09 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ahmet BATTAL

Liberalizm, hürriyet ve ahlâk


A+ | A-

Geçen yazımda “Hürriyeti herkes ister, ama sınırlarını ve önceliklerini belirlemek zordur” demiştim.

Konu, hürriyet ve ahlâk arasındaki ilişkiyle de ilgilidir.

Siyasal sistemler üzerinde düşünenler, elbette ahlâkı önemsiyorlar. Fakat kaynağı, sınırları ve müeyyideleri hususunda farklılaşıyorlar.

Pratikte bu tartışmalar cinsel sapmalar gibi problemli alanlar üzerinde sığlaşıyor. Ama aslında daha derin ve felsefî temelleri var:

Liberal Düşünce Topluluğunun Atilla Yayla’dan sonraki başkanı Doç. Dr. Bican Şahin, “Liberal Demokrasinin Temelleri: Güncel Demokrasi Tartışmaları” (Oreon Yayınları, 2008) adlı editoryal eserdeki makalesinde “… liberaller ahlâkî bireyciliği de benimsemişlerdir. Kısaca, ahlâkî bireycilik, Immanuel Kant’ın ifadesiyle, bireyin kendisinin dışındaki amaçlara yönelik kullanılabilecek bir ‘araç’ olmayıp, kendi başına bir ‘amaç’ olduğunu ifade eder.” demektedir.

Geçen yazımda da değindiğim üzere, bireyin ve kâinatın varlık sebebi hakkındaki tutumunuz, bireyin uyacağı hukuk ve ahlâk kodlarının kaynağı ve yönü hakkındaki tutumunuzu da etkiler.

İnsanı kâinatın ve yaradılışın bütünlüğünden ayıran bir bakış açısı, meselâ cinsî sapkınlığı, “amaç varlık” olarak tarif ettiği bireyin hürriyet alanında bulunan “ahlâkî tercihlerden bir tercih” olarak tanımlar.

Meselâ Ekin Can Genç, Liberal Düşünce Topluluğunun web sayfasındaki “Sevilmeyen Olmanın Güvenli Olduğu Toplum’u Türkiye’de Yaratmak” başlıklı yazısında, bir yandan sosyal ilişkinin ve bu ilişkiler sebebiyle özgürlük kısıtlamalarının olabileceğini kabul ederken, öte yandan, devletin cinsel sapmalara ve bunları özgürlük adına savunmaya yönelenlere “genel ahlâk” adına müdahale etmesini eleştirmektedir.

Yazıda “demokrasinin de bir gereği” olarak tarif edilen şu cümleler özellikle enteresandır: “Türkiye’de özgür toplumun ortaya çıkması için devlet, ahlâksız olmayı öğrenmelidir. Bu, ahlâklı olmama (immoral) hali değil, ahlâkla alâkasız (amoral) olma halidir; zira ahlâk, bireylere ait bir olgudur. Özgür bireyler, kendi bireyselliklerine göre eşcinselliği ahlâksız bulabilir. Aynı şekilde, eşcinsel bireyler de karşıcinselliği ahlâksız bulabilir. Ancak devletin bu konuda bir hükmü olamaz. Özgür toplumda işlevi bireylerin hak ve özgürlüklerini korumakla kısıtlı olan devlet, ahlâk dayatma zorbalığına girişmemelidir.”

Oysa kâinatı dikkatle tefekkür eden görür ki, insanın kardeşiyle evlenmesini “insanî fıtratı” reddederken, insanın hemcinsiyle evlenmesini “hem insanî fıtratı hem de hayvanî fıtratı” reddeder.

Hayvanlar âleminde dahi fitrî olmayan bir durumun, ancak bir “hastalık” olarak tarif edilmesi gerekir. Dolayısıyla devlet hem hastalığı tedavi etmek hem de bulaşmasını engellemek adına devreye girmelidir.

Özetle, Hakikî ve Mutlak “Bir”i reddettiği için bireyle diğer varlıklar arasındaki bağı da kesen bireysellik anlayışı, “hürriyetin sınırı başkalarına zarar vermemektir” der.

Oysa kâinatı yaratanın “Bir” Vahid-i Ehad olduğuna inanan, kendisini diğer mahlûkattan ayırmaz, “hürriyetin sınırı ne kendisine ne de başkasına zarar vermemektir” der.

Hukuk muhakemeleri kanunu değişiyor

Hakımlerın yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat dâvâsı açılabilecek. Devlet ödediği tazminatı, sorumlu hakime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu edecek. TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin Ocak ayında yasalaşması konusunda uzlaşmaya vardığı tasarılar arasında yer alan ve yaklaşık 1,5 yıl önce TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı önemli düzenlemeler içeriyor. Hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılabilecek. Tazminat davasının açılması, hakime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması ya da mahkumiyet şartına bağlanmayacak. Hakimlerin kusurlu davranışları nedeniyle devlet aleyhine açılan tazminat davaları ile devlet tarafından hakime karşı açılacak rücu davaları Yargıtayda görülecek.

09.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.12.2010) - Liberalizm, hürriyet ve fazilet

  (02.12.2010) - Türk soylu yabancılar

  (30.11.2010) - HSYK’nın iki acil görevi

  (25.11.2010) - Partiler ve ideolojiler

  (23.11.2010) - Yasama faaliyetlerinin kalitesi

  (18.11.2010) - Hakkı kötüye kullanmak mı?

  (16.11.2010) - Bir kurban yazısı

  (09.11.2010) - Bitlis’te beş gökdelen!

  (04.11.2010) - Anayasal ordinans

  (02.11.2010) - Kanun yazmak ve devrim yapmak


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.