İslam büyüklerinden ve Hanefî Mezhebinin kurucularından olan İmam-ı Âzam’la ilgili Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz’un hazırladığı kitap gerçekten ilgi çekici (İmam Âzam Vasiyetler, Mudanya: Feyiz Yayınları, 2009). Zira, Müslümanları ve hatta aklıselim bütün insanları ilgilendiren birçok veciz sözü ihtiva etmektedir.
Asıl adı Numan bin Sabit olan ve İmam-ı Âzam Ebu Hanife diye bilinen bu büyük zat, 699-767 yılları arasında yaşamıştır. İyi bir eğitim almış, sosyal ve ticarî hayatın içinde bulunarak toplumsal meseleleri derinden kavramış ve hukukî çözümler üretmiş dünyada gelmiş-geçmiş ender hukukçulardan birisi, hatta birincisi olduğu kabul edilmiştir.
İmam-ı Âzam kendisine sorulan sorulara cevap verirken şöyle derdi:
“Bu, gücümüzün yettiği nispette bizim ulaşabildiğimiz en güzel bir görüştür. Bundan daha güzelini ortaya koyan kimsenin görüşü doğru olmaya daha lâyıktır.”
Prof. Dr. Yavuz, bu büyük âlimin ilmî mevkiini ortaya koyarken şu ifadelere yer vermektedir:
“İmam Âzam, İslâm Fıkhında daha önce eşine rastlanılmamış bir şekilde, (83.000) meselede içtihatta bulunmuş, toplumunu rahatlatacak hükümler ortaya koymuştur. Bu, onun fıkıhta ne derece ileri mertebede olduğunun göstergesidir. Bugün ki bakış açısı ile Ebu Hanife’nin 83.000 düşünce ürettiğini söylemek de mümkündür.”
Bu büyük insan, yaşadığı dönemde, hükümdarların (Emevîler ve Abbasîler) adil olmayan idarelerini tasvip etmediği için -bu zalim hükümdarlar tarafından- hayatı zindana dönüştürülmüştür. Özellikle Ebu Cafer Mansur’un başkadılık teklifini reddetmesi sebebiyle bu hükümdarın emriyle hapsettirilmiş, işkenceye tabi tutulmuş ve nihayet zehirlenerek öldürülmüştür. Bu bakımdan o, hakikatler uğruna hayatı hakir görmüş ve bu uğurda yılmadan mücadele etmiş ve geride örnek bir hayat ile istikamet tayin eden düşüncelerini miras olarak insanlığa ve özellikle Müslümanlara bırakarak şahadet mertebesine yükselmiştir.
İmam-ı Âzam; Yusuf bin Halid es-Semtî, oğlu Hammad ve Kadı Ebu Yusuf’a yaptığı nasihatlerden (vasiyetlerden) derlediğimiz bazı veciz sözleri okuyucunun dikkatine sunmak isteriz:
l İlim adamlarına karşı saygılı ol.
l Yaşlılara karşı saygılı ol.
l Gençlere karşı güzel muamelede bulun.
l Denemedikçe hiç kimsenin sohbetine güvenme.
l Hafif meşrep ve düşük seviyeli kimselerle mücadele etme.
l Kendin için boş bir zaman ayır ki, durumlarını o zamanda kontrol edesin.
l Yemeğini ve mevkiini insanlara bolca ver. Zira cimri insan asla büyük olmaz.
l Seni ilgilendirmeyen işlerden gafil ol (onların ardına düşme).
l Sana eziyet veren her şeyi terk et.
l İnsanların haklarını yerine getirmeye sür’atle koş.
l Sevinci olan insanları tebrik et.
l Bir belâ ve musîbet içinde kalmış olan insanlara taziyede bulun.
l Gücünün yettiği ölçüde insanlara sevgi göstermeye çalış.
l Her işte daima iyi niyeti önde götür.
l Elinde bulunan nimetlerin harcanması konusunda güzel idare etmendir ki, bu şekilde davranırsan insanlara muhtaç olmaktan kurtulursun.
l Devlet başkanının şahsına ve mevkiine saygılı ol.
l Devlet başkanının huzurunda yalan konuşmaktan ve ilmî bir ihtiyaç seni mecbur etmedikçe, her vakit yanına gitmekten sakın. Zira onun yanına çok gidip geldiğin zaman seni önemsemez ve onun katındaki mevkiin küçülür.
l Devlet başkanı, sana bir görev teklif ettiği vakit, şahsî, kazaî ve ilmî kanaatlerine uyduğunu vicdanen bilip razı olmadıkça o görevi kabul etme ki, hükmedeceğin konularda senden başkasının görüşünü zorla kabule muhtaç kalmayasın.
l Bir mesele hakkında fetva için biri sana geldiği vakit, yalnız onun sorusuna cevap ver; başka bir meseleyi ona ekleme. Zira ilâve ettiğin mesele onun kafasını karıştırıp sorusunun cevabını tam anlayamaz.
l On sene müddetle bile kazançsız ve azıksız kalacak olsan, ilimden yüz çevirme. Zira sen ilimden yüz çevirirsen geçimin darlık içinde olur.
l Sokaktaki insanlardan ve halktan senin ile tartışmaya girenlere karşı münakaşa etme. Çünkü münakaşa, senin yüzünün suyunu yok eder.
l Açıkta olduğun gibi, gizli zamanlarında da Allah ile beraber ol.
l Gizlisini açığı gibi yapmadıkça, ilimde faydalı olamazsın.
l Ölümü hatırla.
l Komşunda gördüğün bir kusuru, ayıbı ört. Çünkü o kusur emanettir.
l Delilerle, ilim adamlarından delil ve tartışma adabını bilmeyenlerle, mevki ve rütbe isteyenlerle, insanlar arasında sorunların münakaşasına dalanlarla konuşma. Çünkü onlar seni mahcup etmek isterler ve hak üzerinde bulunduğunu bilseler de sana aldırmazlar.
l Devlet adamlarının zulüm işledikleri yerlerde bulunma. Ancak, bir söz söyler de senin sözünün gerçeğine ineceklerini anlarsan, o takdirde çıkabilirsin.
l Bir hadis: Kim bir zengine zengin olduğu için saygı gösterirse, dininin üçte ikisi gider.
l Hz. Ömer şöyle demiştir: İnsanların sevgisini kazanmak aklın yarısıdır, güzel soru sormak ilmin yarısıdır, güzel idare etmek geçimin yarısıdır.