* “Şeriatın günümüzde tam mânâsıyla uygulanmıyor olmasının eksikliklerini gündelik hayatta cemiyet ciddî bir şekilde hissetmektedir.” (Bayram Keskin)

* “İnsanın en büyük şerefi belki de Allah Teâlâ’nın kendisiyle olan muhatabiyetidir. Bu muhatabiyet Allah’ın insanlara peygamberleri vasıtasıyla indirdiği vahiyle gerçekleşmiştir(...).” (Cafer Kaysici)

* “Nasıl ki çekirdeğin tekâmülü habbenin (tohumun) önce fidan sonra ağaç olmasıyla ve en sonunda da o ağacın meyve vermesiyle sonuçlanır ise, kâinatın çekirdeği olan Nur-u Muhammedî’nin de—eskiden teori olan, ama şimdi bir hakikat olduğu kabul edilen—‘Big Bang’ vukuatıyla bir ağaca benzer şekilde genişlemesi neticesinde ‘insan meyvesi’ni veren kâmil bir ağaç olgunluğuna ulaşması da öyledir.” (Erdoğan Çelebi)

* “Çamurun özünden, yani ‘oksijen, karbon, azot, hidrojen, kalsiyum, potasyum, fosfor, sodyum, klor, kükürt, magnezyum ve demir’ gibi elementlerden yaratılan, iç ve dış organları ile ‘dolaşım, solunum, sindirim ve sinir sistemleri’ düzenlenen Hz. Âdem’in ruhsuz bedeni kuru bir çamur yığını hâlinde yerde yatıyordu. Allah (cc), Hz. Âdem’in kupkuru çamur yığını hâlindeki cansız bedenine İlâhî bir sır ve hayatın kaynağı olan emrindeki ruhtan üfleyince, yani cansız bedeni ‘ruh’ ile birleşince, düğmesine basılan tam otomatik bir makinenin çarkları gibi tüm organları ve tüm sistemleri derhâl çalışmaya başladı. Hz. Âdem kupkuru bir çamur yığını hâlinde yerde yatarken, henüz insan bile değildi ve mânevî açıdan da hiçbir değeri yoktu. Bu nedenle Allah (cc), akıllı ve bilinçli varlıklar olan melekleri, Hz. Âdem’in kuru çamur yığını hâlindeki ruhsuz bedenine değil, insanın gerçek ve kalıcı kişiliği olan ruhuna secde ettirdi...” (Furkan Ekiz)

* “‘Endüstri 4.0,’ ilk üç sanayi devrimiyle kaçırdığımız, [Bediüzzaman Said Nursî’nin] ‘Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber, bizi maddî cihette Kurun-u Vusta’da durduran ve tevkif eden’  tespitinin telâfisi ve amele dönüştürülmesi için bir imkân sunmaktadır.” 

(Mehmet Pekel)

* “(...)‘İnkâr felsefesi,’ iki eliyle, biri bilim diğeri san’at ile dünyaya yapıştığı hâlde, boyunduruğu altına aldığı, ancak kendisi için cansız/kurumuş bilgiler üreten üniversite camiasıyla insanoğlunu bir felâkete sürüklemektedir!” 

(Mustafa Eren Bozoklu)

* “Bir doğruyu yanlış bir yöntemle terviç etmek (yüceltmek), bir hakkı haksız bir yöntemle teşvik etmek, ‘hakikat’e haksızlık olur!” (Suat Yapalak)

* “Varlığı ve varlık içinde en kıymetlisi [olan] insanı en mükemmel şekilde ‘Risale-i Nur’ ortaya koymuştur; insanı, dolayısıyla kendini anlamak isteyen kimse onu okusun!” (Süleyman Koyuncu)

* “İnsanlar herhangi bir dinin etrafında toplanamayabilir; ama ‘ahlâk, etik, hukuk,’ ortak normları olmak zorundadır!”

(Süleyman Yılmaz)

* “(...)Dünya üzerindeki bütün dillerin bütün kavramları içinde en esaslı kavram ‘şükür’ kavramıdır; zira ‘şükr’ü kavrayan, Rahmet’in tecelligâhı olan kâinatı hakkıyla kavramış olur.”

(Taha Zübeyir Taşıtçı)

* “(...)Günümüzde ülkelerin gelir düzeyleri artarken gelir dağılımındaki adaletsizlik de artmakta ve en zengin tabaka ile en fakir tabaka arasındaki uçurum giderek büyümektedir. Bu durum ise ülke gelirinin ülke nüfusuna bölünmesiyle elde edilen kişi başına gelir rakamlarıyla ihmal edilmekte veya görmezden gelinmektedir!” (Ümit Acar)

***

Not: Yukarıdaki tespitler, “Köprü” dergisinin “İnsan: Yaradılış ağacının en mükemmel meyvesi” konulu Kış 2019 tarihli sayısından derlenmiştir.