Geçtiğimiz günlerde iktidar cenahının muhalefete hücum etmek için kullandığı konulardan biri de dört parti arasında yapıldığı belirtilen anayasa taslağı çalışmasıydı.
KHK’lı anayasa uzmanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu başkanlığındaki bir komisyonca yapıldığı ifade edilen bu çalışma Türkiye’nin çok ihtiyacı olan ve iktidarıyla muhalefetiyle herkesin sahiplenmesi gereken önemli bir proje.
Ama ne gariptir ki, iktidar bloku ipe sapa gelmez iddialarla bu çalışmaya ateş püskürdü, muhalefet de sahip çıkmaktan kaçındı.
İktidarın tavrını, içinde bulunduğu çöküş psikolojisine verelim, muhalefete ne oluyor.
Kendi yaptığı bir çalışma olarak bunu herkesten önce ve göğsünü gere gere savunup iktidarın anlamsız tepkilerini sağlam ve kararlı bir duruşla püskürtmesi gerekmez mi?
Liderler nedense kendilerini de zora sokacak bir şekilde “Öyle bir çalışma yok” gibisinden laflarla anlaşılmaz bir tavır sergilediler.
Oysa doğru olan, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in şu beyanlarındaki yaklaşım:
“AKP, CHP, HDP, MHP, İYİ Parti, SP ve DP, bütün partiler çoğulcu, çağdaş, katılımcı, temel hak ve özgürlüklerin teminatı bir anayasa için bir araya gelmeli. HDP’nin anayasa tartışmalarına katılması hem birlik ve bütünlüğümüzü güçlendirir, hem demokrasiyi geliştirir, hem de bu ülkenin bütün insanlarına bir arada yaşamak açısından umut verir. Sadece HDP’yi değil, hiçbir partiyi dışlamaya hakkımız yok.” (Hürriyet, 25.11.20)
Bilinen tavırlarıyla “cumhur” ortakları buna yanaşır mı; ayrı bir konu. Ama söz konusu anayasa taslağı üzerinden yürüttükleri düzeysiz karalama kampanyasını boşa çıkarmanın en sağlam, akılcı ve mantıklı yolu bu.
AKP Genel Başkanı, zaten güven vermeyen, kuşkuyla bakılan ve son yaptıklarıyla bu şüpheleri daha da güçlendiren “reform” söylemleri arasında anayasa için şöyle demişti:
“Yeni bir anayasa yapmak için kolları sıvadık, ama CHP’nin oyunbozanlığı sebebiyle neticeye ulaşamadık.” (Sabah, 21.11.20)
Buna karşı muhalefetin, Gürsel Tekin’in söylediği gibi “Madem öyle, bizim anayasa çalışmamızla derdin ne? Buyur, birlikte yapalım” demesi çok daha doğru olmaz mıydı?
Giderek büyüyen kararsızlar kitlesine güven verecek kararlı bir muhalefet adına...