Yeni Asya Medya Grup A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, Kocaeli pikniğinde yaptığı konuşmada Risale-i Nur mesleğinin sahabe mesleği olduğunu belirterek, “Bizim olmazsa olmazımız meşveret ve şuradır” dedi.
Kocaeli'de muhabbet sofrası
Geniş bir katılımla gerçekleşen Yeni Asya İzmit Temsilciliği ile Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı’nın düzenlediği Geleneksel Yeni Asya Okuyucuları Pikniğindeki uhuvvet buluşmasına konuşan Atik, Risale-i Nur mesleğinin temelini oluşturan sahabe mesleğinin meşveret ve şûra esasına dayandığını belirterek, Allah rızası için birlikteliğin büyük bir kuvvet olduğunu ifade etti.

“1111 gibi büyük bir kuvvet”
Atik, Bediüzzaman Said Nursî’nin, “Dört tane “1” yan yana yazıldığında “1111 gibi büyük bir kuvvet doğar” sözünü hatırlatarak, “Dünyada kalbi, ruhu, dimağı Allah rızası için atan böyle bir ordu yok” dedi.
Kocaeli pikniğinde toplanma vesilesi olarak birkaç sebebe dikkat çeken Atik, “Bugün, yıllar önce depremde vefat eden kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Ayrıca ülkemizde ve dünyada yaşanan yangın, sel ve felâketleri Risale-i Nur’dan anladığımız hakikatlerle bir uyarı olarak kabul ediyoruz. Allah insanlara bir haber gönderiyor aslında. Bu ikazın farkında olarak yaşayalım inşallah” ifadelerini kullandı.

Suriye’de Risale-i Nur kararı
Atik, tevafuken bir gün önce gazetede yer alan bir gelişmeyi de hatırlatarak, “Suriye’de bir kısım âlimin başvurusuyla, devlet ricalinin Risale-i Nurların camilerde okutulması için verdiği onayı manşetimize taşıdık. Bu bir müjdedir. Devamının Türkiye’de olmasını arzuluyoruz.

Üstadımız ne buyuruyor, herkes her şeyi deneyecek, Risale-i Nur’a tâbi olacak. Çünkü hem sahabe mesleği, hem de Hz. Hasan’ın bırakmış olduğu hilafetin devamıdır Risale-i Nur. Ufak tefek şahsî kırgınlıkları bir tarafa bırakarak, şahs-ı manevînin başarıya ulaşması için kalplerimiz ittihad ettirmek zorundayız” dedi.
“Artık mızrak çuvala sığmıyor”
Anadolu’nun farklı şehirlerinde düzenlenen programlara işaret eden Atik, “Bu katıldığım 5 ya da 6. piknik. Elhamdülillah büyük kalabalıklarla bu fiilî duayı yapıyoruz. Bizim olmazsa olmazımız meşveret ve şûrâdır. Her zamankinden daha fazla birbirimizi anlamamız, konuşmamız gerekiyor” dedi. Atik, “Artık zındıka komitesi ne yapacağını bilemez halde. Bütün kozlarını oynadı, bütün fesatlıkları yaptı. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bütün dünya vicdanların harekete geçmesini, insanlığın ön planda olmasını arzu ediyor. Bu işin bayrağı Risale-i Nur’dur. Madem Mehdi’nin bıraktığı emaneti muhafaza ediyoruz, bu vazifeye lâyık hareket etmekle mükellefiz” ifadelerini kullandı.

“Kararların arkasında durmalıyız”
“Bu emaneti ancak meşveret ve şûrâ mantığını doğru anlayarak, doğru yaparak neticelendirebiliriz” diyen Atik, “Farklı fikirlerimiz olabilir, farklı çözüm şartlarımız da olabilir. Ama nihayetinde ne yapacağımızı oylama ile neticelendirdiğimize göre bir araya gelip konuştuktan sonra aldığımız kararı kime uygulattıracaksak, kime yetki verdiysek onların arkasında maddî-manevî durmamız lâzım. Ne zamana kadar? Yanlış yaptıkları zamana kadar. Sizin elinizde, istediğinizi seçersiniz, istemediğinizde ‘Sağ ol teşekkür ederim, bu kadarmış’ deyip indirebilirsiniz. Bu şuurla yönetim çalışırsa bizim alt edemeyeceğimiz problem yok, buna inanıyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.