Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Serdar MURAT

Raltson’la değil Ağar’la



Fransa ile girilen, “soykırım” tartışmaları, Cumhurbaşkanı Sezer ve askerlerin meydana getirdiği gerginlikler arasında, son zamanların en ciddi önerisiydi DYP lideri Mehmet Ağar’ın, PKK’ya genel affa destek vereceğini ilân etmesi.

Ağar sadece PKK’ya affa destek vermekle kalmayıp, hükümete de bu konuda riski üstlenmeye hazır olduğu taahhüdünde bulundu.

Bir anlamda üstü Mehmet Ağar yazılı bir açık çekti bu.

Şimdiye kadar yaptığı görevlerde doğru ya da yanlış, yiğitliği ve sözünün eri olarak tanınan bir Mehmet Ağar bunu söylediyse, üstüne bir kat daha düşünmek gerekiyor.

Ama asıl düşünülecek olan nokta bu değil.

Terörle mücadelenin en şiddetli olduğu dönemde görev yaptı Mehmet Ağar.

PKK’yla kimi zaman devletin gücünü kullanarak, kimi zaman ise devlet dışı güçlerin yöntemleriyle mücadele ettiği söylendi.

Bu anlamda bir sembol isim oldu.

Bunların hepsi doğru olabilir. Hatta bunların bir kısmı Ağar gerçeğini ifade etmekte yetersiz kalabilir. Ya da yanlış tanımış olabiliriz.

Ancak bu bir realite.

Bunu yok sayamayız.

Aslında saymamamız da gerekiyor.

İşte bu Ağar gerçeğinin üzerinden bu öneriyi geliştirmemiz gerekiyor.

Ağar gerçeğini yok sayarak, yeni bir sayfa açarak hem inandırıcı olunmaz, hem de bu işin sırrı ortadan kalkar.

“Dağda silâhla gezeceğine, ovada siyaset yapsın” önerisi, hükümetin getireceği genel affa destek vereceğini ve bir riski varsa bunu üstlenmeye hazır olduğunu ilân etmesi, Ağar’la birlikte daha bir anlam kazanıyor.

Bu teklifin Erkan Mumcu’dan, Murat Karayalçın’dan, ya da Zeki Sezer’den gelmesi o denli anlamlı olmazdı.

PKK’ya bir hedef tahtası yaptıracak olsanız, ilk 10’un birinci ya da ikinci sırasında Mehmet Ağar gelir.

Eğer bu adam Diyarbakır’da, Mardin’de, Şanlıurfa’da binlerce kişinin katıldığı programlara iştirak edebiliyor, böylesine cesur öneriler getirebiliyorsa ve bu öneri en karşıtları tarafından da dikkate alınıyorsa, demek ki çözüm önerileri sunulduğu, samimi adımlar atıldığı takdirde, ABD’ye ihale etmeden de çözebileceğimiz şeyler var demektir.

Cerahat olgunlaşmış, artık boşaltılmayı bekliyor demektir.

İşte bu noktada Türkiye’nin liderliğe ihtiyacı var.

Şimdi bu noktada AKP, Ağar’ın geçmişini hatırlatmakla, bekâra karı boşamak kolaydır havasını verip, muhalefette böyle konuşuyor triplerine girmekle bu işi savuşturabilir. Ama doğru yapmaz. Dün Ankara’da iki şey konuşuluyordu. Biri Fransa’nın Soykırım küstahlığı, diğeri ise Ağar’ın önerisi...

Hitler’in orduları Fransa’ya girdiğinde Paris’in dışına çıkıp, ulusal güçleri örgütleyen De Gauller bağımsızlık mücadelesini sürdürmüştü. Birçok general, politikacı, düşünür vardı ancak Fransa’nın tek bir de Gauller’i olduğu o gün ortaya çıktı.

Fransa 1960’larda iç savaşın eşiğine geldiğinde Fransa gitti yine De Gauller’i buldu getirdi. Ülkeyi iç savaştan çıkarıp, Beşinci Cumhuriyeti ilân edip, Fransa’yı tekrar eski Fransa yaptı.

Alman orduları Fransa sınırına doğru ilerlerken İngiltere’de Başbakanlık koltuğuna Winston Churchill oturdu. Dünyanın süper gücü olmasına, güneş batmayan imparatorluk olarak anılmasına rağmen İngiltere’nin durumu pek parlak değildi. “Size kan, ter ve gözyaşından başka vaat edecek bir şeyim yok” dedi.

Avrupa’dan başlayıp Rusya’nın içine kadar ilerleyen Hitler’i işte bu Chirchill’in dehası durdu.

Bir de Gauller ya da Churchill beklemek düşüncesinde değilim.

21. yüz yılda ayaklarımıza vurulmuş en acımasız pranga etnik terör. Kürt sorununu çözerek bundan kurtulabiliriz. Bunun için kolektif akla ihtiyacımız var. Bir de iradeye...

Ağar’ın teklifini yok saymak, nisyanla malul etmek günü kurtarmaya yetebilir ancak, geleceği kurtarmaz.

DYP liderinin teklifi bu konuda hükümetin elini güçlendirip, milliyetçi bir dalganın kabardığı bir dönemde psikolojik bir zemin hazırladı.

Mehmet Ağar’ın önerisine, en azından ABD’nin PKK ile mücadele konusunda atadığı temsilci Raltson’a açtığımız krediyi açabilelim.

Çözüm Raltson’da değil, Mehmet Ağar gibi bizim üreteceğimiz sivil çözümlerde olduğu unutulmasın.

Hele bir zamanlar dağda kurşun sıkan adam bu teklifi getiriyorsa, onu daha fazla ciddiye alıp geliştirmek gerekiyor.

10.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.10.2006) - AKP kulisinden...

  (06.10.2006) - Onursuz olmasın aşk

  (05.10.2006) - Gerginlik değil, diyalogu seçiyor

  (04.10.2006) - Kemerleri sıkı bağlayın

  (03.10.2006) - Burada kalacak mı?

  (02.10.2006) - Bir kenara not edelim

  (29.09.2006) - Varan bir mi?

  (28.09.2006) - Kim tutar seni ‘Ertuğrul abi’

  (27.09.2006) - Kırılma noktası

  (26.09.2006) - 301'de samimiyet testi

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004