Bundan dört-beş yıl kadar önce (3 Ağustos 2015) vefat eden Salih Özcan, 1950’li yıllarda Üstad Bediüzzaman ile tanıştı.
İlk kez Emirdağ’da Çalışkanlar vasıtasıyla ziyaret edip görüştü.
Kendi hatıralarını defaatle okuyup, ayrıca kendi ağzından da dinledik.
Anlattıklarının bir özeti şudur:
Üstad ile olan sohbetlerinin ağırlığını, çoğu zaman siyasî konular, içtimaî mevzular teşkil ediyormuş. Üstad, bundan pek hoşlanmasa da, kendisi bu tür konuları açarak fikir alış verişinde bulunuyormuş.
Zâhiren dindar görünmeyen Demokrat Parti’den çok, ekseriyeti dindar görünümlü olan Millet Partisi’ne (Fevzi Paşa’nın kurdurduğu parti) yakınlık duyuyormuş.
Bu yöndeki fikir ve kanaatini Üstad Bediüzzaman’a izhâr ettiğinde ise, hiç beklemediği, hatta hiç arzu etmediği bir cevap almış. kendi ifadesi şöyledir: "Üstad, Millet Partisi’nden bahsederek, 'O partide çok münafık var. Kuvvet dindarların elinde değil' dedi.” (Yeni Asya, 3.8.2015)
* * *
“Son Şahitler” isimli kitabın ilgili kısmında da zikredildiği üzere, Üstad’tan Demokrat Parti, Menderes ve Halk Partisi hakkında da kayda değer mesajlar almış. Onları da şöylece ifade ediyor:
“Bir ara ben, 'Bu Menderes çok münafıktır' diyerek aleyhinde konuşmaya başladım. Üstad, hiddetle 'Sus keçeli! Menderes'e böyle deme. O çok hizmet etmek istiyor. Fakat mâni olanlar var’ cevabını verdi.”
“Ben, 'Biz bir parti kuralım. Biz başa geçelim' dedim. Üstad, 'Eğer bugün Bayar (CB) bana 'Said gel, buraya otur' dese, ben şiddetle reddederim. Bir cemiyette yüzde yetmiş dindar olmazsa, İslâmiyet nâmına başa geçmek cinâyet olur” dedi.
Üstad Bediüzzaman, Salih Özcan’a Halk Partililer hakkında da şunu söylemiş: “Halk Partililerin yüzde doksan beşi mâsumdur. Kabahat yüzde beşindir.” (Adı geçen kaynaklar)
* * *
Henüz soğumayan “kızgın demir”in tekrar kızdırılmaya, seçim atmosferinin de alabildiğine gerilmeye çalışıldığı şu günlerde, merhum Salih Özcan’ın “siyasî ders” muhtevasındaki bir kısım hatıra notlarını burada sizlerle paylaşmak istedik.
Bu fevkalâde dikkat çekici notlar ve tesbitler hakkındaki yorum ve değerlendirmeleri, siz aziz okuyucularımızın ilgisine, takdirine, ferâsetine bırakıyoruz.
***
GÜNÜN TARİHİ 13 Mayıs 2009
Fahrî hekim: Ali İhsan Tola
Senirkent’li Dr. Tahsin Tola’nın kardeşi olan 1927 doğumlu Ali İhsan Tola, 13 Mayıs 2009'da Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Kendisiyle ilk kez, Ağustos 1995’te Barla’daki Çam Dağı’nın başında görüştük.
Tepedeki meşhûr Katran Ağacının altında uzunca bir ders-sohbetinin ardından, Üstad Bediüzzaman’la yaşamış olduğu orjinal hatıraları dinledik.
Ayrıca, bir kısım hastalıkların tedâvisinde kullanılan şifâlı bitkilere dair bilgi ve tavsiyelerini not aldık.
Kendileri, bir cihette Fahrî Hekim ve bir cihette de zamanın Lokman Hekimi gibiydi. Herhangi bir ücret talep etmeden, yanına gelen hemen bütün hastalarla ilgilenir, gerekli bilgileri verirdi.
En ağır hastaların bile, onun tasviye ve reçeteleri sayesinde tedâvi olup şifâ buldukları biliniyor.
* * *
Merhum Ali İhsan Tola’nın, ayrıca Denizli Adliyesi’nde uzun yıllar çalışan Senirkentli Hakime Hesna Şener Hanımla ilgili orijinal hatıraları vardır ki, cidden çok rikkatli ve dokunaklıdır.
Cenâb-ı Hak, hepsine rahmet eylesin ve onlardan ebeden razı olsun.