30 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Muzaffer KARAHİSAR

İnsanlar ve hayvanlar


A+ | A-

Kâinat fabrikası mükemmel ve muazzam bir şekilde işletiliyor. Her bir olay, iş, faaliyet, ürün, mahlûkat ve mevcudat farklı, ayrı ve özel olarak itinayla, özenle yaratılıyor. Hiçbirisinin ihtiyaçları, istekleri ve hayatiyeti için lâzım olan gerekli şartları unutulmadan, hassasiyetle temin ediliyor. Zerrelerden kürelere kadar her şey yerli yerince en güzel şekilde, en ölçülü biçimde, planlı ve programlı olarak yaratılıp kendilerine takdir edilen ömür kadar bu dünya penceresinden görünüp; Allah’ın kendilerinde tecelli etmiş olan güzel isimlerinin modeli ve aynası olarak vazifelerini yapıp sonra kayboluyorlar. Ağaçlar, kuşlar, çiçekler, mevsimler, canlılar… “Hiçbir şey yoktur ki O’nu övüp O’nu tesbih etmesin..”1 gerçeğini varlıkları ve hayatları ile ifade ediyorlar. Allah’ın her bir canlıyı apaçık koruyup kolladığının birçok örneği vardır. Çeşitli hayvanlarla ilgili duyduğumuz ibret verici gerçekleri ifade etmeye çalışalım:

İbrahim Sarıçiçek anlatıyor: Sait Evrenkaya ve arkadaşlarına kendi işyerlerinde Kur’ân dersi veriyordum. Ders bitti ve çay içiyorduk. Ağustos ayının en sıcak günlerinden birindeyiz. İçimizden birisi ‘kabir ziyareti yapalım’ diye teklif etti. Bizler de hem okuruz, hem de tefekkür ederiz, diye kabul ettik. Evrenkayaların aile kabrine vardığımızda onların kabrinin yanında yeni kabir yapmak için bir metre kadar derinlikte bir çukur açılmış ve öylece bırakılmış. Bir de baktık ki o çukurun içine dört tane kaplumbağa düşmüş. Sıcağın karşısında aç susuz öylece kalakalmışlar. Hemen onları kurtardık ve yeşilliklerin içerisine bıraktık. Birbirimizin yüzüne bakarak, önceden planlamadan acilen oraya gönderilmemizin sebebini fark ettik.

Ahmet Çete anlatıyor: Kendisinin bulunduğu bir sohbet ortamında tanıdığı bir kişinin anlattığı vakıa da şöyle olmuş: Bahçesine giden şahıs, bahçesine zarar veren kaplumbağayı alıp bahçe duvarına sırtını yaslayıp, adeta çarmıha gerer gibi sabitlemiş, ona ceza vermiş. Daha kendisi bahçeden çıkmadan hırsızlar gelmişler, önce kendisini dövmüşler, çarmıha gerer gibi ellerini ağaca bağlamışlar ve iç çamaşırı hariç soymuşlar. Bahçeyi de talan edip öylece bırakıp gitmişler. Bir kişi gelip kurtarıncaya kadar bahçede, elleri bağlı, çıplak vaziyette beklemiş.

Bir başka kişi bahçesine girmiş olan kaplumbağayı zarar verdiğini düşünerek cezalandırmak için, bahçe duvarına sırt üstü koyarak kurtulamayacak şekilde üzerine taşlar koyup gitmiş. Bir hafta kadar bir zamandan sonra bahçeye yaklaştığında bir kuşun uzaktan inip çıktığını fark etmiş. Yanına vardığında, o kuşun mağdur ve hapis durumda bulunan kaplumbağaya yiyecek taşıdığını görmüş ve yaptığı yanlışın farkına varmış.

Yine Ahmet Beyin kayınvalidesinin tanıdığı bir genç, Hasan Karaağaç kuşları çok sever, sürekli yiyecek verir ve ilgilenirmiş. Daha sonra askere gitmiş ve şehit olmuş. Afyonkarahisar’da bir mahalleye onun ismi verilmiş. Bu şehidin cenazesi kabre götürülürken Ahmet Beyin kayınvalidesi, Şehit Hasan Karaağaç’ın tabutunun üzerinde kabre kadar uçarak takip eden kuşları görmüş.

Yine Ahmet Beye sohbet esnasında bahçesi, ağaçları bulunan ölmüş bir şahsın yakınları anlatmışlar. O zat bahçede meyveleri toplatırken “en üstte, uçlarda olan meyveler kuşların hakkı” der toplatmazmış. Cenazesi esnasında onunda tabutunun üstünde uçuşan kuşlar kabre kadar eşlik etmişler.

Sandıklı Sorkun kasabasından Bayram Amca vardı. Rahmetli olmadan önce anılarını anlatırdı. Ömrü çobanlıkla geçmiş. Akdağ diye büyük bir yayla varmış. Orada Yılkı yani vahşileşmiş atlar sürü halinde yaz-kış her türlü tehlike ve iklim şartlarına rağmen yaşarlarmış. Ayrıca geyikler ve çeşitli vahşi hayvanlar varmış. Bayram Amcanın koyunları ve iki tane de eğitimli, güçlü köpekleri varmış. Bir gün, Akdağ’da koyun güderken kayalıktan bir çukura düşüp, ayağını kırmış. Köpekleri onu bulup, çukura inmişler. Dişleri ile Bayram Amcanın elbisesinden tutarak çukurdan çekerek dışarıya çıkarıp kurtarmışlar. Bayram Amca “Oradan çıkarmasalardı, kimse beni görüp yardım etmezdi” diye anlatırmış.

Emirdağ Lâhikasında Sandıklı Alamescit Köyü imamı olarak yer alan İbrahim Edhem, Nur’un postacılığını yaptığı zamanlarda başından geçen bir hatırayı talebesi olan Hasan Hüseyin Erol’a anlatmış: İbrahim Edhem, heybesine koyduğu Risâleleri Üstad’ın söylediği adrese vermek üzere Isparta’dan trene binip, Balıkesir’e varmış. Gece yarısı ve soğuk bir kış günü, her taraf karanlık; gecenin bir saatinde adresi soracak kimse bulamamış. O şiddetli baskı döneminde, istasyonun resmî görevlilerine ve bekçilere de sorma imkânı olmadığı için, bir kedi görmüş ve onu takip etmiş. Kediyi bahane ederek zile basıp ev sahibine adres sormayı düşünmüş. Zile basmış ve çıkan şahsa: “Kediniz dışarıda kalmış, üşümesin hayvancık demiş.” Bu arada kedi de içeriye girmiş. Evdeki şahıs teşekkür edip kapıyı kapatırken elindeki adresi sormuş. Bu sefer kapıyı açan şahıs, gülümseyerek sorduğu adresin bulundukları yer olduğunu söylemiş.

Son olarak da kendi başımdan geçen bir hatıra ile yazımızı bitirelim. Zonguldak Kazköy’de büyük bir bahçede okuma programına katılmıştım. Yaz dönemi, her taraf yeşillik, ağaçlık, meyvelik bir yerdi. Okumak ve tefekkür etmek için son derece güzel bir mekândı. Öğle namazı sonrası herkes ağaçların, yeşilliklerin içerisine gider, sessizlik içerisinde kitabını okurdu. Ben Sözler’i okuyordum. Aniden bulunduğum yerde, fundalıkların arasından büyük bir yılanın bana doğru akıp geldiğini gördüm. Hemen ayağa kalktım. Aramızdaki mesafe yarım metre kadardı. Birbirimize bakıştık! Korku ve dehşet içerisinde o an aklıma geldiği gibi söyledim. “Bediüzzaman’ın hürmetine sana dön ve git diyorum” deyiverdim. O büyük yılan tam ters istikamete, yani geldiği tarafa dönerek kıvrıla kıvrıla gitti. Arkasından bakakaldım ve tekrar kitabımı okumaya devam ettim.

Dipnot: 1. İsra Suresi.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

30.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (26.03.2010) - Asiye Teyzenin umre hazırlığı

  (17.03.2010) - Bir çaresizlikten kurtulmak için gayret

  (12.03.2010) - Yaşlıların duaları

  (09.03.2010) - Yaşlılık ve mutluluğun reçetesi

  (02.03.2010) - Ölüden gelen mektup

  (24.02.2010) - Fırtınaları pencereden seyretmek

  (09.02.2010) - Sessizlik içerisindeki sesler

  (02.02.2010) - Okudu, anladı, anlattı

  (26.01.2010) - Bolvadin seyahatinden kalanlar

  (19.01.2010) - Hastaneden kabre giden yol

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl