"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak-Hukuk ihlâlleri

Hüseyin GÜLTEKİN
14 Kasım 2022, Pazartesi
Yaklaşık otuz bir yıllık meslek hayatım boyunca maruz kaldığım haksızlıkları ve hukuksuzlukları hatırlayıp, bir de şimdi yaşanmakta olan keyfî hak ihlallerine şahit olunca; benim geçmişte yaşadıklarımın şimdi yaşananların yanında denizde damla bile sayılamayacağını anlıyorum.

Öğrencilerime dinî bilgileri verdiğim için, namaz kıldırdığım için, kız öğrencilerimin başları örtülü olduğu için bilhassa sol iktidarlar döneminde hedef haline getiriliyordum. Dinî değerlere mesafeli olan amirlerim beni yazılı veya sözlü olarak ikaz etmekle yetiniyorlardı.

Bir Cuma gününe denk getirilen öğretmenler toplasında Cuma namazına gittiğim için yine bir ilköğretim müfettişinin beni ikaz ederek bazı tavsiyelerde bulunmakla yetindiğini hatırlıyorum.

Bazı bayramlarda başörtülü öğretmenlere izin verdiğim için; 12 Eylül darbe döneminin kudretli komutanlarınca sözlü ve yazılı olarak ifademin alınıp başka da hakkımda herhangi bir işlemin yapılmadığını biliyorum.

Darbe anayasası referandumunda, “Hayır” oyu kullanmanın affedilmez bir cürüm olduğu dönemde sandık başkanı olduğumdan seçmenlere “Hayır” oyu kullanmaları yönünde telkinlerde bulunduğum iddiasıyla; talimatları kanun olarak kabul edilen darbecilerin hedefi haline gelmiştim. Herkes sorgusuz sualsiz benim ihraç edilip içeri tıkılmamı beklerken, ifadeden sonra benim suçsuz olduğuma karar verildi.

5816 sayılı kanuna aykırı hakaret suçlamasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılandım. Hemen herkes tutuklamamı beklerken, ifademi alan hakim tutuksuz olarak ağır ceza mahkemesine sevk edilmeme karar verdi. Yaklaşık iki yıllık bir yargılanmamda cennetmekân Av. Bekir Berk ağabeyin çok şahane müdafaalarından sonra mahkeme heyeti ittifakla beraatime karar verdi.

Bir dönem koalisyon olarak CHP iktidara gelince herkes derhal beni ihracımı beklerken; yalnız idareciliğime son verip, sınıf öğretmeni olarak başka bir yere göndermekle yetindiler.

Muhafazakâr kesime karşı saldırıların yapıldığı 28 Şubat 1997 döneminde gazetemizin çoğu yazarı gibi benim de bir yazımdan dolayı yargılandığım mahkemede; ilk başta mahkum edilmemle beraber temyiz safhasında beraat ettim.   

Geçmişte başımdan geçen ve her ne kadar hukuki bir suç olmasa dahi, bana muarız olan makam sahibi yetkililerin kendilerince bazı sudan bahanelerle de şahsımı mağdur etmeleri mümkün iken oldukça basit ikazlarla, cezalarla yetinmeleri; sevk edildiğim mahkemelerde de suçsuz olduğuma karar verip beraat ettirmeleri… Şimdi de, hiçbir haklı kanunî dayanağı olmayan gerekçelerle ihraç edilmekle yetinilmeyip hapishanelere doldurulan, beraat ettikleri halde işlerine dönmelerine izin verilmeyen binlerce kişinin durumuna şahit oldukça; darbe dönemleri de dahil eskiden az da olsa işleyen bir yargı sisteminin olduğunu anlıyoruz. 

Okunma Sayısı: 1683
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman

    14.11.2022 10:48:48

    Tesbitleriniz tamamen doğru saygı değer Hocam Selam ve muhabbetle

  • Abdullah bilgin

    14.11.2022 09:57:09

    Kıyas yaptığımızda o gün hakimler bu güne göre hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmışlar. Bu gün ogünlere rahmet okutturıyor değerli hocam...

  • Osman Yıldırım

    14.11.2022 09:16:07

    Bahsettiğiniz dönemlerde, adaletsiz ve hukuksuzlukların Kemalizm ve dinsizlik adına yapilmakta idi. Günümüzde ise Din adına dindarlık adına yapılmaktadır. Hani üstad hz.leri Süt bozulursa bir şekilde değerlendirilebilir, ama yağ bozulursa hiç bir şeye yaramaz. Bu bakımdan dindar olarak bilinenler yaptığı zulüm ve haksızlık çok yaralayıcı ve tahrip edici olmaktadır.Günümüzdeki haksızlıkları dindar dindara yapmaktadır. Öncekiler dinden uzak olanlar dindara yapmaktadır bu bakımdan çok yaralayici olmaktadır. Yine bilirsiniz ki eskiden Ywni Asyayi dinden hoşlanmayanlar tenkit ederlerdi günümüzde ise Yeni Asyayi okuyan veya yıllar önce takip edenler veya aynı davayı savunanlar yerden yere vurmakta ve acımasızca eleştirmektedirler. Siyaset tarafgirliği böylesi bir netice vermektedir.

  • Fatih

    14.11.2022 09:07:16

    Tecrübe ile kesinlik kazanan muazzam bir yazı teşekkür ediyorum .

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı