Kainattaki her şeyde bir nizam, bir ölçü varken; küçük bir kainat olan vücutta nasıl bir intizam, bir düzen olmasın? Bu, düşünülemez. Dünya’da suların kara parçaları ile denge halinde bulunması bizlere bir derstir ki aynı dengeyi vücudumuzda koruyalım. Bu ise su ve diğer sıvı gıdaların vücuda girişine bir ölçü vermekle olacaktır.
Dinimiz, hayatın önemli bir parçası olan suyun kullanımı için bizlere ölçüler koymuştur. Ekseriyetle bilinen, suyu oturarak ve üç yudumda içmenin dışında başka ölçüler de vardır elbet. Bunlardan biri, öğünlerden iki saat sonraya kadar su içilmemesidir. Bu, ehemmiyetli bir sünnettir ve sağlık açısından son derece gereklidir. Çünkü mide her öğün sonrası içerisindeki gıdaların sindirimi için kendisine bir asitlik derecesi ayarlamaktadır. Eğer öğün sonrasından iki saat önce su, çay gibi sıvılar tüketilirse dengeler bozulur. Mide, hazım işine sıfırdan başlamak mecburiyetinde kalır. Bu ise halsizlik, hazımsızlık, karın ağrısı, kabızlık ve gaz şikayetleri gibi sıkıntıları getirir.
Öğün esnasında ise öğünün ağırlığına göre az miktarda su içilebileceği rivayetlerle aktarılmıştır. Peygamberimiz’in (sav) et yemeğinden sonra su içtiği vâkidir.1 İmam Gazali de, “Harareti olduğu zaman kişinin yemek esnasında su içmesi uygun olur.”2 demiştir. Yine bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: “Üç şey vardır ki, kim onları yaparsa oruca dayanma gücü kazanır. Su içmeden önce yemek yemek...(ilâ ahir)”3
Mezkur rivayetlerde bahsedilen su tüketiminin yine o öğüne dahil olduğuna dikkat etmek gerekir. Çünkü öğün bittikten ve sofradan kalktıktan sonra su veya çay gibi sıvıları tüketmek için en az iki saat beklenilmesi gerektiğine dair rivayetler mevcuttur. Üstad Bediüzzaman’ın talebesi Bayram Yüksel şunları aktarmıştır: “(Üstadımız) yemekten sonra iki saat geçmeyince su içmezdi, saate bakar, on dakika da olsa, ‘Daha iki saat olmadı’ diye beklerdi. İki saat olduğunda su içerdi.”4
Bununla beraber öğün esnasında fazla miktarda su içilmesi de önerilmemektedir. Çünkü bu, kan şekerini aniden yükseltir ve insülin adı verilen ve yağlanmaya neden olan hormonunun kanda artışına neden olur.
Evet, su, her daim tükettiğimiz, onsuz yapamadığımız zarurî bir ihtiyaç. Dolayısıyla suyun nasıl tüketileceği sağlık açısından önem teşkil ediyor. Öyleyse su içmenin usûllerine uymakla sağlık emanetine sahip çıkalım.
Dipnotlar:
1- Bkz. Kenzu’l-ummal, h. No: 37277
2- İhyau’l-ulum, Adabu’l ekl
3- Camiussağir - 3429
4- Necmeddin Şahiner, Son Şahitler cilt 3, sayfa 49