"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Eğer ‘inandığınız gibi’ yaşamazsanız...”

Orhan Ali YILMAZ
04 Haziran 2022, Cumartesi
Hz. Ömer’e ait olduğu bilinen, şu elitist “post modern” yaklaşımları an be an düşündükçe, onlara nazarımızı şöylece bir temerküz ettirip, hem de teemmül edip, dikkat ettikçe, her nasılsa, birden, şimşek çakar gibi, bir de şu gök gürültüsü eşliğinde aklıma düşüyor, üşüşüyor, karma karışık şu kelimeler, hem de tabirler ile bu enfes cümle.. ve de devamı her nedense…

Sonrasında ise, İstiklâl Şâirimiz Merhum Mehmed Âkif Ersoy’a, bir seyahati sonrasında şu bildiğimiz “Avrupa” hakkındaki intıbâ’ları, yani “izlenimleri” sorulduğunda vermiş olduğu şu gâyet mânidâr, mânidâr olduğu kadar, aynı zamanda “veciz” şu cevaba sürat-i intikal ediyorum..

“İşleri var; ‘dinimiz’ gibi..

‘Dinleri’ var; ‘işlerimiz’ gibi…”

Oradan, biraz uzaklardan belki.. ama sesi tanıdık, çok yakın.. hem ülfet, hem de ünsiyet ettiğimiz, hem en büyük bir imam, hem de büyük bir şâir olan el-İdrîs Eşşâfii’nin şu ehemmiyetli ikazına muhatap oluyoruz..

“Eğer sen, kendini ‘hakk’la meşgûl etmezsen, ‘bâtıl’ gelir, seni ‘istîlâ eder…”

İnsanın fıtratında “boşluk” yok..

Eğer bizler, kabımızı, doğru zamanda, doğru malzemeyle, hem de yeteri kadar doldurmazsak/dolduramazsak, muhtemeldir ki, yanlış, hem de zararlı, belki de zehirli bir malzeme, yanlış bir zamanda, üstelik, yeterinden fazlasıyla gelip kabımızı/kaplarımızı dolduracaktır..

Psikolojideki şu “Kritik Eşik”i de aşmak ise cabası…

Yani, geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olmak gibi.. iş işten geçip, şu meşhûr Basrâ’nın tamamen harabından sonra, durumun, konunun, bir de olayın vehâmetinin farkına varmak gibi..

Tıpkı Üstâdımız Bediüzzaman Said Nursi’nin, baştan sona büyük bir “teessüf”, hem de “hayal kırıklığı” ile dolu şu “hüzünlü” ifadelerinde, uyarılarında olduğu gibi..

“Eyvah! Aldandık..

Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik..

O zan sebebiyle bütün bütün zayi’ ettik..

Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur, bir rüya gibi geçti..

Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider...”

***

“Ey bu Vatan Gençleri!

Firenkleri (Avrupalıları) taklide çalışmayınız!

Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adâvetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz?!..

Yok! Yok!

Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki, ‘şuursuz olarak’ onların safına iltihak edip, kendi kendinizi ve kardeşlerinizi i’dam ediyorsunuz..

Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet dâvâsında ‘yalancılık’ ediyorsunuz!.. Çünki şu sûrette ittibaınız, milliyetinize karşı bir ‘istihfaf’tır ve millete bir ‘istihza’dır!..”

***

“Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler!

Umûr-u diniyede (dinin farz olan emirlerinde) müsâmaha (hoşgörü) veya teşebbühle (taklit ile) Medenî’lere yanaşmayın!

Çünki, aramızdaki dere pek derindir..

Doldurup, hatt-ı muvâsalayı (kavuşma noktasını) temin edemezsiniz..

Ya, siz de onlara ‘iltihak’ edersiniz; veya ‘dalâlete’ düşer boğulursunuz…”

Okunma Sayısı: 2012
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı