"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mümkün olsa kalacaktım bir ömür boyu Barla’da

Yıldız FIRTINA
03 Haziran 2025, Salı 01:54
Maddî-manevî güzellikleriyle insanı kendine hayran bırakan bu yerden hiç ayrılmak istemiyorsunuz. Barla’nın gözde mekânı Yeni Asya Sosyal Tesisleri de sizi misafir etmeye hazır.

ISPARTA - YILDIZ FIRTINA

–Dünden devam–

SEMİNER RUHLARA GIDA OLDU

Tesislere dönüp planladığımız programa orada devam ettik. Programımızda bir seminer vardı. Seminerimizin konusu: “Üstadımızın şahs-ı manevîsi Mehd-i Azam Bediüzzaman” idi. İlgili terimlerin açılımını yaptıktan sonra konuyu önce Risale-i Nur’da geçen ifadeleri izahla, ardından 1. Şua’da geçen ayetler ve yine konuyla ilgili derlediğimiz hadislerden takviye ile devam ettirdik. “Kur’ân-ı mucizülbeyanın i’caz-ı manevîsinden süzülen Risale-i Nur şu dehşeti görülmemiş asrın bid’akar savletlerine karşı bir sedd-i Kur’ânî ve bir seyf-i imanî hasiyetiyle muannid küfrü mutlakın mülevves tortularını yok ederek zulümat ile dolu kalplere nur ve iman aşılayan ta kıyamete kadar Kur’ân’ın elinde inci saçan bir kılıçtır.”

Programdan sonra istirahat.. Ve sabah namazıyla teras kattaki gün doğumu heyecanını birlikte tefekkür ettikten sonra hemen hızla tekrar “bir tur daha atalım bu mübarek beldeye gelmişken” diyerek yola koyulduk. Yine Üstadımızın evinde genişçe bir ders halkası ile –başka gruplardan da katılanlarla- bir bahis daha okuduk. Aldığımız hazzın tarifi yok.

ÇAM DAĞINA ÇIKTIK

Tekrar tesislere dönüp kahvaltı yaptıktan sonra Çam Dağına çıktık. Manevî havası gibi maddî havası da çok güzel ve doyurucu idi. Katran Ağacı mevkiinde Çam Dağında yazılan iki bahsi okuyup Üstadın ağzından dinler gibi tefekkür ettik. Hayatına tahammül edilemeyen Katran ağacı artık yoktu. Ama Çam ağacı ölüsüyle de hizmet etmeye devam ediyordu. Zalim hunharlar katranı yok ettikleri gibi Çam ağacına güçleri yetmemişti!

HEDEF İSLÂMKÖY

Vaktin sınırları bizi zorladığı için Çam Dağından da hüzünle ayrılıp İslâmköy’e doğru yola koyulduk. Tabiî bizim için ayrı bir heyecan ve anlamdaydı bu belde. Zira hayran olduğum iki isim vardı burada: Hafız Ali ve Muhteşem Süleyman. Hafız Ali Denizli’de medfundu. Evi de artık Kur’ân kursu idi. Ondan iz bulamadık. Süleyman Demirel’in kabrinin olduğu alan çocukluğunda çobanlık yaptığı Gelincik Dağındaki tepede idi. Menderes’in Su Müdürü, Barajlar Kralı; adına ve hizmetlerine yaraşır bir şekilde baraj temsilî siluet altında, tepedeki muazzam bir mekânda yatmaktaydı. 

Yazacaklarımızı sınırlı tuttuk. Yoksa sayfalar dolusu yazsak bitiremezdik. “Bizi bu saadete eriştiren Allah’a hamdolsun. Eğer o hidayet etmeseydi biz kendiliğimizden buna erişemezdik” ayeti mealince bize bu davayı, bu zata talebe olmayı nasip eden Allah’a şükreder istikamet üzere sadık bir Nur talebesi olarak son nefese kadar sabit kalabilmeyi niyaz ederiz. Amin. 

ZİYARETÇİLERDEN NOTLAR

- Rabia Demirci: Selamün Aleyküm. Risale-i Nur’ları tanıyalı 18 yıl oldu. Elhamdülillah. İlk yıllarda pek anlamıyordum (tabiî ki şimdide tam anladım diyemem asla). Ama beni kendine çeken bir cazibesi vardı. Yolculuk hazırlıklarına başlarken heyecanım da başladı. Artık yola çıkmış Barla’ya girmek üzereydik. İçimde tutamadığım ağlama hisleri oluştu. Kendimi sıkıyordum ki ağlamayayım. Çok kıymetli ablamızın da ağladığını görünce artık kendimi bıraktım. Karşımızda Eğirdir Gölü etrafında yemyeşil dağları, toprağında gelincikler, papatlayalar, lavantalar, gülleriyle sanki hepsi birden bize “Hoş geldin” der gibiydiler. Gerçekten Üstadımın kaldığı evler, küçük kulübesi, Çam Dağı hepsi ayrı ayrı Üstadımın maneviyatıyla doluydu. Ve evime geri döndüm, Risalelerime baktım, şimdi daha farklı duygularla okuyorum.

- Sevgi Ertuğrul: Sanki öz yurdumuzda, evimizde gibi hissettik. Neydi bize bu duyguyu yaşatan, neydi bizi ışığının etrafında toplayan pervaneler gibi bir araya getiren sevinç ve hüznü bir arada yaşatan his? Barla’ya gelişimizi bir arkadaş, annesinden ayrılıp da tekrar kavuşan çocuk sevinci gibi tarif etmişti. Üstadımızın evinde Çınarın gölgesinde yapılan dersler aldı götürdü bizi üstadımızın yaşadığı zamana. Ve bir daha sadakte üstadım dedik ahdimizi yeniledik nurlara daha çok sarılacağımıza daha çok okuyacağımıza söz verdik kabrinin yerini bilmesek de tasarrufunun devam ettiğini, hep yanımızda olduğunu, basmaya kıyamadığımız topraklar da hissettik. Bu geziye vesile olan emeği geçen ve bizi kardeşi gibi karşılayan güler yüzlü sosyal tesis çalışanlarından Rabbim ebeden razı olsun. Hizmetlerine karşılık ibadet sevabı versin inşaallah Selam ve dua ile..

- Kâmile Güntay: Tarifi mümkün olmayan bir heyecan. Sanki ilk defa gidiyorum, sanki uzun zamandır görmediğim bir dostuma kavuşacağım. Üstadımızın izini göreceğim. Bu karışık duygularla yola çıktım. Ve Barla Üstadımın uzun bir aradan sonra gittiği ve Çınar ağacına sarıldığı duyguyu içimin taa en derininde yaşadım. Manevî olarak ben de Barla’ya sarıldım. Barla beni kucakladı. Rabbime çok şükür ediyorum beni muhteşem Üstadımı tanımakla şereflendirmiş. Ayrıca sosyal tesisler güler yüzlü genç kardeşimizin gayreti takdire şayan. Hizmet Sevdalılarını Rabbim çoğaltsın inşaallah.

- Yeşim Karadağ: Gitmeyi çoktandır istediğim bir yerdi Barla. İlk defa gidiyorum anlatılmaz duygular içindeyim. Kelimeler yetersiz. O eşsiz güzellik maneviyatından gelen safîlik, fıtrîlik, havası, suyu.. o kadar mükemmel ki anlatamam. Ben normalde bir gittiğim yere bir daha gitmek istemeyenlerdenim. Ama Barla’dan daha çıkmadan kafamdan plan yapmaya başladım. Bir daha ne zaman gelirim diye. Aziz Üstadım benim, gezdiğimiz her yerde oralarda yaşamış olduğu düşüncesi anlatılmaz duygulara soktu bizleri. Hiç bu kadar haz aldığım bir yolculuk, bir gezi ziyareti yapmamıştım. 

- Gülebed Abla: Bakmaya doyamadım, aklım hep orda kaldı. Rahmetli mübarek üstadıma lâyık talebe olmayı nasip etsin Rabbim. Her şey çok güzeldi emeği geçen herkesten Allah razı olsun. 

- Jale Çam: ilk defa gitmenin heyecanıyla yola çıktım. Barla’ya ulaştığımızda manevî bir sevinç kapladı içimi. Üstadımın yaşadığı yerlerde dolaşırken ruhum sanki Cennette geziyor gibi hafifledi. Asıl zenginliğin maddeden sıyrılarak manaya açılan bir kapı olduğunu orada bir kez daha anladım. İktisadın en mükemmel halini Üstadın hayatından öğrendim. Rabbim bu duyguların tekrarını nasip etsin ve bizleri Üstadımıza lâyık talebe eylesin. Buradaki duygular yetersiz kalıyor ancak bu kadar yazılabiliyor. İnsanın aklından çıkmıyor oralar. Umreden gelince böyle bir müddet unutulmuyor ya aynen onun gibi..

- Tuğba Deniz: Cennet bahçesinde bilmesem de Cennet lezzeti, Üstadımızın evinde ayrılık hüznü.. sanki insan evlâdını bırakıp gider ya öyle bir hüzün. Üstadımızın camisinde de Rabbimizin her şeye kadir ve yeter olduğunu, Üstadın ikinci evinde zorluklarla yazılan risalelerin kıymetini bilmediğimizi, gereken önemi vermediğimizi, Çam Dağında Rabbimizin her zaman yanımızda olduğunu, ayrıca Üstadın eşyalarını gördüğümde bizim dünyaya ne kadar gönül bağladığımızı, Üstadın yamalı bir hırkayla bir ömür geçirdiğini şükür ve iktisat düsturlarına ne denli bağlı olduğunu hissederek görmüş oldum. En yakın zamanda rabbim tekrarını nasip etsin. Cemaatimize şahs-ı manevîye hususan emeğini esirgemeyen abla ve kardeşlerime teşekkür ederim. Rabbim Üstadımızdan ve onun yolunu yol edinenlerden ebeden razı olsun. Amin.

–SON–

Okunma Sayısı: 960
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÇeşitcioğlu

    3.6.2025 13:41:53

    5. Şua'da, üstadın 5 yerde Büyük Mehdi yazması da, ahirzamanda 3 büyük görevi beraberce yapacak, bir şahsı maddi ve maneviye, Büyük Mehdi demenin doğru olduğunu göstermektedir. "Hem büyük Mehdi'nin halleri, sabık Mehdilere işaret eden rivayetlere mutabık/uyumlu çıkmıyor, hadisi müteşabih hükmüne geçer. İmam-ı Ali (ra) yalnız İslam Deccalından bahseder." 5.Nokta. "...başkumandanları olan Büyük Mehdinin, kemal-i adaletini ve hakkaniyetini dünyaya göstermeleri, gayet makul olmakla beraber; gayet lazım ve zaruri ve hayat- ı içtimaye-i insaniyedeki düsturların muktezasıdır." Ondokuzuncu Mesele. Ayrıca 5. Şua'da tam sekiz yerde, Büyük Deccal kavramı da geçer ki, Büyük Mehdi ve Büyük Deccal'in de, (önceden yaşamış mehdi ve İslam Deccali süfyan gibi) eşzamanlı olarak, yeryüzünde yaşarken savaşacaklarını gösterir.]

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı