Son dört genel seçimde sürekli oyunu azaltan DYP, 2 Kasım 2002 seçiminde baraja takıldı. Böylece siyasî tarihinde en büyük kırılmayı yaşadı. Demirel sonrasının üç seçiminde de oy oranı gerileyen partinin Genel Başkanı Çiller ayrıldı. Kongrede Mehmet Ağar genel başkan seçildi.
Ağar, demokratik süreç içinde ikinci kongresini yaptı. Toparlarken, yeniden bir iç zorluk yaşadı. Beklenen çıkış yavaşladı. ANAP’ın Mecliste grup kurma süreci ise, merkez muhalefetin adresini kaydırma girişimi olarak yorumlandı.
DYP’nin taban gücü ve DP-AP çizgisinden aldığı süreklilik, nizalı ANAP etkisini minimize etti. Kendini yapılandırmaya, içeride zedelenmiş duyguları tamir etmeye ve misyonuna uygun beyanlarla yol almaya çalıştı.
Ağar üzerinde kamu görevi dönemine ilişkin tartışmaların olumsuz etkileri, genel başkanlık sürecindeki siyaset tarzı ve kamuoyu ile paylaştığı görüşleri doğrultusunda durdu. Saldırılar biraz daha tavsadı.
Demokrasi vurgularını net tutan Ağar, kucaklayıcı ve yumuşak ifadelerle, merkez sağın dağınık potansiyeline sempatik mesajlar verdi. Kurumsal siyasî emanetin fikrî çerçevesi ile çatışacak bir söylem ve yaklaşımı varit olmadı. Maraton koşucusu gibi yarışa hazırlanan bir siyasî profil çizdi. Halkın ayağına gitme heyecanını ve aktivasyonunu arttırdı.
AKP’ye alternatif olma sorumluluğu taşıyan DYP’nin misyonu, zor bir dönemde toparlanma isteyen tabana yöneldi. Devlet-millet kaynaşmasını sivil ve demokratik bir zemine oturtmanın yanında kendini de yenileme sürecinde, kolektif kadrosunu kurmayı sürdürdü.
DYP kurmaylarından; tabanın canlandığı, buna paralel olarak ufuk ve vizyon kadrosuna yeni ilâvelerin yapılacağı, demokrasi ekseninde bütünleştirici rolleri oldukları inancını gözlemledim.
Siyasette yeni bakış açısı, evrensel normlar, demokratik standardı yükseltme ve demokratlığın siyasî mehazı olma farklılığını ortaya koyma anlamında, Mehmet Ağar’ın Kanal D’de Fatih Altaylı ile yaptığı söyleşi, kadroyu güçlendirici ve problemlere çözüm üretmenin aslî duruşu ile ilgili doyurucu nitelikteydi.
DYP, mirasını inançla korumak ve pozitif çözümün mutedil dirayetinde yol alma sorumluluğundadır. Genel başkanın, halkın çocuğu imajı, Anadolu insanının yalın duygularına sözcü olmaktadır. Bu süreç, demokrat ruhun uzman perspektifleri ile altını doldurursa; DYP’nin makul kimyası toplumsal mutabakata öncülük edecektir.
Burada tarihî bir sorumlulukla karşı karşıya DYP. Problemlerin adını doğru koyma, millî iradeden yana sağlıklı yaklaşımlarını daha net seslendirme ve demokrasi vurgusunu ön şartsız ortaya koyma şekli, sivil yapının siyasî tutarlılığını güçlendirecektir.
Birikimli siyaset ustalarından, sessiz tabanın ilgi bekleyen potansiyeline kadar uzanacak geniş aile fotoğrafını oluşturmada başarıya gidildiğini müşahede etmekteyiz. Sayın Ağar’ın, toplumun açık yüzüne muhatap olacak, kültürel dokusuna ve siyasetten beklediği şeffaflığa haiz entelektüel kadrosunu, yaz sonrası vitrine çıkarma niyeti, umut verici.
Darbelerin açık ve örtülü tahribine en çok maruz kalan DYP’nin iç dinamiklerine kavuşması, AB sürecinde devleti tahlil yeteneğine sahip tecrübeli geçmişi ile alternatif olacaktır. Temel hak ve hürriyetlere sahip çıkma kararlılığı; laik-antilaik sarkacından nemalanan iki kesimin siyasî istismarlarını önleyecektir. Böylece toplumda gerginliklerle sıkışma yaşatanların husûmet duvarları yıkılacağı gibi, demokratik iklimin huzuru canlanacak ve kalkınma hamleleri devam edecektir. Merkez kitlenin bu talebi karşılanırsa, eski haşmetin izdüşümleri oluşacaktır.
Yol doğru olunca, araçların modeli de uygun olup yolunda yürümesi halinde, yolcuları dâvet etme sıcaklığı, özlenen insanî damarı yakalayacaktır.
Sayın Ağar, Haber Türk televizyonu Basın Kulübünde, milletin toparlayıcı tercihine ışık tutacak misyonun çerçevesini verdi. Bunun arkası gelmeli. Parti içi ve dışı demokratik açılımların somut adımlarını cesaretle atmalı ve bütünleyici vurguyu arttırmalı.
06.06.2006
E-Posta:
[email protected]
|