"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rahmet mevsimi

Mehmet Yüce
22 Nisan 2021, Perşembe 00:29
Elhamdülillah rahmet ayına girdik.

Bu ayın güzelliklerinden istifade etmek isteyenler, bu rahmet deryasına dalıp tertemiz çıkacak. İslâmın beş şartından birisi olan ve İslâm şeairinin büyüklerinden olan oruç; ‘Nimetlerin kıymetini derk ettirir, en gafil ve inatçılara, zaafını, aczini ve fakrını hissettirir. Nefs-i emmarenin mevhum rububiyetini kırar’.

İnsan; istek ve arzularına, ihtiyaçlarına kısmen set çekerek, ruhun yüceleşmesi için ancak bedenini bu şekilde terbiye etmesi ile hakikate ulaşabilir. 

“O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık delillerini taşıyan ve hak ile batılın arasını ayıran Kur’ân, o ayda indirilmiştir.” (Bakara Sûresi 185) Ruhların, vecihlerin, nefislerin ve iradenin Allah’a teslim oluşu, ruhların O’na ulaşarak Allah’ın Zat’ında yok olması, vücudun şeytana kul olmaktan kurtulup Allah’a kul olması, sonra da teslim olması... Ne kadar muazzam bir hidayet öyle değil mi?

“Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi malik değil, memluktür; hür değil, abddir. Emir olunmazsa en adi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.” (Bediüzzaman Said Nursî)

Ramazan ayı, bu apaçık delili derk eden tahkiki iman sahipleri için müebbet hapis cezası almış bir mahkûmun, af kararının çıkacağı haberini aldığı hâli gibidir. Orucun hakikati, güzelliği, feyzi ve şevki bütün bedenini sarar, kalp gözü bunu görür.

Ruhunu, kalbini ve uzuvlarını su-i zandan kibirden, yalandan, iftiralardan, gıybetten uzak tutar, bütün geçmiş günahları için yalvarma, af dileme derdine girer. Bu manevî huzur ve zenginliği, berat ve hidayeti kalp gözüyle görmeyen, ruhuyla hissetmeyenler için El-HADİ olan Rahman’dan hidayetlerini diliyoruz.

Ruhun gıdası, bedenin ve kalplerin şifası Kur’ân’dır. Nefsin terbiyecisi oruçtur. Evimizin ve elimizin bereketi, bu mübarek ayda gönüllerin birbiriyle kaynaşması ve bir daha firkatlerin, gayrıların, ufunetlerin yaşanmamasıdır.

Ramazan ayının bir diğer güzelliği de Kur’ân ve sünnette sabit olan Ramazan’ın son on gününde girilen ‘itikâf’tır. Allah’ın lütfuna mazhar olmak isteyen insanın belli bir süre zarfında dünyadan kendini uzak tutarak, nimetin kadrini daha yakından bildiği, nimete ulaşamayan insanların halini anladığı ve paylaşmayı öğrendiği bir ibadettir. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, özellikle Ramazan içinde ve Ramazanın son on gününde itikâf yaptığını bildiren bir çok hadis-i şerifler vardır. Hz. Aişe’nin şöyle dediği nakledilmiştir: “Resulullah (asm) Ramazan’ın son on gününde itikâf yaparlardı. Bu durum vefat zamanına kadar bu şekilde devam etmiştir.” (Buhârî, İ’tikâf)

İhlâs ile yapılan bir itikâf, amellerin en faziletlisi sayılmaktadır. Bu sayede kalbler bir müddet için de olsa, dünya işlerinden sıyrılıp Hakk’a müteveccih olur. Dünyevî meşgalelerden, yüklerinden bir müddet sıyrılıp, Hâk ile meşgul olmanın ahval ve ruhiyetlerin huzur bulması, belki geçmiş faidesiz işlerden, meşguliyetlerden safi bir kararlılık ile terk etmeye vesile olacaktır inşallah.

Dünya hayatında sıhhat, bereket, huzur veren Ramazan ayı, zorluğunun yanında kazandırdığı neticeleri çok çok büyüktür. Önceden, günümüz teknoloji nimetlerinden mahrum, uzun ve bütünüyle ağır, yorucu uğraşlarla geçen günlerde tutulan oruç, geçim sıkıntısının verdiği zorluk ile bedenini mümârese edip, tahkiki imana kavuşma arzusunu yaşıyorlardı adeta. Bugün her türlü teknoloji nimetlerine sahip, hemen hemen yok denecek kadar zorluklardan uzak bir hayat yaşadığımız bu feynede (zaman); bedenleri sıhhate, kalpleri huzura, elleri dayanışmaya, zihinleri okumaya ve nefislerimizi itikâf’a hazırlamaya hiçbir engel yoktur. Cenab-ı Hâlık-ı Rahîm, bizleri nice Ramazan-ı Şeriflere ulaştırsın. Bereketinden, huzurundan mahrum etmesin. Kur’ân-ı Kerîm’in şifasını kalblerimizden, orucun sıhhatini bedenimizden eksik etmesin. Amin.

Okunma Sayısı: 1913
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı