"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlân edilmemiş sıkıyönetim

13 Aralık 2019, Cuma 00:46
Herhangi bir sebep olmadan polisin insanları durdurup kimlik sorması, arama yapması, bekletmesi yaygın ve sürekli bir uygulamaya dönüştü. Avukat Mahir Arduç, polisin bu uygulamasını “ilân edilmemiş bir sıkıyönetim” olarak tanımlıyor.

Şehirlerde metro çıkışı, otobüs durakları, vapur iskelesi önlerinde, kalabalık meydanlarda bekleyen ve gelip geçenleri durdurup kimlik isteyen polisler. Neden istendiğini bilmeden, sormaya da çekinerek kimliğini uzatan ve GBT (genel bilgi taraması) yapılırken polisin sorularına cevap veren insanlar. Yahut il ve ilçe girişlerinde konuşlanan polisin durdurduğu otobüs, minibüs, özel araçlarda seyahat eden herkesin kimliğinin toplanması, GBT yapılana kadar beklenmesi, bazen yolcuların indirilip aracın aranması… Herhangi bir olağanüstü durum olmaksızın ülkenin her yerinde, günün her saatinde rastlanan bu görüntüler uzun süredir yerleşik hale geldi. Avukat Mahir Arduç, “GBT bir özgürlük sorunudur” başlıklı makalesinde, polisin bu uygulamasını “ilân edilmemiş bir sıkıyönetim” diye niteliyor. Son zamanlarda mahalle bekçilerinin de giderek yaygınlaşan bir şekilde kimlik kontrolü yapmaya başlaması ise tartışmayı alevlendirdi.  Hukukçular ve emekli emniyet müdürleri, uygulamanın hukuka ve yasaya aykırı olduğu konusunda hemfikir.

 

Hukukçular karşı çıkıyor

2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu’na, 2007’de eklenen 4/a maddesi ile polisin “durdurma ve kimlik sorma” yetkisinde yeni bir düzenlemeye gidildi. Polisin bu yetkiyi hangi durumlarda ve ne şekilde kullanacağı tek tek sıralanan maddeye göre durdurma için “makul sebep” şartı var. Hukukçular ucu açık olduğu için bu maddeye karşı çıkıyor. Avukat Tamer Doğan, birkaç gün önce metro çıkışında kendisini durdurup kimlik isteyen sivil polisle aralarında geçen tartışmayı anlatıyor. İbraz ettiği kimliğini polisin çekiştirmesi üzerine elinde sımsıkı tutup vermediği için yetki tartışmasına girdiklerini ve sonunda polisin “neyse” diyerek bıraktığını anlatıp şu değerlendirmeyi yapıyor: “Pazardan karpuz seçer gibi ‘Sen gel, şöyle geç’ diyerek sürekli olarak GBT, ince arama yapan, PSVK madde 4/a’yı işine geldiği gibi yorumlayan kolluk güçleri OHAL’deki yetkilerini bırakmak istemiyor.”

Bekçi kimlik soramaz

Yasaya aykırı şekilde insanları durdurup kimlik soran sadece polis değil. Parklarda, açık alanlarda, insanları rahatsız edecek şekilde kimlik soran bekçiler hakkında giderek artan şikâyetler var. Avukat Ayhan Erdoğan, “Bekçi kimlik soramaz, böyle bir yetkisi yoktur” diyor. DW Türkçe’nin haberine göre, İzmir’de yaşanan bir olay mahkemeye yansıdı ve 35. Asliye Ceza Mahkemesi, bekçilerin böyle bir görevi olmadığını teyit etti. Mahkeme kararı basına yansıyınca Emniyet Genel Müdürlüğü, “Yönetmeliğe göre bekçilerin kimlik sorma yetkisi var” diye açıklama yaptı. Ancak avukat Erdoğan, “Her yönetmelik bir kanuna dayanır. Mahalle bekçileriyle ilgili yönetmelik kanuni dayanaktan yoksun. O yönetmeliğin içerdiği tüm hükümler hukuk açısından çöp anlamındadır” diyor.

 

Okunma Sayısı: 3141
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı