine, gerçekçi ve dengeli stratejiler uygulanması gereğine dikkat çekiyorlar. 

Türkiye elindeki kozları, “stratejik kartı” çok iyi kullanmalı. Suriye’nin ve bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin sağlanmasıyla Ortadoğu’da barış ve istikrarı temin için değerlendirmeli.

Okunma Sayısı: 1163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı