"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dinî cemaatlerin hürriyeti ve çocuklarımız…

Şükrü BULUT
13 Ağustos 2025, Çarşamba
Hürriyetlerin zirveleri aştığı zamanlardayız. Tıpkı Asr-ı Saadet gibi…

Fakat orada ölçü vardı. Hürriyet nimeti, günümüzdeki gibi musibete dönüşmüyordu. Ahirzamanın dehşetli dinsizlik cereyanları, bidatlarıyla hürriyetleri de bozdular. İnsanları nemrutlaştırıp firavunlaştırdılar… Kadının iffetli güzelliğini, hürriyetle çaldılar… Ve yanlış hürriyet telâkkileriyle ebeveynler evlâtlarının işkencelerine tutsak, ölümlerini bekliyorlar… Yaratılışa, Yaratan’a, ölçüye ve insana düşman “mutlak hürriyetçiler,” Abdullah olduklarını çoktan unuttular…

İşte anneler yürek sızılarıyla, İslâmiyeti anlatacak dinî cemaatleri bekliyorlar… Yaşadığımız zamanın ruhuna muvafık olarak Kur’ân’dan yavrularımıza terbiye usullerini ders verecek ve şefkatlarıyla saracak dinî cemaatleri… Hürriyetçi, samimi, dünyevî menfaat ve siyasetlerin  üzerinde Yunus gibi; yaratılanı Yaratan’dan ötürü seven bir anlayışa sahip dinî cemaatleri…

Dinî cemaatlerimizi rencide etmemek için yakın geçmişi tahlilden vazgeçtik. Hakikat şu ki; çocuklarımız ve gençlik, cemaatlerimizin siyasî figürlerle, ideolojik sloganlarla, siyasete bulaşmış cemaatlerle irtibatını zinhar istemiyor. Mademki Kur’ân’ın talebeleri olarak kendilerini tanıtıyorlar; öyleyse bütün partilerin ve sosyal oluşumların üzerinde istiyorlar. 

Materyalistlerin tahrip ettikleri hürriyet anlayışını dinî cemaatlerimiz; Asr-ı Saadet pratikleriyle tamir edeceklerdir. Ve onların Kur’ânî anlayışlarıyla tekrar fıtrata döneceğiz, inşaallah… Marksist/Kemalistlerin hem sihirleri, hem de kuvvetleri kayboldu. 12 Eylül denilen şenaatkâr dönem, AKP’lilerin tüm gayret ve rüşvetlerine rağmen artık bitiyor. Yeter ki; Kur’ân’ın yasakladığı dünya menfaatleri, dünyevî korkular ve Şeriat-ı Ahmediye’ye (asm) muhalif davranışlardan cemaatlerimiz sakınsınlar.

Burada da iş annelere düşüyor. Hayatını hayatlarına adadıkları yavrularını samimi olarak kurtarmak isteyen şefkat kahramanı annelere… Zeminimizde; adi menfaatleri için rüşvet çarklarını işletenlerin dolaplarının farkına varan ve bütün mahalleyi dinsizlik tehlikesine karşı uyaran annelerin, ısrarla dinî cemaatlerin kapılarını çalmaları gerekiyor…  

Dinî cemaatlerimizin son kırk senedir tamamen kaybettikleri hürriyetlerini tekrar kazanacaklarına dair ümitlerimiz o kadar canlı ki… Nisan yağmurlarıyla yıkanmış tabiat kadar canlı… Neden mi? 

12 Eylül İhtilâliyle birlikte; global dinsizlerle Kemalistlerin müşterek tuzaklarına düşerek, onlarla önce kerhen anlaşan ve sonra sofralarına oturma gafletinde bulunan cemaat liderleri çekildiler. Liderlikleriyle birlikte isimleri de siliniyor, hafıza defterlerinden. Yeni gelenler ise; 12 Eylül’ün zayıflamış müstebit parti ve temsilcileriyle anlaşmanın, dine ve insanlığa ihanet olduğunu çok iyi biliyorlar.

Zamansız kavga ve münakaşaların kimseye faydası olmadı. Kemalist rejimle, 12 Eylül partileriyle ve cemaatlerin gafletle girdikleri dahilî kavgaların, gençliğimize yalnızca zararı oldu.  İslâmiyet ve insaniyete saygısını, dine itimadını, tohumlar halindeki ümitlerini, sevgi ve hürmetlerini kaoslarda yitirip anarşizme yöneldi, çocuklarımız. Ve maalesef ilk mekân aile ve şahitleri de ebeveynleri oldu… Adavete, düşmanlığa, başkalarını tenkide, düşman üretmeye ve kusur bulmaya dinî cemaatlerimiz son vermeliler…

Yukarıda arz ettiğimiz üzere; devletin yakın geçmişteki cemaat müdahalelerini konuşmak istemiyoruz. İhtilâlcilerin cemaat temsilcilerini bir nebze zindanda sîğaya çektikten sonra saraya davetlerini, biatçı cemaat liderlerinin rüşvetli memnuniyetlerini, mutlak diktatörlüğün anayasasına itirazcıların mahrumiyetlerini yazmayacağız. Bütün bu felâketleri, global dinsizlik cereyanın Türkiye’mizin üzerine heyelanvari gelişi olarak kabul ediyor ve geleceğe odaklanıyoruz. Çocuklarımızın, Cehennemin kıyılarında dolaşan gençlerimizin geleceğine…

Hürriyetsiz irşad olmadığı gibi, bağlı cemaatlerin annelerin sesine kulak vermeleri de mümkün değildir. Hâlihazırdaki eğitimimiz, hayatımız ve ailelerimiz buna şahittirler. Bediüzzaman, Avrupa üflüyor bizimkiler oynuyor derken, devletle çalışanların dolaylı mahkûm olacaklarını söylüyor. Haricî dinsizlik cereyanlarının akıntılarına kapılmış siyasetçilerin (dindar olsalar da) iman ve Kur’ân’la  yavrularımıza yardım edemeyeceklerini bilmek için kırk senelik mutlak istibdadı yaşamak zorunda mıydık? Kur’ân ve besmele ile söze başlayıp dinsizlerin gizli programlarını hipnozlarla tatbik eden mevcut hükümetle menfaat, korku, hizmet, istikbalendişlik ve sair unsurlarla bağlı olan dinî cemaatlerin çocuk ve gençlerimize zarardan başka vereceği bir şey olmadığını bilvesile belirtelim…

Okunma Sayısı: 674
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa coban

    13.8.2025 06:55:21

    Problemler büyüktür.kücücük cemaatlerin organize olup çocuklara sahip cikması zordur. Zor bir konuya Parmak basmiṣsıniz.herkes kendi cocuguna dikkat ederse faydali olur

  • İnayet Bozkurt

    13.8.2025 06:41:46

    Kıymetli Şükrü Bulut bey 6.Kaleminize ve yüreğinize sağlık, böylesine derinlikli, cesur ve ümit dolu bir yazı için sizi gönülden tebrik ediyorum. Hem teşhisleriniz hem de çözüm önerileriniz, hakikati arayanlara ilham verecek nitelikte.

  • İrfan

    13.8.2025 06:33:08

    Doğrudan damardan girilmiş bir yazı. Allah hem anneleri ve hem de babaları buradaki hakikatlerden haberdar eylesin inşallah.

  • S.topuz

    13.8.2025 06:26:33

    ..."İşte gel bu hale ne diyeceksin? Medeniyet midir? Maarifperverlik midir? Vatanperverlik midir? Milliyetperverlik midir? Cumhuriyetperverlik midir? Hâşâ! Hâşâ! Hiç hiçbirşey değil. Belki bir kader-i İlahîdir ki, o kader-i İlahî, o ehl-i marifet adamın dostluk ümid ettiği yerden adavet gösterdi ki, hürmet yüzünden ilmi riyaya girmesin ve ihlası kazansın.".. ..."Çok hocalar iki diz üzerine gelip, risale okuyuver diyorlar. Eğer sesim erişse idi olanca kuvvetimle bağırarak, küre-i arzdaki gençlere diyecektim: "Risaleleri ciddî okumak ve yazmak, yirmi sene medresede okumaktan faiktir ve daha menfaatlidir." Medresede okumaktaki maksad; evvelâ kendini kurtarıp, sâniyen ümmet-i Muhammed'i (A.S.M.) kurtarmağa çalışmak değil mi? Risaletü'n-Nur ve Mektu-batü'n-Nur, yirmi senelik med-rese ilmini veriyor itikadında-yım."... Barla - 142,Lemalar - 174 😔🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋

  • S.topuz

    13.8.2025 06:20:57

    بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ" Bu acib asırda ehl-i iman, Risale-i Nur'a; ve ehl-i fen ve mektep muallim-leri "Asâ-yı Musa"ya şiddetle muhtaç oldukları gibi, hâfızlar ve hocalar dahi "Zülfikar"a (Mu'cizât- Kur'aniyye ve Mu'ci-zât- Ahmediye Risalelerinin de içinde buluduğu, Küfrün belini dirilmemek üzere kıran Eserin adı) şiddetle muhtaçtırlar. Evet mesela i'caz-ı Kur'anî bahsindeki ekser âyetlerin medar-ı şübhe ve itiraz olmuş aynı yerlerde,i'cazın (Mu'cizeli-ğinin) lem'aları ve Kur'an'ın gü-zel nükteleri isbat edilmiş. Umum Risale-i Nur Şakirdleri namına SAİD NURSÎ " ..."Ve bütün hayatını bu milletin saa-detine hasreden ve yüzer risa-le, o milletin Türkçe olan lisa-nıyla neşredip o milleti tenvir eden.. hem vatandaş, hem dindaş, hem dost, hem kardeş bir ehl-i marifete karşı en ziya-de sıkıntı veren ve hakkında adavet besleyen ve belki hür-metsizlik eden; bir kısım maa-rif dairesine mensub olanlarla az bir kısım resmî hocalardır. İşte gel buhale nediyeceksin?" Lemalar

  • Hayrullah

    13.8.2025 00:45:31

    Hocam hürriyet dersine önce cemaatlerden başlanması gerek miyor mu?

  • Bülent Derviş

    13.8.2025 00:35:58

    Cokca hakikatli bir kalem, ele alınması gereken en önemli konulardan birisi. Cocuk terbiyesi, aracılığıyla yaşken eğilir. Rabbim önce nefsimize sonra cocuklarımıza terbiye etmeyi nasip edsin... Medyada yankı bulan tek ses Yeni Asya "Elhamdülillah "

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı