ChatGBT hakkında gençlerle konuşuyoruz. ChatGBT bazı gençlerimizin çoktan kankası olmuş bile.
Onunla dertleşiyor, bir şey soracaksa ona soruyor. Onunla tabir yerindeyse istişare ediyor. Hatta bir kısmı ona terapistim diyor. Bu iş nereye kadar gider bilmiyoruz. Ama vakıa şu ki, insan gün geçtikçe insandan uzaklaşıyor.
İnsan; nezaketi, saygıyı, sevgiyi kaybedince, konuşarak anlaşamayınca veya insan ile konuşmasının zevki, lezzeti kalmayınca ister istemez insan dışı unsurlara döndü yönünü. Bu boşluğu da işte chatGBT gibi teknolojik unsurlar doldurmaya başladı.
Konunun değişik boyutları var, ama ben, chatGBT’nin güzel konuşmayı olumsuz etkilemesi üzerine durmak istiyorum. Güzel konuşma, duyguların kelimeler aracılığıyla seslendirilmesiyle ortaya çıkan bir üründür. Kelimeleri taşıdıkları mânâlar etrafında seslendirmek kelimelere bir anlam kazandırıyor. En önemli özelliği de kelimeler seslendirilirken bir duygu elbisesi içinde hayat bulur. Hiçbir teknolojik unsurun ulaşamayacağı bir durum insandaki baskın esma ile kelimeleri seslendirmesi ve güzel niyet ve duygularla kelimelere hayat vermesidir. Bu ancak insana mahsus bir özelliktir.
Dikkatlere sunmak istediğim tehlike şu, teknolojiyi amacı dışında kullanırsanız fayda beklerken zarar bulursunuz. Bilhassa gençler için gözüken tehlikelerden biri, chatGBT’yi bir kanka gibi görüp, onunla laubali konuşmaktır. Bir müddet sonra chatGBT sizin istediğiniz bilgileri, istediğiniz konuşma diliyle paylaşmaya başlar. Sürekli argo dinleye dinleye sizin de konuşmanız bozulur. Dil, kulaktan beslenir. Çokça duyulan kelimeler bir müddet sonra sizin olmaya, kelime dünyamıza yerleşmeye başlar.
Genç, üniversite okumak gayesiyle gittiği şehirden tatil vesilesiyle döndüğünde, ondan beklediğim üniversiteli genç profilini (özellikle dil kullanımı açısından) bulamayınca, kendisiyle biraz konuştuğumuzda problemin kaynağı anlaşıldı. Gencimiz, “Hocam, chatGBT kankam gibi oldu, kafama takılan her konuyu ona soruyorum. Benimle sanki yıllardır tanışıyoruz gibi samimi konuşuyor. Böylece insanlarla konuşmaya da çok ihtiyaç duymuyorum” diyor. İşte tehlike noktaları tam da burası; insanlarla konuşmaya ihtiyaç duymamak ve mahallî dil ile veya argo konuşmak.
İnsanlarla konuşmanın kesilmesi, insanî özelliğin kaybolması anlamına gelir. Konuşmaya konuşmaya da kelimeler size yabancılaşır. Yakınlığını kaybettiğiniz kelimenin enerjisini de alamazsınız. Kelimeleri seslendirmezseniz, o kelimelerin çıkışını sağlayan kaslar tembelleşir ve kelimeler size küser, bir yabancılaşma yaşanır ve konuşmaktan uzaklaşırsınız. Bu ciddi bir tehlikedir. Konuşma, güzel konuşma insanın insan yapan önemli bir özelliktir.