Yeni Asya İzmit Temsilciliği ile Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı’nın düzenlediği Geleneksel Yeni Asya Okuyucuları Pikniği, geniş bir katılımla gerçekleşti.
Kocaeli - Ali DÖNMEZ
Fotoğraflar: Süleyman Alp ÖZCAN
Yeni Asya İzmit Temsilciliği ile Çamlık Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı tarafından düzenlenen geleneksel Kocaeli pikniği, Türkiye’nin birçok ilinden gelen katılımcılarla, Kocaeli SEKA Kamp Alanı’nda gerçekleştirildi.

Kur’ân tilaveti, Risale-i Nur dersi ve yağmur duasıyla dopdolu geçen program; kardeşlik, birlik ve muhabbetin pekişmesine vesile oldu.

Geniş katılım
Kocaeli’de düzenlenen programa Kahramanmaraş, Sakarya, Yalova, İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Düzce, Konya, Bilecik, Yozgat, Ankara, Eskişehir, Kırıkkale, İzmir, Manisa ve Şanlıurfa gibi birçok ilden katılım oldu.

Vefat edenler dualarla yâd edildi
Sabah kahvaltısıyla başlayan programda, 17 Ağustos depreminde ve diğer depremlerde vefat edenler başta olmak üzere, Risale-i Nur talebeleri ve tüm ehl-i iman için Kur’ân-ı Kerîm okunarak dualar edildi.

Ali Yılmazcan, Kasım Cesur, Yalçın Günday, Mustafa Yılmaz ve Mustafa Başkarcı hocaların tilâvet ettiği aşr-ı şerifin duası Abdurrahim Peker tarafından yapıldı.

Neşriyat standına ilgi
Yeni Asya Neşriyat’ın açtığı stantta, birçok eser sergilendi. Piknikte bulunan yazarlar da kitaplarını imzalayarak, okurlarıyla sohbet ettiler.

Külliyatın yeni baskısı tanıtıldı
Yeni Asya Medya Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Cesim Aydın ise yeni baskısıyla okuyuculara sunulan Risale-i Nur Külliyatı hakkında bilgi verdi.

Cesim Aydın şöyle konuştu:
“Risale-i Nur Külliyatı şimdi yepyeni iki özel baskıyla karşınızda. Orta boy, esnek bez cilt ve termo deri seçenekleriyle, özel tasarımı, okunabilirliği arttıran puntoları ve zengin içeriğiyle Risale-i Nur’a yakışır bir külliyat! Ayraçlı kapak, dipnotlar ve izahlarla desteklenmiş özel bir seri. Ayrıca ‘Eski Said Dönemi Eserleri’ hediyeli!”

Dersin konusu: Yağmur Duası
Öğle namazının ardından Abdurrahim Peker’in yaptığı Risale-i Nur dersinde, yağmur duasının hikmeti ve ibadetin hakikî anlamı işlendi. Yağmur duasının sadece bir netice beklentisiyle değil, ibadetin asıl gayesi olan İlâhî rızayı kazanma gayesiyle yapılması gerektiği vurgulandı.

Derste Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin bu konudaki açıklamalarına geniş yer verildi. Yağmursuzluğun, dua ve ibadet zamanı olduğu, neticenin Allah’a ait olduğu ve asıl faydanın manevî olduğu hatırlatıldı.

Dersin sonunda cemaatle birlikte yağmur duası yapıldı.

Manevî ve sosyal atmosfer
Çocuklar ve aileler için çeşitli oyunlar düzenlenirken, program yemek ve dondurma ikramlarıyla devam etti.



Katılımcılar, hem sosyal, hem de manevî açıdan zengin bir atmosferde buluşmanın mutluluğunu yaşadı.


Katılanlara teşekkür ve dua
Etkinliğe; Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu üyeleri İzzet Atik, İbrahim İriboz, Mehmet Pekel, Orhan Kaşlıoğlu ile yönetim kurulu eski üyeleri Ali Vapurlu, Ali Yılmazcan, Bilal Sürücü, Şemsettin Çakır ve Mehmet Ali Çiftkaya katıldı.

Piknikte, Yeni Asya gazetesi yazarlarından Osman Zengin, Mehmet Ali Kaya, Ahmet Dursun, İbrahim Ersoylu, Abdil Yıldırım, Sebahattin Yaşar ve Yeni Asya’nın ilk Yazı İşleri Müdürü Sabahattin Aksakal ile “Son Şahitler”den Rıdvan (Erdoğan) Utangaç da yer aldı.

Etkinlik, “uhuvvet ve muhabbetin pekişmesi duası” ile sona erdi.

Katılımcılar, gelecek yıl yeniden buluşma temennisiyle programdan ayrıldılar.



***
Meşveret ve şûrâ vazgeçilmezimiz
Yeni Asya Medya Grup A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, Risale-i Nur mesleğinin sahabe mesleği olduğunu belirterek, “Bizim olmazsa olmazımız meşveret ve şuradır” dedi.
Yeni Asya Medya Grup A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, Kocaeli pikniğinde yaptığı konuşmada Risale-i Nur mesleğinin temelini oluşturan sahabe mesleğinin meşveret ve şûra esasına dayandığını belirterek, Allah rızası için birlikteliğin büyük bir kuvvet olduğunu ifade etti.

“1111 gibi büyük bir kuvvet”
Atik, Bediüzzaman Said Nursî’nin, “Dört tane “1” yan yana yazıldığında “1111 gibi büyük bir kuvvet doğar” sözünü hatırlatarak, “Dünyada kalbi, ruhu, dimağı Allah rızası için atan böyle bir ordu yok” dedi. Kocaeli pikniğinde toplanma vesilesi olarak birkaç sebebe dikkat çeken Atik, “Bugün, yıllar önce depremde vefat eden kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Ayrıca ülkemizde ve dünyada yaşanan yangın, sel ve felâketleri Risale-i Nur’dan anladığımız hakikatlerle bir uyarı olarak kabul ediyoruz. Allah insanlara bir haber gönderiyor aslında. Bu ikazın farkında olarak yaşayalım inşallah” ifadelerini kullandı.
Suriye’de Risale-i Nur kararı
Atik, tevafuken bir gün önce gazetede yer alan bir gelişmeyi de hatırlatarak, “Suriye’de bir kısım âlimin başvurusuyla, devlet ricalinin Risale-i Nurların camilerde okutulması için verdiği onayı manşetimize taşıdık. Bu bir müjdedir. Devamının Türkiye’de olmasını arzuluyoruz. Üstadımız ne buyuruyor, herkes her şeyi deneyecek, Risale-i Nur’a tâbi olacak. Çünkü hem sahabe mesleği, hem de Hz. Hasan’ın bırakmış olduğu hilafetin devamıdır Risale-i Nur. Ufak tefek şahsî kırgınlıkları bir tarafa bırakarak, şahs-ı manevînin başarıya ulaşması için kalplerimiz ittihad ettirmek zorundayız” dedi.
“Artık mızrak çuvala sığmıyor”
Anadolu’nun farklı şehirlerinde düzenlenen programlara işaret eden Atik, “Bu katıldığım 5 ya da 6. piknik. Elhamdülillah büyük kalabalıklarla bu fiilî duayı yapıyoruz. Bizim olmazsa olmazımız meşveret ve şûrâdır. Her zamankinden daha fazla birbirimizi anlamamız, konuşmamız gerekiyor” dedi.

Atik, “Artık zındıka komitesi ne yapacağını bilemez halde. Bütün kozlarını oynadı, bütün fesatlıkları yaptı. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bütün dünya vicdanların harekete geçmesini, insanlığın ön planda olmasını arzu ediyor. Bu işin bayrağı Risale-i Nur’dur. Madem Mehdi’nin bıraktığı emaneti muhafaza ediyoruz, bu vazifeye lâyık hareket etmekle mükellefiz” ifadelerini kullandı.
“Kararların arkasında durmalıyız”
“Bu emaneti ancak meşveret ve şûrâ mantığını doğru anlayarak, doğru yaparak neticelendirebiliriz” diyen Atik, “Farklı fikirlerimiz olabilir, farklı çözüm şartlarımız da olabilir. Ama nihayetinde ne yapacağımızı oylama ile neticelendirdiğimize göre bir araya gelip konuştuktan sonra aldığımız kararı kime uygulattıracaksak, kime yetki verdiysek onların arkasında maddî-manevî durmamız lâzım. Ne zamana kadar? Yanlış yaptıkları zamana kadar. Sizin elinizde, istediğinizi seçersiniz, istemediğinizde ‘Sağ ol teşekkür ederim, bu kadarmış’ deyip indirebilirsiniz. Bu şuurla yönetim çalışırsa bizim alt edemeyeceğimiz problem yok, buna inanıyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.