"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Azrail canımı almadan

Süleyman KÖSMENE
06 Şubat 2019, Çarşamba
İsmail Bey: “Azrail isminin kaynaklarımızda geçmediği, hadis ve âyetlerde melek’ül-mevt geçtiği söyleniyor. Ölüm meleğine Azrail demek doğru mudur?”

ÖLÜM GERÇEKTİR  

Ölüm vardır ve gerçektir. Ölüm işinde müekkel bir meleğin bulunduğu da gerçektir. Dolayısıyla isimler üzerinde çok takılıp nazarı başka şeylere dağıtmaya gerek yoktur. Bu gerçeklik başımıza gelmeden, Azrail canımızı almadan bunu kabul etsek iyi olacak.

Ölüm işinde vazife verilen meleğe melekü’l-mevt deniyor. Bu isim Kur’ân’da ve hadislerde geçiyor.

“Azrail” ise İbranice’dir. Kur’ân’da ve hadislerde Azrail yerine “melekül-mevt” tabiri geçer. 1 Melekül-mevt ölüm meleği demektir. Kur’ân’da, “De ki: ‘Sizin için görevlendirilen melekül-mevt canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”2 buyurulur.

Azrail isminin ilk zamanlarda Müslüman olan Kâ‘b el-Ahbâr veya Vehb b. Münebbih gibi ehl-i kitap eliyle İslâmî literatüre girdiği ve zamanla Müslümanlaştığı söyleniyor.

Fakat melek’ül-mevt yerine Azrail ismi literatürde ve zihinlerde oturmuştur. Bunun böyle kullanımında sakınca gören bir âlim de yoktur.

AZRAİL’İ SEVMELİYİZ   

Bir gün, bir duâ esnasında, “Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine…” dediği zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail adının kendisine çok tatlı ve sevimli geldiğini vurgulayan Bediüzzaman, devamla der ki: “İnsanın en kıymetli ve üstünde titrediği malı, onun ruhudur. Onu zayi olmaktan ve fenâdan ve başıboşluktan muhafaza etmek için kuvvetli ve emin bir ele teslimin derin bir sevinç verdiğini kat’î hissettim.” 3

Bizim üzerinde duracağımız husus işte burasıdır. Ölüm gerçeğini görmek ve sevmektir. Azrail dendiğinde eli yalın kılıçlı, kafası kapüşonlu, siyah bir ucube hatırlamak doğru değildir. Azrail’i çok sevimli bir arkadaş olarak pekâlâ düşünebiliriz. Ve Azrail’in çok sevdiğimiz ve üzerinde titrediğimiz canımızı kendisine emanet ettiğimiz emin bir el olduğunu unutmamalı, ona kızmak yerine onun bu görevinden dolayı Cenab-ı Hakk’a şükretmeliyiz.

Soruyu şöyle sorabiliriz: Azrail’in bu görevi olmasaydı, ölüm geldiğinde, cesetten çıktığında ruhumuz ortada kalmayacak mıydı? Nereye gidecekti? Ruhumuzun hiç bilmediği Berzah âlemine giderken, Azrail gibi emin bir mihmandara sahip olması büyük bir lütf-u İlâhî değil midir? Bir müzeye girerken bile bir rehbere ihtiyaç duyan insanoğlunun, dünyadan başka bir âleme girerken rehbersiz olması düşünülebilir mi?

SEVİMLİ BİR DELİKANLI GİBİ GELEN ÖLÜM MELEĞİ

Süleyman Aleyhisselâm bir gün ölüm meleğine: “Benim ruhumu ne zaman alacaksın?” diye sordu. Ölüm meleği: “Bilmiyorum. Arş’tan henüz böyle bir bilgi almadım” dedi.

Hz. Süleyman (as): “Benim hakkımda emir verildiği zaman bana bildir.” dedi.

Nihayet bir gün ölüm meleği gelip, “Ey Süleyman! Azıcık vaktin kaldı.” dedi.

Hz. Süleyman (as) sabahleyin köşküne girdi, kapıları kilitledi. Eline asasını aldı, ayakta asasına dayalı vaziyette ülkesini seyre koyuldu.

Birdenbire karşısında güzel yüzlü, beyaz elbiseli bir genç belirdi ve selâm verdi. Süleyman Aleyhisselâm selâmı aldı, ama rengi attı.

“Köşkümü kilitlemiştim. Nasıl girdin? Benden izinsiz köşküme girmekten korkmadın mı?” diye haykırdı.

Genç adam:

“Bana mani yoktur. Bana Rabbim izin verince ben korkmam!” dedi.

Süleyman Aleyhisselâm gencin ölüm meleği olduğunu anlayınca ürperdi.

“Ne için geldin?” diye sordu.

Ölüm Meleği:

“Senin ruhunu almak için” dedi.

Süleyman Aleyhisselâm:

“Ama bu gün benim en neşeli günümdü.” dedi.

Ölüm Meleği:

“Ey Süleyman! Ahiretin neşesi daha yüksektir. Rabbinin emrine razı ol!” dedi.

Hz. Süleyman (as) “Peki” deyince Ölüm Meleği, asasına dayalı vaziyette ülkesinin ihtişamını seyr etmekte olan Süleyman Aleyhisselâm’ın ruhunu aldı.4

Dipnotlar:

1- Bakınız: Buhârî, “Cenâiz”, 69, “Enbiyâ”, 31; Müslim, “Feżâil”, 157, 158; Tirmizî, “Tefsîr”, 7. 2- Secde Sûresi: 11. 3- Asa-yı Musa, s. 121. 4- Köksal Asım; Peygamberler Tarihi, s. 224.

Okunma Sayısı: 6210
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    6.2.2019 18:56:18

    Kudüs rehberlik gezilerini görüntüleyen Dr. Talha Ugurluel Mescid-i Aksa alaninda hâlâ muhafaza edilen o makami görüntülemisti. Defnedildigi yer de yine ayni alanin bir binasini icinde. Onu da görüntülemisti. Bu vesile ile hâlâ bunu bütünüyle yalanladigi halde FETÖcü ithamiyla tutuklu olmasi esef verici oldugunu belirteyim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı