Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Biri pişman, biri pişkin



“Halka rağmen halk için” anlayışını temsil edenler, her imkân ve fırsatta ‘darbe’ yapmak isterler. Nitekim, 14 Mayıs 1950’deki genel seçimlerde ‘tek parti’ devrinin sona ermesini içlerine sindiremeyen ‘o kafa’ temsilcileri hemen ‘darbe’ planları yapmıştır. Neticede halkın helâl reyleriyle üç defa arka arkaya tek başına iktidara gelen Demokrat Parti’yi darbe ile iktidardan uzaklaştırmışlar, merhum Adnan Menderes ve iki arkadaşını zulmen idam etmişlerdir.

“Halka rağmen halk için” anlayışının temsilcileri, 14 Mayıs 1950’deki ‘millet iktidarı’na ancak 10 yıl tahammül edebildiler ve 27 Mayıs 1960 ihtilâliyle ‘ihtilâller serisi’ni başlattılar. Onlara göre ihtilâllerle her şey güllük gülistanlık olacaktı. Fakat ilerleyen yıllarda görüldü ki, ihtilâller; ihtilâlcilere de fayda vermedi, onları da memnun etmedi. Etmiş olsaydı, sıradaki ihtilâller, darbeler, muhtıralar gelir miydi?

Bütün dünyada, ihtilâllerin ülkelere fayda vermediği her geçen gün biraz daha iyi anlaşılıyor. Bu konuda bir itiraf da Güney Pasifik’teki ada ülkesi Fiji’den geldi. 1987’de ilk darbeyi yapan Albay Sitiveni Rabuka, ülkede darbe kültürüne “artık son verilmesini” istemiş. (AA, 15 Mayıs 2008)

Daha sonra demokratik olarak yapılan seçimlerle başbakanlık da yapan Rabuka, darbenin 21. yıldönümünden bir gün sonra Fiji Times gazetesinde yayımlanan açıklamasında, “Darbe bir hataydı ve hatalı olduğumu kabul ediyorum” demiş.

Fijili eski darbeci Rabuka, “Darbe yapmak gurur duyulacak bir şey değil, çünkü kahraman olmuyorsunuz, dolayısıyla buna niyetlenenler kahraman olacaklarını sanmasın” diye konuşmuş.

Eski darbeci Rabuka, bütün ihtilâlcilerin ibret alması gereken bir tavsiyede de bulunmuş: “Gelin, bütün bunları geçmişte bırakalım ve bu darbe kültürüne son verelim. Çünkü darbe, kalkınma ve gelişmeye yardımcı olmuyor.”

Fiji’de 2006’daki darbeyle görevden uzaklaştırılan Başbakan Laisenia Qarase de, her darbenin ülkeyi 20 yıl geriye götürdüğünü söylemiş.

Bu tesbitteki “Fiji” yerine “Türkiye” yazılsa, itiraz edilebilir mi? İhtilâller, darbeler Fiji’ye zarar veriyor da, Türkiye’ye zarar vermiyor mu? İhtilâle zemin hazırlayanların da itirafıyla Türkiye’nin ‘geri’ kalmasındaki en büyük pay, ihtilâlcilere aittir. Aradaki fark, Fiji’deki ihtilâlcilerin bunu samimiyetle itiraf etmesi, Türkiye’deki ihtilâlcilerin ise itiraflarını sürekli ertelemesidir. Zaman zaman ihtilâllerin Türkiye’de de işe yaramadığı ‘yarım ağız’la ifade ediliyor; ama bir yandan da ‘gerekirse yenisi yapılır’ anlamına gelecek değerlendirmeler de duyuluyor. Bu bakımdan Fiji’deki ihtilâlcileri ‘pişman’, Türkiye’deki ihtilâlcileri de ‘pişkin’ addedebiliriz.

Türkiye’deki ihtilâlciler ‘tecrübe’ kazandıkça, doğrudan ihtilâl yerine ‘aracı kurum’lar kullanmaya başladı. 28 Şubat, ‘aracı kurum’larla yapılan post modern darbe örneğiydi. Son günlerde de ‘irtica yüklü haber dosyaları’ medyaya servis edildiğine göre, ihtilâlseverlerin ihtilâllerle sebep oldukları ‘zarar’dan dolayı pişman olmadığı anlaşılıyor.

Yazık ki, açık ya da gizli darbelerin; ekonomik ve sosyal zararlarını dört başı mamur bir şekilde ortaya koyan ciddî araştırmalar bile yapılabilmiş değil. Bu yapılamadığı için, ihtilâlciler zaman zaman ‘vatan kurtaran kaptan’ edasıyla ‘fetva’ vermeye devam edebiliyor.

İhtilâlciler; sebep oldukları zararlardan dolayı milletten özür dilemek zorunda ‘netekim!’

16.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.05.2008) - Soran var mı ki?

  (14.05.2008) - Bunlar neyin reklâmı?

  (13.05.2008) - Aileyi koruyalım, ama nasıl?

  (12.05.2008) - Avrupalı ‘mürteci’ler

  (11.05.2008) - İçki reklâmları engellenemez mi?

  (10.05.2008) - ‘Keçi’lerden özür dileriz

  (09.05.2008) - AB'nin önüne gelecek dosya

  (08.05.2008) - ‘Cunta’lar, daha fazla zarar verir!

  (07.05.2008) - İstanbul esir alınmadı, fethedildi

  (06.05.2008) - Ümitsizlik, başka kapıya!

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT