"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah’ı bulan, korkudan kurtulur

Ömer Said Tan
13 Temmuz 2025, Pazar
İnsan, yaratılışı itibarıyla aciz, zayıf ve musibetlere açık bir varlıktır.

Bu durum, ona çeşitli fıtrî duygular verilmesini gerekli kılmıştır. Korku, bu duyguların en temel olanlarından biridir. Ancak korku, doğru yönlendirildiğinde insanı Allah’a yaklaştıran bir sığınma vesilesi olurken; yanlış yönlendirildiğinde insanı zillet ve sefalete sürükleyebilir. Risale-i Nur korku damarını iman ve tefekkür süzgecinden geçirerek insanın iç dünyasında nasıl yerli yerine oturması gerektiğini açıkça ortaya koyar.

Allah’ı bulan kişi, aradığı her şeyi bulmuş olur; çünkü kudret, güven ve sığınacak tek merci O’dur. Böylece insan, dünyevî korkulardan ve başkalarına duyulan minnetten kurtulur. Allah’a yönelen kişi, gerçek huzura ve özgürlüğe kavuşur. Sultan-ı Kâinat’ın her şeyin mutlak hâkimi olduğunu, her işin O’nun izni ve emriyle gerçekleştiğini bilen ve buna iman eden bir Müslüman neden korkar? Yaratılışta var olan bu hikmetli duygu olan “korkunun” bir sınırı var mıdır?

Risale-i Nur’da Mü’min, Allah’ın kudretine ve rububiyetine iman ettiğinde, fıtrî korkular yerli yerine oturur ve insanı Allah’a yaklaştıran bir dua ve sığınma vesilesi hâline gelir. Ancak bu korkular yanlış yönlendirilirse, yani Allah’tan başkasından korkulursa, insanı zillete sürükler. Müslüman eğer Allah’tan gerektiği gibi korkarsa, başka hiçbir şeyden korkmasına gerek kalmaz. Fakat imanı zayıfsa ya da gaflete düşerse, o zaman dünyevî korkular galip gelir.

Bediüzzaman, korkunun fıtrî bir duygu olduğunu inkâr etmez; tam tersine bu duygunun Allah’a yöneltilmesi hâlinde insanı selâmete çıkaracağını vurgular. Yani korkunun sınırı vardır ve bu sınır Allah korkusuyla çerçevelenir. Diğer tüm korkular, ancak bu ilâhî çerçeve içinde meşru ve faydalı hâle gelir. Korku damarının yanlış kullanılması hâlinde, insanın ruhu ezilir ve insan her şeyden korkar hâle gelerek hayatı çekilmez hale gelir. İnsan, âciz olduğu hâlde hadsiz musibetlere mâruz kalır. Eğer dayanacağı bir nokta olmazsa, ruhu daima azap çeker.

Risale-i Nur’da geçen “Kadere iman eden, kederden kurtulur.” sözü, insanın kadere, yani Allah’ın her şeyi bir hikmetle takdir ettiğine inanırsa, o zaman lüzumsuz korkulardan kurtulacağını ifade eder. Çünkü başına gelenin boşuna değil, bir anlamla geldiğini bilir.

Bediüzzaman Said Nursî, "Hutuvât-ı Sitte" adlı eserinde şeytanın ve ehl-i ilhadın insanları aldatmak için kullandığı altı hileyi anlatır. Bunlardan biri de “korku” damarının kötüye kullanılmasıdır. Ehl-i ilhad, dün olduğu gibi bugün de bu damar üzerinden mü’minleri sindirmeye çalışmaktadır: “Onunla, korkakları gemlendiriyorlar.” Amaçları, korkak insanları iman ve Kur’an hizmetinden uzaklaştırmaktır. Aynı zamanda bu korku damarı ile iman ve Kur’an hizmetindeki kardeşleri bile birbirinden ayırmaktadır. Bu da korkunun ne derece güçlü ve tehlikeli bir araç hâline gelebileceğini göstermektedir.

Ancak Emirdağ Lâhikası’nda küçük bir haşiye olarak geçen şu ifade bizlere büyük bir ümit vermektedir: “İnsanın en zayıf damarı olan ‘korku’ cihetinde bir şey yapamadılar; idamlarına beş para vermediğimizi anladılar.” İşte, “korku” damarına yöneltilen vehimlere değer ve kıymet vermediğimiz takdirde, sonunda kazanan biz olacağız. 

Okunma Sayısı: 281
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar