"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

My name...

Adnan NACİR
20 Ekim 2019, Pazar 00:09
Kimi bize dost, kimi düşman, birbiri ile anlaşamayan veya birbirine düşman ülkelerin (ABD-Rusya, Suudi Arabistan-İran gibi...), ülkemizi kınamak veya ona karşı durmak konusunda uzlaşmış gibi aynı tepkileri verdiği Barış Pınarı Harekâtı’nı, Amerikalı bir heyetin ziyareti sonrası şimdilik durdurduk.

Hadi, Avrupa Birliği ülkelerini anlarım, mülteciden falan korkuyorlar, alayı haçlı ittifakı... Yav, Almanya, sana ne oluyor? Biz ki, tarihte, yendiğimiz halde senin yenilgin sebebiyle mağlûp sayılmış bir milletiz! Birlik ülkelerine “bi’ durun Allah aşkına, rahat bırakın Türkiye’yi, zaten ortalık karışık...” diyemedin mi? Bırak bunu demeyi, bize ilk karşı çıkanlardan biri sen oldun, yalan mı? Silâh satışına ambargo koydun, ondan sonra “nayn, nayn...” yav, ne naynı? Bak senin “nayn”larına nasıl cevap veriyoruz: 

“Biz girince bak neler oldu

Dünya ülkeleri yandı tutuştu

Şu dünyanın düzenine bak

Müttefiklerim neden yok oldu

Hop tri ni nayn nayn, 

Nayn nayn, ne nayn yav

Hop tri ni nayn nayn, 

Nayn nayn, ne diyon”

Duymuşsunuzdur, Trump’ın yazdığı mektup çok konuşuldu son günlerde. Diplomatik teamülleri bırakın, sokaktaki bir vatandaşın bile kullanmaktan imtina edeceği bir dille yazılmış. Nerede kaldı devlet adamlığı ve ciddiyeti? İtalyan Cumhurbaşkanı Mattarella’ya da, bir İtalyan peyniri olan “mozarella” dediği söyleniyor. Haydi diyelim yanlış anlaşıldı, yarın bir gün, Fransa Cumhurbaşkanı’na da “makaron” demeyeceğinin bir garantisi var mı? Eyyy Trump, söylediklerin yanına kâr mı kalacak sanıyorsun? Kimse cevap vermese de ben veririm, anlıyor musun? Çeker cevabını veririm ve dönüp tweetlerine bile bakmam! Al sana, bu da benim mektubum (başlığı bilerek name koydum; nâme bizim dilimizde mektup demek, senin dilinde de isim... isimleri öğren ki, yanlış hitap etme insanlara!):

My name

One minute!

I’m speech kürsü

Nice to meet you

Where is kra what?

White sea, why to see you?

Evet, İngilizce bilmiyorum ve büyüklerimden duyduğum İngilizce cümleleri yazdım. Beğenmediysen, nâmemi kendi dilimde yazarım, sen de Hakkı Bulut’un bir nağmesi eşliğinde okursun: 

“Yazdığın son mektup şu an elimde,

Okuyup ağlıyorum her kelimede. 

Demek ki, yalanmış aşkın sevgin de.

Akıllı ol diyorsun, böyle olur mu? 

Tweetler artık neyi değiştirir ki? 

Elinle kabrimizi kazdın demek ki... 

Biz zaten dünyada gün görmedik ki... 

Son darbeyi vurdun, bu son mektupla!”

Okunma Sayısı: 3003
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı