09 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet DURSUN

Newyork’ta Beş Minare


A+ | A-

‘İslâm’dan, Müslümanlardan duyulan kaygı ya da korku’yu ifade için kullanılan İslamofobi, son yılların tartışılan bir olgusudur. İslâm’ı da rehin alan 11 Eylül’den bu yana, bilhassa Batı’da, terör İslâm ilişkisi çeşitli mahfillerde tartışıladurdu. Batı’da, terör ile İslâm’ı bir arada gösterme çabaları karşısında, İslâm’ın sevgi, barış ve hoşgörüyü yansıtan hakikî yüzünü ortaya koyma refleksi de çeşitli şekillerde kendini gösterdi. “İslâmî terör” olgusuna dayandırılan İslamofobiyi ortadan kaldırabilmek için çeşitli adımlar atıldı.

Son günlerin gözde sinema filmlerinden biri olan Newyork’ta Beş Minare, bu adımlardan biri olarak Amerika’nın İslâm dünyası ile ilgili paranoyasına dikkat çekmekte ve İslâm’ın terörün her türlüsünü tasvip etmeyen hoşgörü dini olduğu mesajını vermekte. Filmin teknik analizini yapacak düzeyde sinema bilgisine sahip değilim; ancak filmin son derece profesyonelce çekildiğini, aksiyon sahnelerinin Hollywood filmlerini aratmadığını ve bu yönüyle takdire şayan olduğunu söyleyebilirim. Benim dikkat çekmek istediğim husus filmin muhtevasıyla ilgili.

İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikâyede, Türkiye’nin yakın dönemine ait bazı olay ve kişilere dikkat çekilerek hoşgörü mesajı ve barış mesajı veriliyor. Amerika’da ele geçirildiği sanılan radikal İslâmcı örgütün lideri Deccal’i teslim almak için Amerika’ya giden Mahsun Kırmızıgül ve Mustafa Sandal ile Newyork polis teşkilâtı şefi arasında geçen diyalog, Amerikalıların Müslümanlara ve İslâm’a bakışını ele veriyor. 11 Eylül’ün enkazında kardeşinin kaldığını ifade eden polis şefi, bütün Müslümanları terörist olarak görme eğiliminde. Bu eğilim, Deccal diye tutuklanan Hacı Gümüş’ün son derece mütavazi, hoşgörü ve sevgi dolu hayatı karşısında bocalıyor. Mustafa Sandal, Hacı Gümüş’e öylesine hayran kalıyor ki, yanlış adamı tutukladıklarını, onu Türkiye’ye götürmemeleri gerektiği konusunda Mahsun Kırmızıgül’e baskı bile yapıyor. Ne var ki, Hacı Gümüş kendisini teslim etmek istemeyen Amerikalı Müslüman dostlarını da ikna ederek Türkiye’ye giderek aklanmak istediğini, bir terörist ve katil olarak suçlanmasını kabul edemeyeceğini belirtiyor ve teslim oluyor.

Filmde beni rahatsız eden hususlardan birincisi, verilen hoşgörü mesajının şekliyle ilgili. Bu görevi üstlenen Hacı Gümüş’ün Hıristiyan olan eşi ve yine Hıristiyan olan damadıyla, İslâm ile Hıristiyanlık arasında bir farkın olmadığı izlenimi uyandırılıyor. Fıkhen halledilmiş olan ehl-i kitaptan biri ile evliliğin nasıl olması gerektiği meselelerine burada girecek değilim; yalnız boynunda haçla dolaşan Hacı Gümüş’ün eşi ve önce kilisede Hıristiyan nikâhı sonra imam nikâhı kıyarak bir Hıristiyanla evlenen kızı çizdikleri aile profili ile kafaları karıştırmakta, dinler arası diyalogla ilgili istifhamlar uyandırmaktadır.

İkinci husus, filmde dürüst ve kahraman polis imajını çizen Mahsun Kırmızıgül’ün Türk istihbaratı ve polis teşkilâtı başta olmak üzere İnterpol’ü bile aldatarak yanlış bilgi ve belgelerle Hacı Gümüş’ü Deccal olarak göstermesi bir çok izleyici gibi beni de çok şaşırttı. Meğer Hacı Gümüş, yıllar önce Mahsun’un babasını öldürdüğünü sandığı kişi imiş ve kendi kan dâvâsına ülkeleri de alet ederek Hacı Gümüş’ü Türkiye’ye getirmek için yalan söylemiş, yalan belgeler düzenlemiş. Kur’ân âyetlerini ezbere okuyabilecek kadar İslâmî bilgiye sahip olan Mahsun’un kan dâvâsına âlet olabilmesi, İslâmî değerleri içselleştirememe konusunda kendi içimizdeki çelişkileri ortaya koymaktaydı.

Son olarak doğduğu yerlerin özlemiyle tutuşan Hacı Gümüş, Bitlisli bir âlimin “Bizim en büyük düşmanımız cehalet, fakirlik ve aramızdaki ayrılıklar”dır sözünü aktarırken kendisinin cehaletten kaçtığını, son yıllarda ise durgun suları bulandırmamak için Türkiye’ye dönmediğini söylüyordu. Türkiye’de suların nasıl bulandığı ve durgunlaştığı, Hacı Gümüş’ün Türkiye’ye dönmekle suların tekrar nasıl bulanacağı, Hacı Gümüş’ün kimi temsil ettiği sorularının cevabı filmde yok. Filmin sonunda gerçek Deccal’in yakalanması ile suçsuzluğu anlaşılan ve serbest bırakılan Hacı Gümüş’ün Bitlis’te Mahsun’un dedesi tarafından vurularak öldürülmesi, filmi trajik bir biçimde sonlandırırken, bu topraklarda cehaletin hükümranlığını da belgeler nitelikteydi.

09.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.12.2010) - Wikileaks üflemeleri

  (30.11.2010) - Başörtüsü yasağının genetik kodları

  (23.11.2010) - Öğretmenim, canım benim

  (11.11.2010) - CHP paradoksu: Halkın partisi olmak ya da olmamak

  (09.11.2010) - Cumhuriyetin kimlik politikaları

  (28.10.2010) - İlelebet yaşayacak cumhuriyet

  (26.10.2010) - Beni de alsana Zafer Amca!

  (22.10.2010) - Iska

  (19.10.2010) - Hoş geldin Üstadım

  (07.10.2010) - Hanefi Avcı olayı


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.