Hayatın gayesinin rahatça ve zevk içinde yaşamak olmadığını vurgulayan yazarımız İslam Yaşar, ‘Hayatın hayatı imandır’ hakikatine dikkat çekti.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Yeni Asya Vakfı’nın Süleymaniye’deki konferans salonunda “Cazibedar Hevesât Zamanında Hayat Ve Gençlik” konulu bir seminer yapıldı.
Bayanlara özel düzenlenen seminere, konuşmacı olarak Yazar İslam Yaşar katıldı. Seminere İstanbul genelindeki hizmet merkezlerinden çok sayıda üniversite öğrencisi iştirak etti. Hayatın mânâsını sorgulayan ve cazibedar hevesâtlara kapılmak istemeyen gençlerin ilgi gösterdiği bu seminerde, ‘hayat’ hakikati üzerinde duruldu. “Hayatın hayatı imandır” söyleminin yankı bulduğu seminer yaklaşık iki saat sürdü. “Hayat şu kâinattaki en önemli şeydir” diyen İslam Yaşar, konuşmasında şunlara değindi: “Hayatın aşısı gençlik yıllarında tutar, bu sebeple bu yılları iyi değerlendirmek önemlidir. Öncelikle kişi kendine bir hedef seçmelidir. Hedef iki türlü olur; dünyevî ve uhrevî. Uhrevî hedef bizi hem dünyaya hem ahirete hazırlar. Ancak sadece tek bir yöne odaklanmak da doğru değildir. İki türlü hedefimiz de olmalıdır. Hedef seçerken akıl, şuur, his ve kalple beraber, bütün hassaları kullanarak hedef seçmek gerekir. Hayat çok hızlı geçiyor, bu hız bazen fark edilemez. Fark etmek için hayatın ne olduğunu bilmek lazım. İnsan bilmediğinden korkar, ancak bildiğimizde hayat yaşanabilir olur.” Hayatın gayesinin rahatça ve zevk içinde yaşamak olmadığını vurgulayan Yaşar,’Hayatın hayatı imandır’ hakikatinden hareketle; “İman elbise gibi olursa çıkması kolay olur, ibadet ve taatle imanı tenimiz haline getirmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
HER İDEOLOJİ GENÇLİĞİ KULLANMAK İSTER
Hayattaki bütün ideolojilerin gençlerin enerjisini kullanmak istediğini dile getiren İslam Yaşar, ‘dünya hayatının bir oyun ve oyalanmadan ibaret’ oluşunu anlatan ayet-i kerimeyi hatırlatarak, gençliğin bir enerji olduğunu ve bu enerjinin boşa harcanmaması gerektiğini ifade etti.
Yaşar, gençlik ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu zamandaki cazibedar fitneye ancak birbirimize ve sahip olduğumuz değerlere sarılarak mukavemet edebiliriz. Müslümanın hayatında yaşlılık diye bir dönem yoktur, çünkü cennette ihtiyarlık yok ve müslümanın her anı bakîdir. Genç hanımların hayatı hissetme, yaşama ve örnek olma istidadı ön plandadır.”
İslam Yaşar, gençliğin, cazibedar hevesât zamanında nefsine yenik düşmemesi için, ‘Cennet ve cehennemi dünyada görürsek ancak ahirete hazırlanabiliriz’ ifadelerini kullanarak dikkatli ve farkında bir hayat tarzının önemini vurguladı. Ayrıca yazar, yok olmak üzere bir hayat yaşamadığımız için sorumluluklarımız olduğunu ve bunları yerine getirmek hedefinde bir yaşam sürdürmemiz gerektiğini ifade etti.