Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Vehbi HORASANLI

Yılbaşının hatırlattığı



Hıristiyan dünyası yılbaşına kutsiyet vermiştir. Yılbaşını dostlarla birlikte geçirmek, onlara hediye vermek önemli bir ibadet sayılmaktadır. Her ne kadar çam ağaçlarına zarar vermek pahasına da olsa yaz-kış yeşilliğini koruyan bu ağaçları kesip süsleyerek aileleri ile birlikte eğlenmek, önemli bir dindarlık ölçüsüdür.

Hangi limanda olduğunu unuttum, her halde Güney Afrika Cumhuriyetiydi, burada gemimizdeki bütün denizcilere bir hediye paketi gönderilmişti. Benim hesabıma düşen pakette de özenle hazırlanmış hediyelere rastladım. Maddî değerleri küçük olmakla birlikte verilen emek bir hayli fazlaydı. Hele hele bir çocuğun hazırlamış olduğu ve boyanmış elleri ile kâğıt üzerine izler bırakarak süslediği mektup çok ilgimi çekmişti. Kısaca "mutlu yıllar" temennî ediliyor, Hıristiyanlara karşı sempati ile bakılması amaçlanıyordu.

Hıristiyanların kutsallık atfettiği yılbaşı eğlenceleri günümüzde değişmiş, kutsallık bir yana ahlâksızlığı teşvik eden bir yapıya dönüşmüştür. Bundan Hıristiyanların dindar ruhânîleri dahi rahatsızlık duymaktadır. Fakat materyalizm yani maddeye tapınmanın getirdiği deformasyon en çok bu dine mensup insanları etkilemiştir. Üstüne üstlük diyalektik materyalizm (komünizm), Hıristiyanlığa öyle şiddetli bir darbe vurmuştur ki, Avrupa'nın hem doğusunda hem de batısında boş kalan kiliselere artık kilit asmak gerekmiştir.

Tahrif edilmiş bir dini yıpratmak dinsizler için çok zor olmasa gerek. Lâkin zaman ilerledikçe adeta gençleşen İslâmiyet her geçen gün insanların kalplerini ısıtmakta, din düşmanlarının hilelerini boşa çıkarmaktadır. İnşaallah, bu inkişaf kıyamete kadar gelişerek devam edecektir.

Yılbaşı kutlamalarına "Hıristiyanlara benziyoruz" diyerek tepki vermek normal olsa da bu tepkiyi aşırılıklara vardırmak, hiç de doğru bir davranış değildir. Zira ister hicrî, ister milâdî olsun yılbaşının bize vereceği çok önemli mesajlar vardır.

Aslında yılbaşı insanın gözünün bir parça açılmasına yol açmaktadır. Özellikle maîşet derdi yüzünden kendini kaybetmiş ve hayatın anlamını yitirmiş insanlara kısa bir süre için dahi olsa durup düşünme fırsatı sunmaktadır.

Evet, yılbaşı sayesinde zamanın su gibi akıp gittiğini ve bir daha geri gelmediğini anlayabiliyoruz. Her geçen yıl, adeta yaprağı dökülen bir ağaç gibi fanî vücudumuzun yıkıldığını bize hatırlatır. Dünyanın ebedî olmadığını aksine gelip geçici olduğunu gözümüze, akıl ve duygularımıza sokar.

Yılbaşı sayesinde ömür binamızın bir taşının yıkıldığının farkına varırız.

Artık onu yerine koymanın hiçbir imkânı yoktur. Ölen hücrelerimiz her geçen gün artmakta, yenile

nen hücrelerin sayısı ile daha da azalmaktadır. Bu gidişât dünyanın dahi fani olduğunu anlamamıza bir vesiledir.

O halde yılbaşından dahi ibret almamız gerekiyor. Keşke her başlayan bir günü, hatta saati yılbaşı gibi idrak edebilsek. O zaman hayat, daha da anlamlı olacaktır. 'Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen de hayatından lezzet alır.'

Biz de her şeye güzel ve anlamlı olacak şekilde bakalım. Kavgaya, kin ve düşmanlığa ne gerek var. Eğer mücadele etmek istiyor isek başta nefis ve hevâ pek de kuvvetli şekilde karşımızda duruyor. Asıl başarı onları kontrol altına almaktır. Bunu yapabilmek için size müthiş bir silâh vereyim. İşte size Risâle-i Nur eserleri. Bakınız bunları telif eden Bediüzzaman, dünya, hayat ve ömür için ne diyor:

"Eyvah! Aldandık.

"Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik.

"O zan sebebi ile bütün bütün zayi ettik.

"Evet, şu güzerân-ı hayat bir uykudur, rüya gibi geçti.

"Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider."

01.01.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.12.2007) - Mülâkat sınavları

  (26.12.2007) - Kuzey Irak Operasyonu

  (21.12.2007) - Gemilerde bayram

  (15.12.2007) - Seyir defterinden notlar

  (13.12.2007) - Müsbet milliyet ne demektir?

  (20.11.2007) - İslâmiyet, barış ve kardeşlik dinidir

  (18.11.2007) - PKK terörünün başlangıcı

  (05.09.2007) - Utanç Günü: 6 Eylül 1955

  (02.09.2007) - Allah selâmet versin

  (22.08.2007) - Ankara Feribotu kazası

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri