"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korku duvarı yıkıldı

Kâzım GÜLEÇYÜZ
25 Haziran 2019, Salı
31 Mart seçimini değerlendirdiğimiz yazılardan birinde “Bu seçimle İstanbul’da korku duvarı yıkıldı ve hipnoz halinden çıkıldı” demiştik. (“Korku ve hipnoz,” 18.5.19)

İlk işaretini yine İstanbul’da hayır’ların evet’leri geçtiği 16 Nisan referandumunda vermiş olan bu süreç, 23 Haziran’ı getirdi.

İktidarın ve özellikle de Sarayın seçmeni etkilemek için yaptığı herşey geri tepti.

Bol keseden dağıtılan seçim rüşvetleri de işe yaramadı, korkutma ve tehditler de. 

Bilhassa son seçimlerin verdiği karamsarlıkla daha çok seslendirilen “Bunlar seçimle gitmez” sözündeki şehir efsanesi de çöktü.

Böylece hafta sonundaki Barla programımız vesilesiyle uğradığımız İslamköy Demokrasi ve Kalkınma Müzesinin girişindeki Demirel imzalı şu tesbitler yine doğrulandı:

“Karşılaştığımız sorunların cinsi, sayısı, ciddiyeti ne olursa olsun, onların altında ezilemeyiz. Ufkumuzu karartamayız. Çare yerine çaresizliğe talip olamayız. Çare vardır ve bu çare demokrasinin içindedir.”

23 Haziran’da bunu bir kez daha gördük.

Korku, tehdit ve hipnozla sindirilip “uyuşturulan” halkın idrak ve vicdanı bir noktadan sonra tekrar devreye girerek baskıya, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, ötekileştirme ve kutuplaştırmaya, şımarıklığa, kibire, israf ve şatafata, sorumsuzluğa, istismara... “hayır” dedi.

Bu mesaj, “safdil dindarlar”ın dua ve desteğini Ergenekon güdümlü, MGK ve kırmızı kitap-gizli anayasa referanslı, OHAL patentli hukuksuz ve antidemokratik uygulamalar için payanda olarak istismar eden ikiyüzlü siyasetlerin reddi anlamına da geliyor.

İktidarın 31 Mart seçimini iptal ve yenileme girişimlerini gündeme getirmesi üzerine şu yorumu yapmıştık: “Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Hırs sebeb-i hasarettir, yani kaybettirir. Kendi düşen ağlamaz. Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez.” 

31 Mart’taki 13 bin farkı küçümsemeyip kabul ve hazmetselerdi, dahası şaibe ve hırsızlık iddialarıyla seçmen iradesine ve sonuca gölge düşürmeye çalışıp 23 Haziran seçimini dayatmasalardı, 800 bin gibi çok daha büyük bir farkla bu hale düşerler miydi?

İmamoğlu’nu kutluyor, bu başarıyı kazandıran çizgide sebatla devamını diliyoruz.

23 Haziran seçiminin sonucu hayırlı olsun.

Okunma Sayısı: 5935
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati uzun

    25.6.2019 23:50:02

    Slmlar tespitlerinize katiliyorum Bu millet birlik dirlik huzur ve bayrak vatan maneviyat butunlugu istiyor asil olan millet onlar vekil hersey iyi olacak insallah

  • demokrat

    25.6.2019 12:41:07

    millet doğru bilgilendirildiğinde tercihini değiştiriyor.yıkılmaz denilen mağrurlar devriliyor.bu kadar basit...

  • Gündüz Alp-3

    25.6.2019 12:01:35

    "Korku, tehdit ve hipnozla sindirilip “uyuşturulan” halkın idrak ve vicdanı bir noktadan sonra tekrar devreye girerek baskıya, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, ötekileştirme ve kutuplaştırmaya, şımarıklığa, kibire, israf ve şatafata, sorumsuzluğa, istismara... “hayır” dedi" tespitiniz şu andaki genel kanaattir. Lüks, israf, kibir ve saltanat sevdasına saplanmış iktidarın geldiği nokta... Ve tabiki ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik olarak getirildiği nokta. İkisi birbiriyle ilgili ve ilintili. Sandıktan çıkan millet iradesine "çünkü çaldılar" diyerek itiraz eden, 13 bin farkı kazanmak için yeterli görmeyen, rıza göstermeyenler farkın 800 bine çıkmasını elbette izah edemeyeceklerdir. Demokrasi ve hukuk dışı her yol, ülkeyi çıkmaza ve çözümsüzlüğe mahkum edecektir. Çare ve çözüm, hürriyetçi demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü devlet millet hayatına hakim kılmaktır. Millet de yüzyıl da bizden bunu istemektedir. Millete ve asra rağmen siyaset yapılmaz. Zira demokrasi, hâkimiyet-i millettir.

  • Gündüz Alp-2

    25.6.2019 11:47:09

    23 Haziran'da verilen "Bu mesaj, “safdil dindarlar”ın dua ve desteğini Ergenekon güdümlü, MGK ve kırmızı kitap-gizli anayasa referanslı, OHAL patentli hukuksuz ve antidemokratik uygulamalar için payanda olarak istismar eden ikiyüzlü siyasetlerin reddi anlamına da geliyor" ifadenize katılıyorum. Umarım o kesim de mesajı almıştır. Zira okudukları eserler, sözünü dinledikleri zatlar, takip ettikleri ilke, prensip ve düsturlar kesinlikle "ikiyüzlü siyaset" ile asla örtüşmüyor. Öyle olunca verdikleri destek, menfi siyaset için bir istismar ve suistimalden öte anlam taşımamakta,"kullan-at" aparatına dönüşmüş olmaktadır. Bu itibarla 23 Haziran hem siyasilere hem de taraftarlarına ciddi mesajlar vermektedir. İktidar ve ortağının gerçekleri ters yüz ederek ileri sürdüğü bütün argümanlar bir bir çökmüş, hepsinin bir vehim ve hayalden öte anlamı olmadığı ortaya çıkmıştır. Bundan sonra iktidar ve ortağının iddia edeceği bütün argümanlara şüpheyle yaklaşılacaktır.

  • Gündüz Alp

    25.6.2019 11:30:41

    Sayın Güleçyüz, bütün baskı, dayatma, korku argümanlarına rağmen İstanbullular, kendileri için "hizmet", Türkiye için demokrasi ve hukuk tercihinde bulunarak başta iktidara olmak üzere bugünün ve geleceğin siyasilerine de açık ve net mesaj vermişlerdir. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Yeni seçilen belediye başkanına da başarılar dileriz. Ve bu sonucun ülkede demokrasi ve hukuka kapı açacağına olan ümidimiz daha da güçlenmiştir. Zira 23 Haziran seçimi, sadece yerel bir seçim olmaktan daha çok sonuçları itibariyle tüm ülkeyi ilgilendiren bir seçim olmuştur. Başta "yeni" yönetim şekli olmak üzere bütün dahili ve harici politikaların gözden geçirilmesi gerektiğe işaret eden bir sonuçtur 23 Haziran seçimi. Kesin olan bir şey vardır o da menfi ve menfaatçi siyasetin eninde sonunda yenilgiye uğrayacağı, halk nezdinde kabul ve tasvip görmeyeceği. 23 Haziran'ın söylediği o kadar çok şey var ki. Her kesim kendince bir şeyler çıkarabilir...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı