"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hiçbir şey eskisi gibi olmasın!

Mehmet KARA
08 Haziran 2020, Pazartesi
Koronavirüs salgını dolayısıyla dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “normalleşme” adımları atıldı, atılıyor.

Kamu kurumları, kreşler, lokantalar, camiler (iki vakit) 1 Haziran tarihinde açılırken Meclis de 48 günlük aranın ardından nihayet yeniden göreve başladı. 78 gündür İstanbul’da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’ya gelip 4 ay sonra MGK toplantısına başkanlık etti.

Ölümcül virüs dünyayı etkisi altına aldığı andan itibaren en çok duyduğumuz sözlerden birisi “Hiçbir şey artık eskisi gibi olamayacak” cümlesi oluyor. Doğru, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, olmamalı da…

Türkiye’deki siyaset açısından baktığımızda da eski kötü alışkanları terk edip, milletin hayrına ve yararına olacak şeylerde iktidarıyla muhalefetiyle her birlikte olma mecburiyeti var. Millet de bunu bekliyor.

Son günlerde verilen mesajlardan birkaçını aktararak milletin tam da bu kötü alışkanlıkların terk edilmesini istediğini vurgulamakta yarar görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “yeni bir gönül seferberliğini başlattıkları”nı, sokak sokak, kapı kapı gezeceklerini söyledi. Millet de 18 yıldır yapılamayanın artık yapılmasını bekliyor. Milletin kapısı da sokağı da sonuna kadar açık. Tabi bu sokakları ve kapıları gezerken muhaliflerin sokak ve kapılarına uğramakta da fayda var.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları kur’a töreninde “Adalet; dosyalardan, evraklardan ibaret değildir. Her dosyanın bir insan hayatına, bir insan hikâyesine temas ettiğini daima hatırda tutmalısınız” sözünün uygulanmasını da millet bekliyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD’de TRT çalışanlarına yapılan saldırıyı kınarken, “Basın özgürlüğü demokrasinin bel kemiğidir” ifadesini kullandığına göre bu konunun da sözde kalmaması gerekiyor. Basın hürriyeti ABD’de Demokrasi’nin bel kemiği de Türkiye’de değil mi? Yoksa basın hürriyeti muhalif gazetecileri kapsamıyor mu? Millet elbette bu konuda da bir adım bekliyor.

Aynı şekilde iktidar ortağı Bahçeli’nin yıllar önce “7-K” diye tarif ettiği “Kriz, kargaşa, kaos, korku, kutuplaşma, kavga ve karanlık”dan oluşan “tahribat zinciri”ne engel olunması ve bu ifadelerin gereğinin yerine getirilmesi de millet tarafından bekleniyor.

Yine Bahçeli’nin “Bizim kamplaşmaya değil, kucaklaşmaya, husûmete değil sükûnete, huşunete değil hoşgörüye, melânete değil merhamet ve mutâbakata ihtiyacımız var” sözlerini de bir tarafa not edelim. 

Bütün bu güzel ve yerinde ifadeleri söyleyenler birkaç gün sonra bu ifadeleri hiç söylememişçesine tam tersi şekilde davransa da milletin beklentisi bu ifadelerin yerine getirilmesidir.

Millet duyuyor, görüyor ve bekliyor. Yeni normalleşme döneminde bu ve bunun gibi önceden yapılan yanlışlık ve hataların bir daha yapılmaması milletin ortak düşüncesi… Millet kavga değil, hizmet bekliyor…

Milletin beklentisi görmezden gelinmemeli.

***

YUNANİSTAN’A EN GÜZEL CEVAP!

Aylar sonra camilerin yeniden ibadete açılması ile İstanbul’un fethedilmesinin aynı güne denk gelmesi Ayasofya’nın ibadete açılması konusunu gündeme getirmiş, buna İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Ayasofya’lı paylaşımı da eklenince konu gündem olmuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un canlı yayında “Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u işgal ettikten sonra…” ifadelerini kullanması ve peşinden “sehven” diyerek düzeltmesine rağmen parti içinden tepkiler geldi.

Bütün bu tartışmalar devam ederken Ayasofya’da fethin yıl dönümü dolayısıyla Kur’ân okunmasına Yunanistan’dan tepki gelmiş. Yunanistan’dan gelen açıklamalara Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Ayasofya Yunanistan’a bağlı değil. Fethedilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nindir. Avrupa’da cami olmayan tek ülke Yunanistan’dır. Bu Yunanistan, halkın seçtiği müftülere camilerde namaz kıldırdı diye hapis cezası veriyor” ifadeleriyle tepki göstermişti.

Bunları okuyanlar da şunu merak ediyor: Madem Ayasofya Cami bizim, o zaman neden ibadete açılmıyor? Ayasofya ibadete açılırsa Kur’ân okunmasına tepki gösteren Yunanistan’a da en güzel cevap bu olur…

Tam da bugünlerde AKP MYK’sında konunun gündeme geldiği bilgisini veren Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Ayasofya’nın ibadete açılması konusu daha önce gündeme geldiğinde “Önce diğer camileri dolduralım” diye cevap veren Erdoğan’ın bu kez “Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması konusunda bir çalışma yapın, getirin” dediğinin öğrenildiğini yazması dikkat çekici…

29 Mayıs tarihi yaklaştığı hep gündeme gelen Ayasofya’nın ibadete açılması konusu bakalım bu kez de unutulup gidecek mi? Bekleyip görelim.

***

FAZLA NORMALLEŞME Mİ?

Koronavirüs salgını dolayısıyla dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “normalleşme” adımları atıldı, atılıyor. Bu normalleşme adımlarından bazıları için henüz erken olduğu konusunda eleştiriler yapılıyor. Meselâ toplu taşımada yüzde 50 şartının kaldırılması bu eleştirilerden birisi.

Yeni normal dönemin kademeli bir geçiş olacağı söylenirken toplu taşımada birdenbire eski usûle dönmek elbette eleştirilecek bir durum.

Görünen o ki toplu taşımalar gereğinden biraz fazla normalleşiyor…

Okunma Sayısı: 1886
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • kemal

    8.6.2020 19:37:08

    Adalet mülkün temeli olmadıkça yeniler yeni gibi olmayacak. Eski tas eski hamam devam...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı