"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sömürgecilikten kurtulmak hiç kolay değil

M. Latif SALİHOĞLU
22 Mart 2022, Salı
Aylardır eski bir Fransız sömürgesi olan Fildişi Sahili’nde incelemeler yapıyoruz.

Burası, uzun yıllar sömürge hayatı yaşamış tipik bir Afrika ülkesi. Diğerlerinin de ondan pek bir farkı yok. Afrika kıtası genelinde, vaktiyle en çok sömürgeye sahip olan devlet Fransa’dır. 

1950’li-60’lı yıllarda sözde bağımsızlıklarına kavuşmuş olsalar bile, aslında hâlâ bir nevi müstemleke durumundalar. Sömürgecilik, kelimenin tam anlamıyla yönettiği toplulukları perişan ediyor. En evvel beyinlerini, düşünce melekelerini ipotek altına alıyor. Haliyle, uyanmalarını engellemiş oluyor. Ondan sonra her şeyi gayet kolay bir şekilde yönetebiliyor.

*

Fildişi Sahili’nin sömürgeden kurtuluşu 1960 senesi Ağustos ayında vuku buldu. Bugünlerde ise, Tunus’un sömürgeden kurtuluş haftası yâd ediliyor. Afrika’nın kuzey batısında yer alan bu “Mağrib ülkesi”, 1956 senesi Mart ayının son haftalarında resmî olarak bağımsızlığına kavuştu. Ne var ki, tıpkı diğer benzerleri gibi tam bağımsızlık olmadı; belki, sömürgecilikten yarı hürriyete bir geçiş oldu.

Yaklaşık 75 sene müddetle Fransız sömürgesi altında yaşayan Müslüman Tunus halkı, kısmen de olsa Mart 1956’da hürriyet veya yarı istiklâline kavuşmuş oldu. Bu tarihe kadar Fransızların “Yüksek Komiser”leri tarafından yönetilen Tunus, 1956’dan 1987’ye kadar Habib Burgiba’nın diktası altına girdi. Bu tarihten sonra ise, dikta el değiştirdi ve yönetimin başına bir başka müstebid geldi.

Bu yarım asırlık diktaya rağmen, Tunus halkı yine de sömürge olmaktan kurtulmanın yarı sevincini yaşıyor.

*

1574’te Osmanlı hakimiyeti altına giren Tunus, 1881’e kadar bir eyalet statüsünde kaldı. Bu tarihten sonra Fransız sömürgesi oldu. II. Dünya Savaşı yıllarında bağımsızlık eğilimleri hissedilmeye başlandı. Savaştan sonra, hürriyet ve istiklâl heyecanı daha da yükseldi.

Bu heyecan dalgasına daha fazla direnemeyen Fransa, bu kez bir başka manevra yaparak, Burgiba’nın yönetime getirilmesi halinde Tunus’tan çekileceğini ilân etti.

Neticede, bu noktada Tunus halkı ile Fransızlar arasında bir mutabakat sağlandı ve alenî şekilde yapılan sömürgeciliğe sözde son verilmiş oldu.

Başlangıçta, Tunus halkının millî ve manevî değerleriyle barışık gibi görünen Burgiba, idareye hakim olduktan sonra tavır değiştirdi ve Fransız yanlısı uygulamalara yöneldi. Burgiba, bununla da yetinmeyerek, yeni yönetimden rahatsız olan halk ekseriyetine karşı uyguladığı baskı ve zulüm politikalarını şiddetlendirmeye başladı.

Yaklaşık 20 yıl müddetle kendi halkına kan kusturan ve sayısız insanın ölümüne sebebiyet veren Burgiba, 7 Kasım 1987’de yapılan bir darbe sonucu iktidardan uzaklaştırıldı. Tunus’un başına, bu kez Zeynelabidin bin Ali geçti. Başlangıçta o da iyi görünmesine rağmen, sonradan baskıcı, zalimane politikalara meyletti.

*

Tunus’taki yönetim şekli ve idare kademesi bugün itibariyle şöyledir: Üniter yarı başkanlık cumhuriyeti olan Tunus’un Cumhurbaşkanı Kays Said, Başbakanı Necla Buden Ramazan, Meclis Başkanı ise, eski Başbakanlardan Raşid Gannuşi.

Bugünkü nüfusu 12 milyon civarında olan Tunus halkının yüzde 99’u Müslüman. Bir kısmının Berberî asıllı olduğu halkın çoğunluğu Araplardan müteşekkil.

Yönetim şekli Cumhuriyet, resmî dil Arapça, hükümet merkezi ise Tunus.

Okunma Sayısı: 1614
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    22.3.2022 14:51:38

    Yönetimde tek adamın olduğu her yerde istibdat oluyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı