Yeni Asya Neşriyat’tan çıkan Bediüzzaman Said Nursî Albümü, Üstad Hazretlerinin üç hayat devresi dikkate alınarak yazılan metinleri ve resmedilen tablolarıyla aynı zamanda ‘resimli bir tarihçe-i hayat’ hüviyetinde. Çalışma 117 tablo, her tablo için kaleme alınan metinler ve seçilen risale pasajlarından meydana geliyor.

Ruh inceliğinin ve zarâfetinin bir tezahürü olarak değerlendirilebilecek güzel sanatlar, Kâinat Sanatkârının en nadide bir eseri olan “insan” denilen varlığın, şu fânî gök kubbede bıraktığı en hoş sadâlardan. Kimbilir belki de ebediyete meftun olan ruhun, geçici âlemde kalıcı bir iz bırakma çabasının yansıması. El sanatları, ses sanatları, görsel sanatlar, edebî sanatlar vs. hep bu mütehassis ruhun birer meyvesi.

Hakiki güzellik
Tabii, sanatın hakikî güzellik ve kalıcılığı da ruhtan yansıyan güzel manalar nisbetinde oluyor. Bediüzzaman “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fânî dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme” derken bu hususa dikkat çekiyor. Yine o, “Malûmdur ki mevzun ve muntazam ve mükemmel ve güzel sanatlar, gayet güzel bir programa istinad eder. Mükemmel ve güzel bir program ise, mükemmel ve güzel bir ilme ve güzel bir zihne ve güzel bir kabiliyet-i ruhiyeye delâlet eder. Demek, ruhun manevî güzelliğidir ki ilim vasıtasıyla sanatında tezahür ediyor” diyor.

O halde, ruha ait manevî bir güzellik var ki, ilim ve sanat vasıtasıyla tezahür etmek istiyor. İşte insanoğlunun ortaya koyduğu güzel sanatların arkasında böylesi bir fıtrat saklı.
Yeni Asya Neşriyat’tan bu ay çıkan “Tablolarla Bediüzzaman Said Nursî Albümü” de ‘güzel bir kabiliyet-i ruhiyeye’ işaret eden, ‘ruhun manevî güzelliğini’ tezahür ettiren bir çalışma. Ressam İsmail Özdemir’in gözünün nuru.

Bediüzzaman Said Nursî’nin ‘Eski Said, Yeni Said ve Üçüncü Said’ olmak üzere bütün hayat safhalarına ait farklı tabloların kronolojik olarak sıralandığı albümde, resmedilen mekân, şahıs veya nesnelerin hikâyesi de anlatılıyor. Bu yönüyle sadece bir albüm çalışması değil, aynı zamanda Bediüzzaman’ın ‘resimli bir tarihçe-i hayatı’ hüviyetinde.
NURLU HAVA SOLUNACAK

Sayfalar arasında gezinirken, gözünüz tabloları temâşâ etmekle kalmayacak, metnin de yardımıyla hayaliniz o mekânlarda dolaşacak, Bediüzzaman’ın nurlu ve ibretlik hayatına farklı bir tatta şahit olacaksınız. Tablolarla ilgili Risale-i Nur’dan ve bilhassa Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayat eserinden seçilip sayfalara yerleştirilen orijinal risale metinleri ise ayrı bir nurlu havayı solumanıza yardımcı olacak.

Çalışma 117 tablo, her bir tablo için kaleme alınan metinler ve seçilen risale pasajlarından meydana geliyor. Muhtelif ebatlardaki tuvaller üzerine akrilik veya yağlı boya tekniğiyle çalışılan tablolar, titizlikle gerçekleştirilen fotoğraf çekimleriyle esere aktarıldı.

EŞSİZ BİR ALBÜM
Ressam İsmail Özdemir’in ifadesiyle “mütesanid bir heyetin şahs-ı mânevîsi” ile ortaya çıkan bu eşsiz albümü, Üstad Bediüzzaman’la ilgili muhtelif türdeki çalışmaları yayıncılık dünyasına kazandırmakla insanlığın istifadesine arz etmeyi gaye edinmiş yayınevimiz Yeni Asya Neşriyat olarak, şahs-ı manevînin kabulüne mazhar olması duasıyla siz değerli okurlarımıza takdim etmekten büyük şeref duyuyoruz.

Bu vesileyle, başta ressam İsmail Özdemir olmak üzere, metin yazarı Ahmet Dursun’a, hazırlık safhalarında eserin genel kurgusunu yürüten Dr. Ömer Önbaş’a, saha danışmanlıklarında bulunan İslâm Yaşar ve İbrahim Özdabak’a, fotoğraf çekimlerini titizlikle gerçekleştiren Erhan Akkaya ve Bektaş Yöndem’e ayrı ayrı teşekkürü borç biliriz.
İstifadeli, bereketli, feyizli bir temâşâ ve okuma dileriz.
(Bu metin “Tablolarla Bediüzzaman Said Nursî Albümü”nün Takdim yazısından alınmıştır.)

***
Resimlerim Bediüzzaman’ı anlatma fırsatı veriyor
RESSAM İSMAİL ÖZDEMİR: HATIRALARI YAŞAYARAK ÇİZDİM

Yeni Asya Gazetesi yönetim kurulu eski başkanı ressam İsmail Özdemir, “Neden dağ, deniz, kayık resmi çalışmadığımı soruyorlar. Ben de onlara çalıştığım resmin konusu hakkında Üstadın hatıralarından bahsediyorum, Üstadı anlatıyorum. Çalıştığım resmin konuları bana Üstadı başkalarına anlatma fırsatı veriyor” dedi. İsmail Özdemir, Nisan 2020’de Asım Tongaz’ın Yeni Asya’da yayınlanan röpartajında şunları söyledi:
Üstadın sıkıntılarını hissettim

“Resim yaparken öyle bir halet-i ruhiye oluyor ki, bazen o resimde konu olan hatırayı yaşıyor gibi hissediyorum. Meselâ, bir minare yapıyorum. Üstad bu minare etrafında dönmüş, o bölgede zaman geçirmiş. Afyon’daki evi Isparta’daki evi resme konu ederken, kendimi hep o hatıraları yaşıyor gibi hissediyorum. Üstadın oralarda yaşadığı sıkıntıları hissediyorum. Resim yaparken insan bir konsantrasyona giriyor, kendini farklı bir âlemde hissediyor. Resim yaparken, atölyeme gelenler oluyor, resimlerime bakıyorlar, herkesten farklı çalıştığımı, neden bu konuyu seçtiğimi soruyorlar. Neden dağ, deniz, kayık resmi çalışmadığımı soruyorlar. Ben de onlara çalıştığım resmin konusu hakkında Üstadın hatıralarından bahsediyorum, Üstadı anlatıyorum. Çalıştığım resmin konuları bana Üstadı başkalarına anlatma fırsatı veriyor. Üstadın kaldığı bir evin resmini yaptıktan sonra evimin bir odasına, duvara asmıştım. Bir misafirim böyle bir eski ev resmini niçin yaptığımı sormuştu. Ben de ona Üstad’dan bahsetmiştim. Yaptığım bir resmin Üstadı başka insanlara anlatma fırsatı verdiği için çok sevinmiştim.”