"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayakların nehir, başın göl olsun

Şevval Şiran
12 Şubat 2023, Pazar
Bir kamp sonu vedalaşma cümlemiz oldu: ”Ayakların nehir, başın göl olsun.” İlk başta anlam vermesem de anladıktan sonra gayet manidar buldum.

Adımların nehir gibi akması ve başın göl misali sakin, durağan olmasıymış. Zaten kampın verdiği manevî hâletle bedenin istikâmet üzere yol alması ve İlâ-i Kelimetullahı gaye edinmiş bir kalbin, aklını başka hiçbir şeyin meşgul edemeyişi bu cümlenin hakikati ifade edişi oldu.

Bismillah diyerek başladığımız okuma programı yine yeniden en birinci hedefimizi hatırlamamıza en kestirme yolu (Risale-i Nur‘un kazandırdığı iman yolu) kullanarak vesile oldu. Saatin nasıl geçtiğini anlamadığımız müzakereli dersler bizi tefekküre sevk ederken, farklı yorumlardan aynı hakikate varabilmek de başka bir güzellik. Yine olmazsa olmaz çay saatleri, bazen ilmî sohbetle geçirilen bazen neşenin yükseldiği bir zaman dilimi olmuştur. Bu kampta şuuruna vardığım bir husus var ki benim kanaatimce çok önemli. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle her namaz vakti mühim bir inkılap başı kamp programı oluşturulurken de öncelikle namaz vakitlerinin yazılması ona göre diğer program akışının yerleştirilmesi ve bunu uygularken de ezanın duyulmasıyla namaza hazırlığın başlanılması hem zamanın bereketlenmesi hem de anlamlanmasına en büyük sebepti. Ezan vakti girince en birinci işimin namaz kılmak olduğunu kendime yeniden hatırlattım. Bir müslüman amacını unutmamalı, ubudiyetini layığıyla yerine getirmeli. Asıl amacını unuttuğu takdirde diğer yapacağı tüm fiillerini kalp ve vicdanı asla tasdik etmez. Rotasını bilmeyen gemi misali ne yapacağını şaşırır. Sonuç olarak namazda aklın, kalbin ve ruhun büyük bir rahatı vardır.

Üniversite okuma programı olması sebebiyle; ilahiyat, tıp, matematik, sağlık, psikoloji, sosyoloji... alanlarında eğitim gören, görmüş olan talebelerin Risale-i Nur çatısı altında toplanmış olması Bediüzzaman ‘ın Medresetüzzehra projesini Nur medreselerinin gerçekleştirdiğinin ispatı olsa gerek.

Son olarak mikrobiyoloji dersi alan sağlıkçı arkadaş ile sosyoloji okuyan arkadaş arasında geçen diyalogdan söz etmek istiyorum. İnsanın varlığıyla var olmuş mikropların insana temas ettiği topraktan, yediği besinden, soluduğu havadan kolayca bulaşabileceği ya da insanın vücudunda yaşayan bir yararlı mikrobun başka yerde zararlı konumuna geçeceğini bu mikropların çeşitli sağlık sorunlarının yanı sıra ölüme kadar götürebileceğini vs. anlatınca insan tedirgin olmuyor değil. Ardından sosyoloji okuyan arkadaşın esfel-i safiline sükut etmiş bir insanın topluma, insanlığa verdiği zarar, yaşattığı travmalardan bahsedince insanlığı kalmamış kalpsizlerin mikroplardan daha zararlı, daha korkunç olduğu sonucuna vardım.

Bir okuma programını daha geride bırakmış bulunuyoruz. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun

Okunma Sayısı: 4023
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı