Fransız Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve Türkiye-AB uzmanı Didier Billion, “En büyük hata Türkiye ile köprülerin atılması olacaktır. Türkiye ile ilişkilerimizi yeniden ete kemiğe büründürmeliyiz” dedi.
Avrupa Birliği’nde uzun zamandır yaşanan politik gelişmeler 26 Mayıs’ta yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerine yansıdı. Aşırı sağ dalgadan, liberallere, Avrupa yanlılarından ‘Euro-skeptiklere’ kadar tüm eğilimler Avrupa Parlamentosu’ndaki yerini aldı. Yeni Avrupa’da Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?AB, Türkiye olmadan bu dosyalarda ağırlığını koyabilir mi? Kopma noktasına gelen müzakereler yeniden canlandırılabilir mi? Yoksa Avrupa Parlamentosu’nun “müzakereler askıya alınsın” önerisi Komisyon tarafından kabul mü görür? VOA’ya konuşan Fransız Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve Türkiye-AB uzmanı Didier Billion, yeni AB’nin Türkiye’ye nasıl baktığını ve neler yapılması gerektiğini değerlendirdi.
Diyalog koparılmamalı
“Türkiye ile de ilişkilerin yeniden yapılandırılması gerekir” diyen Didier Billion, şunları ifade etti; “Türkiye ile ilişkileri yeniden rayına koymalıyız. Sadece ekonomik ve askeri alanda değil, Türkiye ile binlerce proje planlayabiliriz. Ekonomi, enerji, kültür... Tam üyelik önümüzdeki 5-10 yılda olmayacak, ama bu süre içinde en büyük hata Türkiye ile köprülerin atılması olacaktır. Türkiye ile ilişkilerimizi yeniden ete kemiğe büründürmeliyiz. AB’nin bölgedeki politik ve ekonomik çıkarları, Türkiye’nin katkısı olmadan savunulamaz. İşte bu noktadan hareketle mantık yürütmek gerekir. Bunun dışındaki sözler edebiyattır. Eğer Türkiye’nin önemli bir ortak olarak kalmasını istiyorsak, diyaloğu korumak gerekir. Şartlar çok zor olsa bile. Bu elbette, Türkiye’de olup bitenleri kabul etmek anlamına gelmiyor. Türkiye’den beklenen ilerlemeler konusunda beklenti seviyesini yüksek tutmaya devam etmek gerekir. Ama diyaloğu koparmamak lâzım.”