"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Define üstünde fakir yaşamak…

Sebahattin YAŞAR
27 Temmuz 2020, Pazartesi 00:12
Yalnızlık değişik bir psikoloji.

Büyük oranda da hissetmekle alâkalı. İlle de olumsuz demek değil bu. Mutlu yalnızlar hiç de az değildir.

Yalnızlık, özel bir duygudur. Bu duygu çok da insan kalabalıkları ile alâkalı değildir. Bazen de insan kalabalıklar içinde yalnızdır. Bu daha zordur.

Peki yalnızlıkla beraber bir de yaşlılık varsa? Aynı yalnız, aynı yaşlı, aynı zamanda hasta ise? Ya bir de bakıma muhtaç yatalak hasta ise?

Aynı durumlarda olup geleni gideni olmayan, çoluk çocuğu bulunmayan nice gözleri yollarda yaşlı, yalnızlar vardır belki de.

Bu yalnızlık bir de bayramlarda ise daha bir çekilmez etkisi.

Düşünün, siz bir duâ hazinesisiniz, ama gelen giden yok. Müşteri olan yok. Oysa aynı şehirde ne çok duâya muhtaç insan vardır, değil mi? Yani tezgâhta kaliteli ürünleriniz var, ama kimse dönüp bakmıyor. Yani bir yerde define var, kimi neredeyse definenin üstünde oturuyor, aynı yerde çok da fakir fukara var, ama bu fakirler bu definenin ya define olduğunu bilmiyor, ya tembellik hâkim ya da gaflet hali. Düşündürücü değil mi?

Bir yerde yaşlı, hasta, dili duâlı, yardıma muhtaç bir insan var; diğer tarafta ise, duâya muhtaç, ziyaret, yardım edebilecek, sağlıklı genç insanlar var. Ve bu ikili bir araya gelemiyor. Ne yapıp edip, bu ikiliyi bir araya getirmek gerekir.

Eğitim için Avrupa’ya giden gençlerin projeler kapsamında yalnız, yaşlı insanların evlerine neden yönlendirildiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Hem gençler için, hem de o yalnız, yaşlı insanlar için ne de önemli olduğu açık.

Hayat, hedefi kadar mutlu eder insanı. Ayda bir, bir akraba, bir yaşlı, bir hasta, bir komşu ziyareti emin olun çok şeyleri değiştirecek, size iyi gelecektir.

Hayat, hayata ne kattığınla kendini değerli kılan bir şeydir. Dindirdiğin gözyaşları, serinlik verdiğin yürekler, aldığın duâlar kadardır mutluluğun.

Zahmet, içinde rahmetler taşır. 

Çektiğin çiledir mutluluğun.

Okunma Sayısı: 2749
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    27.7.2020 19:07:21

    2) İşte bizler;yanı başımızda bulunan bu hazineden yahut defineden bihaber yaşıyorsak,kıymet bilmiyor ve vurdumduymaz davranıyor isek;o zaman vay bizim hâlimize.Zengin olup,zengin kalmak istiyorsak eğer;önce anne-babamızın sonra da diğer büyüklerimizin kıymetini bilmek ve onları mutlu edebilmek,hayır duâlarını almak ve dahi onları razı etmek zorundayız.Akrabalarımızla da aynı şekilde irtibatlı olmalı ve Sıla-î Rahimi de asla ihmal etmemeliyiz.Hayat böyledir,ne ekersek onu biçeriz.Başka bir yol veya seçenek yoktur.Bunu böyle bilelim.

  • Abdulkadir

    27.7.2020 19:07:11

    1) Yalnızlık Allah'a mahsustur derler.Ama Yüce Rabbimizin yalnız olma durumu,insanlardan tamamıyla farklıdır.Yani hâşâ kıyas,imkânsızdır.Asrımızda vefa kavramı maalesef askıda,hatta yok olmuş vaziyette.Vefa kavramı çok önemli.Ama insanlar ne yazıkki,bu kavramı sürekli olarak öteleyebiliyor.Yaşlı olan yakınlarımızı ziyaret etme,en azından bi telefon etme ihtiyacı bile duymuyor;onları hayatımızdan uzak tutuyoruz.Bu çok yanlış ve Yüce Rabbimizin asla kabul etmeyeceği,son derece çirkin bir davranıştır.Halbuki onlar birer hazine,bulunmaz ve paha biçilmez varlıklardır.Tabi kıymet bilene.Bizler onların duâlarına muhtacız,onların rızalarını kazanmaya mecburuz.Ama öyle rahat davranıyoruz ki,sanki biz sadece kendi amelimizle,cennete veya cehenneme doğru yol alacağız.Cennet annelerin ayakları altında değil mi?Peki anneleri mutlu edebiliyor muyuz?Bence bu oran oldukça düşük.Görünen köy klâvuz istemiyor malûm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı