"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Varlığımız kime armağan olsun?

Kadir AKBAŞ
25 Ekim 2018, Perşembe 01:28
Türküm! Böyle başlıyorduk güne, daha doğrusu başlıyordum.

Son Danıştay kararı ile hatırladım o günleri. Bildiğiniz üzere Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde 8 Ekim 2013 tarihinde yapılan değişiklikle ‘And’ımız kaldırılmıştı. Türk Eğitim-Sen bu yönetmelik değişikliğine karşı dâvâ açmıştı. Danıştay da 24 Nisan 2018’de Andımızın tekrar okullarımızda okutulması için karar vermiş. Yani yönetmelik değişikliğini iptal etmiş. 

Batman’da okuduğum ilkokul, bölge dışından, Halfeti’den gelen akraba birkaç aile dışında, tamamiyle ana dili Türkçe olmayan ailelerin çocuklarının devam ettiği bir okuldu. Okul arkadaşlarımızın çoğu Türkçe’yi evde değil, sokakta öğrenmişlerdi. Daha doğrusu öğrenmeye çalışıyorlardı. Çoğunluğun evinde konuşulan dil Kürtçe idi. Henüz televizyon yayınlarının bölgeye ulaşmadığı yıllardı.

Radyo yayınları ve özellikle haber bültenleri, Radyo Tiyatrosu ve Halk Hikâyeleri isimli programlar Türkçe’nin öğrenilmesine hizmet eden yayınlardı. Her sabah güne henüz Türkçe’yi doğru dürüst konuşamayan çocuklara Türküm! diye bağırtarak başlıyorduk. Körpe dimağları ile bunda bir yanlışlık var diyen çocukların sesi oldukça cılız çıkardı. Bölge dışından olan okul müdürü, bu cılız sesi yeterli bulmaz, Andımızı birkaç kez tekrar ettirirdi.

Danıştay 8. Dairesi’nin 2 karşı 3 oyla almış olduğu karar pek çok yönden eleştirilebilir. Özellikle Danıştay’ın bu kararı ile “Yerindelik” denetimi yaparak, görev ve yetki alanı dışına çıktığı söylenebilir. Danıştay’ın kararında önemli ve göz ardı edilmeyecek bir tesbite de yer verilmiştir. Danıştay “...Metinde yer alan kavram ve ilkeler, Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi millî eğitim sistemimizin Kanun ve Yönetmelikte belirlenen, düzenlenen temel amaçlarını ortaya koymaktadır” tesbitinde bulunuyor.

Türkiye’de yakın zamanda sık aralıklarla Anayasa değişiklikleri gerçekleştirildi. Parlamenter sistem ortadan kaldırıldı. Bakanlar Kurulu, Hükümet modeli ortadan kaldırıldı. Meclisin varlığı sembolik hale getirildi. Devlet adeta bir şahsa indirgendi. Cumhurbaşkanının dışında her bir makam ve kurulun varlığı adeta anlamsızlaştırıldı. Yasama yetkisi bile artık Cumhurbaşkanı tarafından tek başına kullanılır hale geldi.

İddiaya göre yeni bir Türkiye kuruldu. Danıştay kararı ise bu iddiaya temkinli yaklaşmanın doğru olacağını gösterdi. Yeni bir Türkiye kurulması bir yana eski Türkiye’nin kimi umdeleri tahkim edilmişti. Gerçekte olan biten, tek adam rejiminin yeniden tesis edilmesiydi. Tek adam rejiminin yeniden tesisi ile birlikte, bu rejimin ritüelleri yeniden gündeme geldi.

Yola “Ankara Kriterleri” ile devam etmenin tabiî sonucudur bu. Fert olarak varlığımızı, hayatımızı herhangi bir değerler manzumesine, kavrama adamamız, şahsî bir tercih olarak saygı duyulabilir. Ancak, devletin varlığımızı herhangi bir değere feda edecek kadar değersizleştirmesi kabul edilemez. Varlığını, kolayca muhtevası belirsiz bir kavrama feda etmesi öğütlenen ve buna her sabah and içtirilen genç dimağlardan, kendi yaşama hakkının ve varlığının kutsallığı ve dokunulmazlığını idrak etmesi beklenemez. Varlığını kolayca feda etmeye şartlandırılmış bir bireyin, başkalarının yaşama hakkına, vücut bütünlüğüne, maddî, manevî varlığına saygı duyacak bir duyarlılığa sahip olması güç olacaktır. Tekliklere kudsiyet atfeden ve bu ülkenin geleceğini ve İttihad-ı İslâm idealini tekliklere hapseden ve feda eden bir anlayışın, “Andımız”a gerçekte, özünde bir itirazı yoktur. AKP, on altı yılın sonunda “Andımız”da ifadesini bulan anlayışa karşı çıkan değil, aksine bu anlayışa içtenlikle sahip çıkan bir neslin yetişmesine hizmet etmiştir.

Okunma Sayısı: 3421
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Demir

    25.10.2018 22:30:51

    Şerif Mardin: “AK Parti iktidarı Kemalizm'in başarısıdır.” (RNK): “O zamana yetiştiğiniz zaman, siyaset canibiyle onlara galebe edilmez; ancak mânevî kılıç hükmünde i’câz-ı Kur’ân’ın nurlarıyla mukabele edilebilir”

  • Ahmet Dursun

    25.10.2018 09:39:29

    Tebrik ederim, süreci çok iyi okumuşsunuz, çok doğru tesbitler. Yeni Türkiye aslında Eski Türkiye’ye tekabül ediyor, eski tek parti rejimininin yarım kalan heveslerinin hayata geçirilmesi çabalarını çok daha fazla görebiliriz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı