Hafta sonu iki programım vardı.
Birincisi: Bizim Radyo'nun dinleyicisiyle buluştuğu gün.
Hem programcısı, hem de dinleyicisi olarak Fırat Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen canlı yayına katıldık. Salon tıklım tıklımdı. Mevlânâ oyunundan bir buket sunan minik Can Kardeş Tiyatrosu Oyuncuları marifetlerini sergiledi. Tebrik etmek lâzım. Hem zor bir senaryonun altından kalktılar, hem de zor bir oyunu (Aşk Ateşinden Pervane) başarıyla sergilediler.
Ardından programcıların tanıtım ve hediye töreni gerçekleştirildi. Radyoda günlük rutin programların dışında, aslında sayısı az olmayan programcılarımızın olduğunu gördük. Sahneye bir. iki derken tam 29 programcı geldi.
Hepsi birbirinden değerli kalem erbabı ve düşünür. İslam Yaşar'dan Şaban Döğen'e. Mustafa Özcan'dan Dr. Hakan Yalman'a. Latif Salihoğlu'ndan Hakkı Karatekeli'ye. Av. Kadir Akbaş'tan Yusuf Sönmez'e. Kubilay Aktaş'tan İsmail Tezer'e. Burak Vanlıoğlu'ndan Esat Sivri'ye kadar birçok isim. Ali Toker, Oğuz Umurca ve Malik Atom'u da unutmamak gerekiyor.
Hanım programcılara baktığımızda: Yasemin Güleçyüz, Tubanur Arıcan, Ayşenur Yaşar, Nuray Serim Yasemin Dikmetaş, Mervenur Yeter, Fatma Yılmaz, Atike Özer, Ayşegül Irgaç, Mehlika İmamoğlu'na kadar. birçok adını sayamadığımız programcıya kadar.
Tuba Akbey İnan, Bizim Radyo'nun lokomotif programlarından birini, Mavi Dünya programını yapıyor. Haftanın beş günü mikrofon karşısında... İsa Muslubaş'ın türküleri ve Ali Oktay'ın Türk Sanat Müziği'nden örnekler sergilemesi programa ayrı bir hava kattı.
Organizasyona gelince: Programın sunuculuğunu Bizim Radyo Yayın Yönetmeni Mehmet Yaşar, Tubanur Arıcan'la birlikte üstlendi.
Programın akışında hiçbir aksama olmadı. Organizasyon yetkililerini buradan kutluyor, tebrik ediyorum.
***
Diğer programımda, Bilecik'teki düzenlenen bir seminerdi. Orada katıldığım programda üstün zekâlı çocuklara "Çocuk ve Çizgi" üzerine bir konuşma yaptım. Hepsi, yetişkin insanlar gibi, son derece ciddiyetle konuşmamı dinledi. Çizgi Film, Televizyon, Çizgi roman gibi ana başlıklar halinde gerçekleşen sohbetimizde, özellikle soru/cevap bölümünde ise, ilginç sorularıyla ne kadar zeki olduklarını gösterdiler bize.
Çok sıcak ve samimi bir ortamda geçen hoş dakikalardı. Daha sonra Şeyh Edebali Türbesini ziyaret ederek, birer Fatiha okuduk. Bilecik'ten hoş bir anıyla ayrıldık. Bu organizasyonu da kutluyorum.
01.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|