Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Noel hediyesi



Koskoca İslâm dünyasının gözleri ve kulakları önünde bir trajedi cereyan ediyor. İsrail Mısır'a baskı yaparak Gazze'ye geri dönecek olan hacıların yolunu kesiyor ve onlara yol vermiyor. Onların ülkelerine ve ailelerinin yanlarına dönmelerine engel oluyor. Adeta Merci'z Zuhur gibi yeni bir krizle karşı karşıyayız. Bununla da kalmıyor hacılara ateş açıyor. Bazılarını öldürüyor, bazılarını yaralıyor. Hacıların Refah Sınır Kapısı yerine İsrail'in kontrolü altında bulunan Kerim Ebu Salim'den geçmesini şart koşuyor. Refah sınır kapısını abluka altına aldırıyor. Bu bir tuzak. Zira Hamas mensubu olarak aranan hacıları bu şekilde avlayacak ve tutuklayacak. Bunun için önce Mısır'a şantaj yaptılar ve Mısır'ın ortak sınırı kontrol altında tutamadığını ve sınırdaki tünellerden silâh kaçakçılığı yapıldığını ileri sürdüler. Amerikalılar da İsrail'in bu rivayetini tasdik ederek Mısır'a Amerikan yardımından kısıntıya gideceklerini açıkladılar. Bizzat Dışişleri Bakanı Tzibi Livni Mısır'ın bu hususta gevşek davrandığını söyledi. Mübarek buna çok kızdı ve Livni'nin kendisinin kırmızı çizgilerini aştığını söyledi, ama başka bir şey yapamadı. İsrail'in emri üzerine hacıları rehin tutmaktan başka bir şey yapamıyor. Koskoca Mısır'a yazıklar olsun...

Müslümanların felâketi İsrail değil, kendi cesaretsizliklerinden ve iktidar hırslarından ileri gelmektedir. Bu hırs üzerine nice namus ve hukuk payimal olmaktadır. Müslümanlar biraz cesaret sahibi olsalardı ve gereğini yapsalardı bu trajediler hiçbir zaman yaşanmazdı. Filistin baştan kaybedilmezdi. Kaybedildikten sonra bu gibi trajedi komediler yaşanmazdı.

***

Arapların 'intidap' dediği işgal yıllarında İngiliz ordusu Yahudi çetelerini eğitmektedir ve bunun Araplar nezdinde duyulmasıyla topluca bir kıyam ve isyan hareketinin başlamasından korkan İngiliz komutanlar bu eğitimin durdurulmasını isterler. 1917'de Belfour Deklarasyonu'ndan sonra 1922 yılında Beyaz Kitap'la bu plana destek veren dönemin İngiliz başbakanı Winston Churchill bu korkuların yersiz olduğunu söyler. Nezdinde Müslümanların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. İtibarları sakıttır.

İngiliz komutanları yatıştırmak üzere şunları söyler: "Müsterih olun... Bir tek Arap köpeğinin dahi harekete geçeceğine ihtimal vermiyorum..." Arapları köpek yaptığı gibi aynı zamanda Filistin için kıllarını bile kıpırdatmayacaklarını ima eder. Neden kıpırdatsınlar ki? O dönemde ve sonrasında Ürdün Ordularının Komutanı Gallup Paşa adında bir İngilizdir. Mısır Lideri Faruk da Filistin'e bozuk silâhları veya çakar almaz tüfekleri sürmüş ve bu da, çatışmanın seyrini önceden belirlemiştir. Allenby, Cemal Paşa'nın terketmesinden sonra Lawrance ile Massingnon'un arasında Kudüs'e girerken şunları söylemiştir: "Şimdi Haçlı Savaşları bitti..." İngiliz Kralı Beşinci George ise bu münasebeti şöyle değerlendirmiştir: "Bu son Haçlı Savaşıydı..." Llyod George ise: "200 yıllık rüyamız gerçek oldu" diyecektir. Allenby, Kudüs'ün ele geçirilmesini 'Hıristiyanlık alemi için bir Noel hediyesidir' demiştir. Gerçekten de Hıristiyanlık aleminde siyasi rekabetlere rağmen işgal öyle makes bulmuştur. Londra'nın rakibi Berlin'de bile Kiliseler o vakit sevinçten çanlarını çalmaya başlamışlardır. Allenby'nin askerleri Hilal'in parçalandığını ilan etmişler ve Beytü'l Makdis'e zafer nişanesi olmak üzere Haçı dikmişlerdi. Şam'a giren Fransız komutan ise doğrudan doğruya Selahaddin Eyyübi'nin kabrine yönelmiş ve şöyle söylemiştir: "Selahaddin! Biz yeniden döndük!"

***

Bir başka Noel yortusunda da Filistinliler İsrail tarafından ülkelerine ve evlerine sokulmuyorlar. Bununla da kalmıyorlar hüccac üzerine ateş açıyorlar. Bu manzaralar aslında Selahaddin Eyyübi döneminde Müslüman hacıları katleden Reynauld of Chatillon'dan beri tanıdık ve ortak tarihin bir parçası. Kudüs'ün fethi Miracın hediyesiyse işgali ise bir Noel hediyesidir. Müslümanlar da Miraç yerine Noel'i kutladıkları sürece makus talihimiz değişmeyecektir. Ne zaman mü'minler miracla ve namazla yeniden tanışırlar ve iç dünyalarını mamur ederlerse o vakit düzene de çözüme de haiz olurlar. Tih'teki modern yolculuğumuz bittiğinde yine Mirac'a ulaşacağımızdan kuşku yoktur.

01.01.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.12.2007) - Benazır'ın kader kodları

  (30.12.2007) - 'Katilim, Müşerref'

  (29.12.2007) - Doğu'nun kızının akibeti

  (28.12.2007) - Mevlana Afrika'da

  (22.12.2007) - Avrupa'nın Kaddafisi

  (21.12.2007) - İslâmfobik kurgulu Amerikan seçimleri

  (20.12.2007) - Kaf Dağı/Mescid-i Aksa

  (19.12.2007) - Ya anlaşacaklar, ya da savaşacaklar

  (18.12.2007) - Dinî alanda laik tekelistan

  (17.12.2007) - Cahız'ın Türkleri; Türklerin Cahız'ı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri