Kur’an hakikatlerinden ilham almış, asrın tehlikelerine karşı sağlam düşünce, ilim, irfan fikir, ahlak ve fazilet dersleriyle imanlı, ihlâslı, donanımlı idealist, nurlu gençlikten bahsediyorum. Bursa’dan gelen bir grup üniversiteli genç, geçen hafta Afyonkarahisar’da okuma programı yaptılar. 

Onlar, İslam’ın ilk emrini gönüllerine tesis ettirmek, yaratan Rabbimizi adıyla kâinatta tecelli eden manaları, hakikatleri, tevhit delillerini okumaya çalıştılar. Eserden, eser sahibini, sanattan sanatkârı, nizam, intizam ve güzellikleri temaşa ve tefekkür ederek yaratan Rabbimizin kudretini, azametini, rahmetini, hikmetini pozitif ilimlerin penceresinden bakarak anlamaya hedef aldılar. Kâinatı bir kitap olarak düşünerek ifade ettiği manaları, sırları, hakikatleri, işaretleri birlikte mütalaa ettiler. 

Mülk Suresinde, gökyüzünde bir kusur, intizamsızlık olmadığı “sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak!” ifade edilir. Her şeyde Allah’ın varlığına ve birliğine deliller Kur’an tefsiri olan Risale-i Nurlarda geniş izah edilir. “Risale-i Nur’un mahiyetini dikkat ve tefekkürle okuyarak anlayıp tahkiki bir imana sahip olan halis Nur talebeleri” vasfına taşıyan genç kardeşlerimiz, her programda Yeni Asya Neşriyat’ın vatan sathını bir mektep yapmak gayesine uygun “İnsan ve Kâinatı Okumak” idealini, inancını okuma programlarıyla gerçekleştiriyorlar.  

Enerji dolu, genç zekâlar, tevazu ve tebessüm eksik olmayan simalarıyla, esprileri nükteleriyle, nezaketli konuşmalarıyla pozitif tavırları ve planlı çalışmalarıyla Risale-i Nurdan bahisler okudular, müzakereli dersler yaptılar. Fikri münazaralar, konuşmalar, sohbetler, sunumlar, araştırma ve yorumlarla bir hafta zengin bir kültür faaliyetiyle geçti.  

Sabahın erken saatlerinde, namaz vakitlerinde onları berrak sesleriyle Kur’an tilavet ederken, Cevşen okurken, namaz kılarken, tesbihat yaparken hoş terennümler dinleyenlere huşu, huzur ve şevk ve ruhani lezzetler verir. Gençlerin faaliyeti, Bediüzzaman’ın 1948’de bir kış gününde Afyon hapsine alındığı zamana tevafuk etmişti. Türkiye’de ve dünyada İman hakikatleri olan harikulade ve muazzam Risale-i Nur eserlerini telif eden dahi ve misilsiz Bediüzzaman, o devirde berat kararlarına rağmen bahanelerle mahkûm edilip susturulmaya çalışıyordu. 

Onu tecessüs, tarassud, tahakküm, tazyiklerle tevkif edenler, işkencelerle zehirleyenler bedbahtlar, vicdanlarda mahkûm olup unutuldular. İman ve Kur’an derslerini veren Bediüzzaman’ın açtığı hidayet ve istikamet davasına gönül veren genç Saidler, Afyonkarahisar’da 75 senelik hatıraların izin sürdüler. Karlı bir günde Karahisar kalesinden beyaz örtüye bürünmüş şehri temaşa ettiler. Tarihi camileri, mekânları gezdiler. Üstad hapisten tahliye edildiği zaman ikamet ettiği Bedesten’in yakınındaki Bediüzzaman evini ziyaret edip o zamanın hatıralarını yâd ettiler.

Gençler, hafta boyunca her biri kendine has güzel hasletleri, yetenekleri, çalışmaları, hoş sohbet ve muhabbetleriyle gönüllerde iz bıraktılar. Kendi aralarındaki kardeşane samimiyetleri, görev bölümü, organizeli temizlik, tertip, düzen faaliyetleri takdire şayandı… 

İmanlı, ihlâslı, vatan ve millet sevgisi ile yetişen geleceğimizin teminatı gençlerin çalışmaları, kongreleri, okuma ve tatil programları, Yeni Asya Fidanlık ekindeki yazıları gelecek nesl-i atinin bahtına ve zamanın kalbine atılmış bir imza, bir ses, bir selam ve bir işaret fişeğinin ışıkları olarak hatırlanacaktır…