"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sultan Süleyman’a kalmayan dünya

Mikail YAPRAK
18 Mayıs 2023, Perşembe
Galibiyet, her zaman kazanmak anlamına gelmez. Mağlûbiyet de, her zaman kaybetmek anlamına gelmez. Bazı mağlûbiyetler, müstakbel kazanımların yollarını açarlar.

Tarih boyunca; hakkı hak bilip hakka ittiba edenler ve bâtılı bâtıl bilip bâtıldan içtinab edenler, çoğu zaman mahrûmiyetler ve yokluklar içinde kıvranarak, baskılara ve tehditlere maruz kalsalar da; ihlâslı, istikametli ve haklı duruşlarından asla taviz vermemişlerdir.

Şairin, “galibtir bu yolda mağlûp” şeklindeki nükteli hükmünü yaşayarak göstermişlerdir.

Bu zamanda hizmetin temel taşlarından biri, belki de en önemlisi; ferdin kendi vazifesini yaptıktan sonra, neticesi ne olursa olsun üzerinde durmaması, yani vazifesini yapıp, İlâhî vazifeye karışmamasıdır.

Yeni Asya’nın, yayın hayatı boyunca, böyle ihlâslı bir duruşu sergilediğine milyonlarca şahidi vardır. Hadiseler ve gelişmeler de hep buna şahitlik etmiştir.

12 Eylül’ün en baskın dönemlerinde kaç defa kapatılmasına rağmen, başka isimler altında cesur ve hürriyetperver yayınına devam etmiştir.

Bediüzzaman’ın; iman, hayat ve diyanet sahasındaki Kur’ânî beyan ve ölçülerini hayata geçirme ve geniş kitlelere aynıyla, orijinalitesini koruyarak intikal ettirme yolundaki neşriyatını sürdürmüş ve aynı kararlılıkla sürdürmeye devam etmektedir.

Üstâd’ın siyaset âlemindeki beyanlarının; konjonktürel gelişmelerin ve farklı siyasî argümantasyonların aleti olmasına da müsaade etmemiş ve hiçbir zaman müsaade etmeyecektir.

Hem de neye ve kimlere rağmen?

Evet, maalesef; Üstâd’ın, şaşmaz ölçüler ve şablonlar içindeki siyasî ve içtimaî beyanlarınının getirilip, kerameti kendinden menkul yeni yetme siyasî yapılanmalara yamanarak, o köksüz ve akıbetsiz yapılanmaların payandası, âleti yapılmasından içtinab edilememiştir.

Ama şükür ki, Yeni Asya vardır. Cenâb-ı Hak ebeden razı olsun ki, Zübeyir Ağabey, o hakikatbîn nazarıyla bu günleri görmüş, Üstâd’ın yaşayan hizmetkârlarını da yanına alarak meşveret sistemini kurmuş, Külliyat’tan Beyanat ve Tenvirler’i ve Hizmet Rehberi’ni hazırlamış ve matbuat âleminde böyle bir gazetenin lüzumunu idrak etmiştir. Yoksa halimiz ne olurdu acaba?

Bakın şu hale ki, bir mü’min diğer bir mü’mine mesaj atarak, “tercihini bu yönde kullanmazsan, senin Müslümanlığından şüphe ederim” diye pervasızca yazabiliyor.

Herhangi bir partinin “din” yerine ikame edildiği hangi kitapta, hangi fıkıhta, hangi ilimde ve hangi dünya görüşünde vardır?

Şöyle veya böyle bir seçim daha geride kaldı. Lâkin acımasız, ayrıştırıcı ve bölücü dil de geride kaldı mı?

Hele ki, iktidar cenahının seçim çalışmalarını, bir İstiklâl Mücadelesi olarak gösterip, demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefeti “hain” ilân etmesi; seçimin eşit ve adil bir ortamda gerçekleşmesine mani olmuştur.

Peki, bu durumda, devlet imkânları da seferber edilerek, böylesi telkinlerle elde edilen sonuçlar “galibiyet” göstergesi olabilir mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. Hâlâ makamında oturan sayın cumhurbaşkanının gözle görünen dünyevî kazanımları saymakla bitmeyeceği gibi, kaybettiklerinin de haddi hesabı yoktur. Sağlık ve sıhhati de kaybettikleri arasındadır.

**

Saltanatı yaklaşık yarım asır süren Kanuni Sultan Süleyman ne güzel ifade etmiştir:

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi..

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi..

Saltanat dedikleri ancak cihân kavgasıdır..

Olmaya baht ü saâdet dünyada vahdet gibi...”

Hey gidi, Sultan Süleyman’a kalmayan dünya!..

Okunma Sayısı: 4879
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Bülent Derviş

    18.5.2023 23:27:47

    Muhteşem bir kalem, Tebrikler Mikail Abimiz. Bukadar güzel bir yazı olmuş ki ,hem güldürdü hem ders verdi. Hem bilgi hem mihenk.... Maşallah Barekallah

  • Abdulkahar yılmaz

    18.5.2023 06:44:14

    Dünya süslü benekli bir gelin gibidir her kesin yüzüne gülmüş ama, hiç kimse ile evlenmemiş.Bu keyfiyeti anlayan zatlar hiçte ehemmiyet vermemişler.Rabbim idrak ettirsin. Selam ve dualarla.

  • Oğuz Yiğiter

    18.5.2023 01:44:51

    Hakikaten makalenin final paragrafı ve cümleleri meselenin özü. Uğruna bir ömür ve kaybedilen sıhhat; günah ve veballerle alûde o saltanat uğruna değdi mi..? sorusu çok yakıcı... Tebrikler, dualar Mikâil Ağabey...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı