Teröre Said Nursî Çözümü kitabımızda o zamanki isminin kısaltması HDP olan şimdiki DEM Parti’nin önde gelenlerinden Ahmet Türk’ün “Kürtler dünyanın en dindar halkıdır. Büyük âlimler yetiştirmiş bir halktır. Said Nursî Hazretleri Kürtlerin gururudur” sözlerini değerlendirirken şu görüşleri ifade etmiştik:
“Hareketin önemli bir isminin, Kürtlerin dindarlığı ile ilgili sosyal bir gerçeği dile getirmiş olması önemli bir gelişme. Bu bağlamda Said Nursî’ye atıf yapması da.
“Türk başta olmak üzere HDP önde gelenleri ve mensupları Said Nursî’ye kulak verip onu gerçekten anlamış olsalardı siyasette HDP diye bir parti olmazdı.
“HDP’lilere düşen, hiç değilse bu noktadan sonra, ‘Kürtler onunla iftihar ediyor’ dedikleri Bediüzzaman’ı tanıyıp anlamak için yoğun ve yaygın bir seferberlik başlatmak olmalı. Türk’ün sözleri, Said Nursî gerçeğinin Türkiye’de yaşayan herkes gibi Kürtler için de ne kadar önemli olduğunun, o cenahta da nihayet fark edildiğinin ikrarı olarak anlamlı. Lâfta kalmaması ve anlatmaya çalıştığımız sorun ve çelişkilerden arındırılması ise Bediüzzaman’ı doğru anlamak için yoğun bir çabayı gerektiriyor.” (s. 33-5)
Sonrasında ise Selahattin Demirtaş Said Nursî için şunları söylemişti:
“Bediüzzaman’ın külliyatını okudum diyemem, ama ilgiliyim, bir sürü şeyini okudum. Çok net bir duruşu var. Etkileyici bir yaşam tarzı var. Yazdıklarından çok yaşamı, mücadeleci kişiliği mirastır.”
Biz de demiştik ki, Bediüzzaman Said Nursî’nin etkileyici hayatı, çok net duruşu ve mücadeleci kişiliği, yazdıklarına da yansımış.
Bu sebeple, külliyatını okumadan onu doğru anlayabilmek asla mümkün değil.
Söz gelişi, onun mücadele metodunda silahlı direniş ve çatışmaya, hele teröre asla yer olmadığını, her hal ve şartta asayişin muhafazasını netice veren müsbet hareketin esas olduğunu görmek için, uygulamadaki örneklerini bizzat yaşayarak gösterdiği hayatıyla birlikte, eserlerini de okumak şart.
“Terörsüz Türkiye” söylemi eşliğinde yeni bir sürecin işaretlerinin verildiği bir aşamada bu gerçeklere bir kez daha dikkat çekerken, partinin önemli isimlerinden Prof. Dr. Mithat Sancar’ın “Gerçek açılım demokratik çözüm için Risale-i Nur’un referans gösterilmesidir” sözünün tam da bu manalara tevafuk ettiğini vurguluyor ve yine tekrarlıyoruz:
DEM Partililer de Üstad Said Nursî’ye dikkat ve samimiyetle kulak vermeli.
Konunun diğer bütün taraf ve muhataplarıyla birlikte, ilgili ve yetkili konumda olan herkes gibi...