Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursî’nin ölmesinin ardından Mısır yönetimini sorumlu tutan Avustralyalılar Melbourne’de gösteri düzenledi.
Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî’nin ölmesinden Mısır yönetimini sorumlu tutan Avustralyalılar Melbourne’de gösteri düzenledi. Melbourne’de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Broadmeadows semtindeki Hume Belediyesi meydanında düzenlenen gösteriye Avustralyalı Türklerin yanı sıra farklı etnik kökenlerden vatandaşlar katıldı.
Şehirde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının organizasyonunda düzenlenen ve Kur’ân-ı Kerîm okunarak başlayan gösterideki konuşmalarda, Mursî’nin ölümünden sorumlu tutulan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve yönetimi sert sözlerle kınandı. Darbeci yönetim aleyhine sloganlar atan göstericiler, üzerinde Muhammed Mursî’nin fotoğrafının yer aldığı “Şehit Başkan Mursî” yazılı pankartları taşıdı.
Gösterinin organizasyon komitesindeki Mısır kökenli Avustralyalı Mamoud Hegazy, Mursî’nin ölümünden Mısır rejiminin sorumlu olduğunu söyledi. Sisi rejiminin hapishanedeki şartları bilerek ağırlaştırdığını vurgulayan Hegazy, “Mursî’nin ölümünden kesinlikle Mısır rejimi sorumlu. Ona asla sağlıklı yiyecek vermediler, cezaevinde iyi şartlarda kalmadı. Sağlıklı bir ortan sunmadılar, gerçek tedavi görmedi. Tansiyon ve şeker hastasıydı. Bilerek onu tıbbî yardımlardan ve sağlıklı yiyeceklerden mahrum bıraktılar, yemeklerini vaktinde vermeyerek farklı sağlık sorunlarıyla baş başa bıraktılar.” ifadelerini kullandı.
Demokrasiye operasyon yapıldı
Mısır’daki darbe ve ardından yapılan idamlara sessiz kalan Batı dünyasının gözleri önünde yaşanan insan hakları ihlâllerine çifte standart uygulayarak sessiz kaldığını hatırlatan Hegazy, “Demokrasiye operasyon yapıldı. Dünya Mısır ve Orta Doğu’da olanlara sessiz kalıyor aslında demokrasiyi savunduğunu söyleyen Batı dünyası demokrasiye karşı davranış sergiliyor.” diye konuştu. Melbourne’deki Moreland Belediyesi Encümen Üyesi Sue Bolton da Mursî’nin ölümüyle ilgili uluslar arası bir araştırma yapılması gerektiğini ifade ederek “Mursî gibi çok tanınmış birini öldürebildiklerine göre sadece aileleri ve arkadaşları tarafından bilinen on binlerce Mısırlıya kim bilir ne yapıyorlar. Bununla sadece Müslüman Kardeşler destekçilerini ve Mursî’yi destekleyenleri kastetmiyorum. Belki sendikacıdırlar, belki sol görüşlüdürler insan hakları savunucuları. Çünkü aynı görüşte olmayan Mısır’daki insanlar üzerinde çok büyük bir baskı var ve hepsi tehdit altında.” şeklinde konuştu.
AA