Dilediği Gibi…
Cenab-ı Hak buyuruyor ki: “Allah bir insanla ancak kalbine ilham etmek, yahut perde arkasından sesini işittirmek suretiyle konuşur, ya da Rabbinin izniyle vahy etmesi için ona melek gönderir.”1
Allah’ın kelâm sıfatı dilediği gibi tasarruf eder. Vahiy de, Allah’ın kelâm sıfatının tasarrufudur. Yani Allah’ın konuşmasıdır. Allah’ın bir emri veya yasağı kuluna bildirmesidir.
Peygamber Efendimiz’e (asm) değişik şekillerde vahiy gelmiştir.
1-Sadık rüyalar şeklinde.2 Hazret-i Âişe (ra) diyor ki: “Allah’ın Resulüne gelen vahiy, önce uykuda gördüğü sadık rüyalarla başlamıştı. Gördüğü her rüya sabah aydınlığı gibi çıkardı.”3
2- Cebrail Aleyhisselamın, kendisi görünmeden Allah’ın sözünü Peygamberinin (asm) kalbine düşürmesi şekli. Bu şekil Peygamber Efendimiz’e (asm) en zor gelen vahiy şeklidir. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Vahiy bana bazen zil sesi gibi gelirdi ki, benim için en ağırı budur. Benden ayrılınca ne dediğini anlamış olurdum. Bazen de melek bir erkek şeklinde bana gelir, konuşur. Ben de onun dediğini anlarım.”4
Cebrail Aslî Suretinde Gelir miydi?
3- Cebrail Aleyhisselam bazen de asli şekliyle görünüp vahiy getirirdi. Cebrail Aleyhisselam bu şekilde iki defa görünmüştür. İlki, Peygamberliğin başlangıcında Hıra Mağarasında. Burada Peygamber Efendimiz (asm) yüksek heyecanla bayılmıştı. İkincisi ise Miraç esnasında Sidretü’l-Münteha’da gerçekleşti.
4-Cebrail Aleyhisselam bazen genç bir delikanlı şeklinde görünerek vahiy getirirdi.5 En kolay vahiy bu şekilde gelirdi. Hazret-i Cebrail (as) genelde Dıhye suretinde görünerek gelirdi.
5-Bazen Peygamber Efendimiz (asm) uyanık iken, Cebrail Aleyhisselam da görünmeksizin vahiy Peygamber Efendimiz’in (asm) kalbine düşürülürdü. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Ruhu’l-Kudüs (Cebrail), kalbime hiçbir nefis rızkını tüketmeden ölmeyecek diye üfledi. O halde Allah’tan korkun. Rızkı güzel arayın.”6
Vasıtalı Vasıtasız Vahiyler
6-Bazen Peygamber Efendimiz (asm) uyanık iken doğrudan doğruya Allah’ın sözünü işitmiştir. Peygamber Efendimiz (asm) Miraçta bu şekilde vahye mazhar olmuştur. Namaz bu şekil ile farz kılınmış, Bakara Suresinin son üç ayeti bu şekilde gelmiştir.
7-Bazen Peygamber Efendimiz (asm) uykuda iken Cebrail Aleyhisselam ona vahiy getirirdi. Kevser Sûresinin bu şekilde vahy edildiği rivayet edilir.
Kur’ân tamamıyla vahiy eseridir. Nitekim Cenab-ı Hak: “Biz sana böyle Arapça bir Kur’ân vahy ettik.”7 buyuruyor. Ve her bir Kur’ân ayeti bu şekillerden birisiyle gelmiştir.
Anlaşıldığı üzere vahiy, ya Hazret-i Cebrail Aleyhisselam’ın aracılığı ve elçiliği ile gelmiştir. Ya da doğrudan ve aracısız olarak Cenab-ı Allah’tan ilham şeklinde gelmiştir. Hazret-i Cebrail’in (as) elçiliğinde gelen vahiylere vasıtalı vahiy denir. Ki vahyin ekseri bu şekilde melek vasıtasıyla gelmiştir.8 Peygamber Efendimiz’in (asm) doğrudan Cenab-ı Allah’tan aldığı vahiylere de vasıtasız vahiyler denir.
Peygamber Efendimiz’e (asm) Kur’ân metni dışında da vahiyler gelmiştir. Bu vahiylerin kimisi yine sözü Allah’a ait olan kelamlardır ki, bu tür kelamlara Hadis-i Kudsî denmektedir. Hadis-i Kudsîler vahiydir; fakat ayet değildirler. Namazda okunmazlar; fakat gereği ile amel edilirler.
Dipnotlar:
1- Şûrâ Sûresi: 51.
2- Mektubat, s. 332.
3- Buharî, Sahih, 1/3
4- Buharî, Sahih, 1/2
5- Buharî, Sahih, 1/3
6- Suyutî, El-İtkan, 1/46.
7- Şûrâ Sûresi: 7.
8- Şualar, s. 116.