"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sav kasabasındaki hizmet

Halil ELİTOK
08 Eylül 2022, Perşembe
Isparta’nın merkeze bağlı Sav Kasabası, Davraz dağının eteğine kurulmuş yeşillikler içerisinde şirin bir kasabadır.

Devlet bir yandan yeni latin alfabesini öğretmek, okutma-yazmayı teşvik etmekle meşgulken işgüzar bürokrat ve memurlar, Risale-i Nurları Kur’an harfleriyle yazan ve okuyanları takip, tutuklama ve mahkemelere sevk etmede âdeta yarışıyorlardı. Bütün bu sıkıntı, takip ve zulümlere rağmen Risale-i Nur’a koşanlar ve onunla mânevi dünyalarını ışıklandıranlar her gün artıyordu.

Sav’ı tarihe taşıyacak olan Hafız Mehmet Afşar’ın gönlüne ışık düşmesiyle başlıyor. Çanakkale Gazisi, Hacı Hafız Mehmet, Sav’da öğrenci okutuyor, nüfuz sahibi ve herkes sayıyor ve seviyor.

Isparta’da alış-veriş esnasında bir dükkanda 10. Sözü görüyor. Şöyle bir karıştırınca sahibinden kitabı istiyor. O da veriyor. Eve gelince kitabı okuyor. İçinde Bediüzzaman’ı görme arzusu ile Barla’ya gitmeye karar verir ve atıyla Barla’ya gider. Bediüzzaman onu dışarıda karşılar. Ona ismiyle hitap ediyor. (Hacı Hafız Mehmed içinden benim ismimi nereden bildi diye hayret ediyor). Hacı Hafız Mehmet hediyesini takdim ediyor. Üstad: “Biz hediye almayız, fakat seninkinin karşılığını vereyim” diyor. Karşılığını veriyor. Bediüzzaman, imani sohbetten sonra Hacı Hafız Mehmet, babasının selamını iletiyor, dua istediğini söylüyor.

Bediüzzaman: “Sen askerlik yapmadın, bilmezsin. Nöbette ve vazifede olanların yemekleri ayrılır. Çarşıya kaçak gidenlerin yemekleri ayrılmaz. Bunun gibi bizim de dua vaktimiz vardır. Dua vakti huzurda bulursa duayı alır. Kaçak çarşıya gidenler gibi huzurda bulunmazsa duayı alamaz. Seher vakti uyanık olursa baban istifade etmiş olur. Uyursa duadan mahrum kalır” diyor.

Üstad Bediüzzaman, Hacı Hafız Mehmed’e Risale-i Nurların ehemmiyetinde uzun uzun bahsediyor. Şöyle diyor: “Bu asrın hizmeti budur. Sen bu eserleri yazarsın” deyip birkaç nüsha risale veriyor. Hacı Hafız Mehmet, bu aşk ve şevkle Sav’a dönüyor. Sav’a döndüğünde Üstadına verdiği sözü tutuyor, azim ve şevkle Risale-i Nur hizmetine başlıyor. Risale-i Nur’u yazma işlerini hızlandırıyor. Böylece Sav’da Risale-i Nur hizmeti hummalı bir şekilde başlamış oluyor. Bundan dolayı Bediüzzaman, fedakârlıkta sınır tanımayan Savlılarla birlikte bulunmak istiyor. İçinde onların arasında yaşama arzusu uyanıyor. Bediüzzaman, Sav’daki yoğun Risale-i Nuru yazma çalışmalarının sürmesi ve dikkat çekmemek için Sav’a gitmiyor.

Hacı Hafız Mehmed’in sağ kolu Marangoz Ahmed, ihlâs ve samimiyetle Risale-i Nur’un hizmeti için çalışıyor. Hem yazıyor ve hem de evlat ve iyaline yazdırıyor. Komşularını da teşvik ediyor. Yazılan Risaleleri torbasında taşıyor iş yerinde işçilerine okuyor. Böylelikle Üstadın taktirine mazhar oluyor. Hasan Kurt’un anlattığına göre Bediüzzaman, Marangoz Ahmed’in vefatında Emirdağ’ında bulunuyor. İki gün sonra gelip kabrini ziyaret ediyor, Yasin-i şerif okutuyor. Marangoz: “Şehit, şehit, şehit!” diye üç sefer tekrarlıyor.[1]

Risale-i Nur’u yazma işi her geçen güz katlanarak devam ediyor. Bu hususta Sav kahramanlarında Tevfik Gül, Üstadın şöyle dediğini naklediyor: “Kardeşlerim, bütün Âlem-i İslâm Türkiye’ye; Türkiye Isparta’ya; Isparta Sav’a; Sav, Risale-i Nur’a; Risale-i Nur, Kur’an’a; Kur’an-ı Azimüşşan’da Arş-ı Âla’ya bağlıdır. Ben Sav Karyesini Camiu’l-Ezher olarak kabul ediyorum” diyor.[2]    

Dipnotlar:

[1]Koçoğlu, Himmet; Isparta Kahramanları, s.134.

[2]Aksu, İbrahim; Barla’dan Isparta’ya Risale-i Nur Hizmeti Rehberi, s.40.D

Okunma Sayısı: 1576
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nahit Topaloğlu

    8.9.2022 08:41:36

    S.A. "Marangoz: “Şehit, şehit, şehit!” diye üç sefer tekrarlıyor.[1]" Bu noktalama işareti ve ifadeyle şu anlaşılıyor: Marangoz kabrinden sesleniyor "Şehit şehit, şehit" diye . Kasdedile Üstadın kabirdeki merhuma seslendiği ise şöyle düzeltilmeli: "Marangoz şehit, şehit, şehit!” diye üç sefer tekrarlıyor.[1] Bâki selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı