30 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Hüseyin EREN

Estetik mekânda zamanı estetize etmek


A+ | A-

“Bursa’da Bediüzzaman Haftası” münasebetiyle Ördekli Kültür Merkezinde konuşan edebiyatçı yazar İslam Yaşar’ı dinleyenler bediiyyât dolu bir akşam yaşadı. Tarihî mekânın estetiği eşliğinde estetize edilmiş bir Bediüzzaman anlatısı; sanırım çok kimsenin hayatına çok şeyler katmıştır. Konu: “Bediüzzaman’dan Hayat Dersleri”.

Nasıl bir zeminde, nasıl bir aile ortamında büyüdüğünü anlatırken aynı anda bugünün anne babalarına örneklikler sunması; geçmişi örnek nazarlarla şu ana taşıması; Bediüzzaman’ı bediiyyâtla anması, anlaması ve anlatmasıydı. Onun hayat karelerinin bir kısmını yaşadığımız “an” ekranına taşımak; o pencereden bugüne bakmak, bugün o günü seyretmek; estetize edilmiş bir bakışla Bediüzzaman’ı anlamak olsa gerek.

Tarihin sayfalarında, geçmişin gerisinde kalmış bir büyük zat nazarıyla Bediüzzaman’a bakmak, onu yeterince tanımamak, anlamamak, anlatamamak olsa gerek. O eseriyle yaşıyor olsa da hayat sergüzeşti de enteresanlıklar ve ibretliklerle dolu; yaşanmış ve yaşanır Risâle-i Nur hayatı onun hayatı.

Gençliğinin ilk demlerinde hedeflerini belirlemiş; İslâmı dünyayı hâkim kılacak 50 talebe yetiştirmek, doğuda bir üniversite açmak, 60 ciltlik Kur’ân tefsiri yazmak. Belirlediği hedefleri doğrultusunda çalışmış, gayret etmiş, girişimlerde bulunmuş. Hedefinde şahsî bir beklenti yok, rahatlık arayışı yok, tarihlere şaşaalı geçmek yok; insanın ve insanlığın dünya ve ahiret kurtuluşu var. Hayatının bütünlüğü ve onun takipçilerinin gayretleri incelendiğinde hedeflerinin değişik bir şekilde gerçekleştiği, gerçekleşiyor olduğu görülecektir.

Kişisel gelişim seminerlerine giderek hedef belirlemeye çalışan gençler, ona bu pencereden baktıklarında çok şeyler görecek, hayatından devşirdikleri kadarıyla küçük bir Bediüzzaman olacaklardır.

Açılım, açılım diye ekranları dolduranlar onun yüz yıl öncesinde “Münazarat” açılımını niye okumuyorlar, ya da o günkü açılım kabul görseydi yüzyıl boyunca bunca acı yaşanır mıydı? Bugün yeni bir şeymiş gibi “açılım” konuşanlar yüzyıllık açılımı da açıkça ifadelendirmeli değiller mi? Bugünkü konuşmalar da güzel; konuşmadan öte gidip icraata giderse daha da güzel…

Zamanın bediîsine neden Bediüzzaman denmiş daha iyi anlaşılıyor; zamanın üstünden ona bediiyyâtla bakınca, estetize edilmiş bir “an” seyredilişiyle seyredince. Zamanın “an” hücrelerini birleştirip bugün de yaşanılır hayat oluşturmak; Risâle-i Nur’u bugün Bediüzzaman’ca okumak, hayatı tefsir-i Kur’ân Risâle-i Nur’la yaşamak olsa gerek.

Said Nursî’yi seviyor olmak, ona övgüler getirmek, methiyeler söylemekten önce-belki bu da gerekli-veya hemen sonra, yaşanmış hayatından yaşıyor olduğumuz hayata örneklikler taşınmıyorsa, anlaşılmayan, konuşulan bir Bediüzzaman çıkar karşımıza.

Bana, bugünüme, şu anki sıkıntıma nasıl bir çözüm sunuyor Said Nursî’nin hayatı, hayatının eseri Risâle-i Nur?

Estetik bir mekânda estetize edilmiş bir zamanla Bediüzzaman’ı anlatan İslam Yaşar’ı dinlerken tekrar yaşanılası bir akşam yaşadık Ördekli Kültür Merkezi’nde. Örnekliklerle dolu hayat serencamını seyrederken hayat serüvenimize bediiyyât doldurduk. Güzel akşamdan birkaç parıltıyı paylaştım sadece.

Böylesi bir bakışı dikkat nazarlarımıza sunan İslam Yaşar’a teşekkür ederken, bu tür pencereler daha da açılmalı diye düşünüyorum.

Hayat bulunduğumuz “an”dan ibaretse, bir andan da her şeyi görebilmeli değil miyiz? Bu kısacık hayatta bediiyyâtı başka nasıl göreceğiz ve bizden sonraki zaman hücrelerine nasıl aktaracağız?

Bizden sonra okunmak isteniyorsak bedî’ hayatları kendi hayatımıza taşımalı, hayat karelerimizi güzelliklerle doldurmalıyız. Değilse de yazıktır “an”lara yazdıklarımız; güzelin sahibine Cemil-i Zülcelâl-i ve’l-Cemâl’e sığınıyorum.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

30.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (23.03.2010) - Ulu Cami’nin kubbeleri

  (16.03.2010) - Yaşıyor olduğumuz gerçeklikle seni anlamak

  (09.03.2010) - İmanı “Kayyum” ile kıyamda tutmak

  (17.02.2010) - “Güzel”i göstermek ne güzel

  (03.02.2010) - Yirmi Beşinci Devâ

  (26.01.2010) - Tabibi beklerken…

  (19.01.2010) - Kalemle konuşmamın yedinci yaşındayım

  (15.12.2009) - Üç rahmet müşahedesi

  (08.12.2009) - Çaresizlik çığlığı

  (02.12.2009) - Kuddüs penceresi

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl