Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Şubat 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Türkiye neresi olsun?



Millet iradesinin ‘hiç’e sayıldığı ülkeleri sayısı herhalde fazla değildir. Milletin iradesini dikkate alınmadığı ülkelerin sayısı, geçmişde fazla olmuş olsa bile, en azından son yıllardaki gelişmeler; bu sayıyı azaltmış olmalı. Çünkü ‘çağdaş’ ülkelerde ‘karar’lar alırken milletin ne düşündüğü sorulur.

Millete sorulmadan alınan kararların neticeye ulaşması hayli zordur. Her işte birebir ‘referandum’ yoluyla millet sormak, onların kanaatlerini öğrenmek teknik anlamda ‘zor’ olduğu için de bu işler ‘meclis’ler eliyle yürütülür. Ki, bu da demokrasinin temel kurallarından biri olsa gerek.

Bir kısım medya, TBMM’nin başörtüsü yasağını kaldırmak için devreye girmesi ‘bölücülük’ olarak yorumlamış. Kabul edilen anayasa değişikliğinin nasıl uygulanacağı, bu işin kanunla değil, fiilî uygulama ile düzeltilmesi gerektiği şeklindeki ‘akl-ı selim’ çağırıları bir yana, netice olarak yapılan anayasa değişikliğini “411 el kaosa kalktı” (Hürriyet, 10 Şubat 2008) şeklinde yorumlamak her halde Türkiye ve dünya gerçekleriyle uyuşmaz.

İlgili manşet haberinin ‘özet’inde de şöyle denilmiş: “Türkiye’yi bölen türban, 518 milletvekilinin 411’inden ‘kabul’ gördü. Anayasa paketi Meclis’ten geçti. Kutuplaşma endişe yaratıyor.” (agg.)

Bir defa, ısrarla ‘türban’ denilen ve millet nezdinde ‘başörtüsü’ olan bir tercihin, ‘bölen’ olarak görülmesine kökten itiraz ediyoruz. İnsaflı olalım: Kim kimi bölüyor? Anket ise anket, araştırma ise araştırma; Türkiye’de yaşayan çok büyük bir ekseriyet başörtüsü yasağına karşı değil mi? Bu manşetleri atanların gazeteleri tarafından yapılan anketlerde bile ortalama olarak milletin yüzde 80’i ‘yasak kalksın’ demiyor mu? Böyle olduğu halde, ‘başörtüsüne hürriyet’ talepleri niçin ‘bölmek’ şeklinde anlaşılsın? ‘Bölünme’ için hiç değilse ‘fifti-fifti/yarı yarıya’ olmak gerekmez mi? Ki, hak ve hürriyetlerin küçüğüne, büyüğüne bakılmaz; özgürlükler yüzdelik hesaplara vurulmaz!

Çok önemli bir ‘yanıltma’ da şu noktada yapılmak isteniyor: Yasağın devam etmesini isteyenler, düzenledikleri ‘yürüyüş’lerde “Türkiye İran olamaz” ya da benzer şekillerde sloganlar atıyorlar. Duyanlar da, ‘başörtüsü yasağı kalksın’ diyenlerin “Türkiye İran olsun” dediğini zannedecek! “Türkiye İran olmasın” kabul, peki neresi olsun? Tabiî ki Türkiye başka bir ülke olmasın, ama meselâ; Almanya, Amerika, İtalya ya da benzeri “muasır medeniyet seviyesi”ne ulaşan herhangi bir ülke olsun mu? Bakınız, özellikle “halkı Müslüman olmayan ülke”lerin isimlerini zikrettik. “Türkiye, İran olmasın” diyenler, Türkiye’nin adını saydığımız ülkeler gibi olmasını ister mi? Muhtemelen istemezler, çünkü dünya âlem de biliyor ki; ‘ora’larda da başörtüsü yasağı yok ve kimse de olmasını istemiyor. Ayrıca, ‘ora’larda umumiyetle ‘milletin tercihleri’ne kıymet verilir, jakobenler “ben yaptım oldu” diyerek kimseyi korkutamazlar. İlâve olarak, hayalî korkular üretip, bu korkular sayesinde halksız ve haksız iktidarlarını da sürdüremezler...

“Türkiye şurası olmasın, burası olmasın” demekle iş bitmiyor. Bir zahmet, ‘neresi’ olmak istediklerini ya da hangi ülkeye benzemeyi kabul edeceklerini de söylesinler. Gerçi millet bunu da merak etmiyor ya, yine de söylemelerinde fayda var.

İnanın, ‘yasakçı’ların yeryüzünde ‘benzemeyi kabul edecekleri’ her hangi bir ülke yok. Çünkü hür dünyada ‘başörtüsü yasağı’ diye ‘çağ dışı’ bir yasak yok... İnşallah Türkiye de ‘yasak olmayan ülke’ler arasına girecek. Ümitvarız...

12.02.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.02.2008) - Asıl ‘önyargı’ Türkiye’de!

  (10.02.2008) - ‘Köprü’ler kurmak

  (09.02.2008) - İstedikleri hiçbir şey, olmayacak

  (08.02.2008) - “O kafa” siyaseti

  (07.02.2008) - Değişimi siz istemediniz mi?

  (06.02.2008) - İstibdada tokat

  (05.02.2008) - Eğip bükme, eğit

  (04.02.2008) - ‘Kırık el’le kavgaya tutuşanlar

  (03.02.2008) - Yasakçılar köşeye sıkıştı

  (02.02.2008) - İçten tahrip

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri