"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayasofya'nın anahtarı ve Âlem-i İslâm'ın kaderi Risale-i Nur’dadır

Ali ATAÇ
14 Nisan 2019, Pazar
Ayasofya Camii devletin siyasî iradesi eliyle ibadete kapatılmıştır. Ama yeniden ibadete açılması, ancak milletin sivil iradesiyle mümkündür.

Fakat yeniden ibadete açılması ise, milletin vazifesi değil, resmî iradeyi temsilen siyasî iradenin tasarrufuyla olabilir. Çünkü sivil irade bunu resmî ve siyasî iradeden isteme hakkına sahiptir.

Ama olayın arka planda başka türlüdür. Öyle sanıldığı ve görüldüğü gibi değildir. Çünkü bugün insanlar arasındaki siyasî görüş ayrılıkları sebebiyle halkın iradesi dağınık bir tablo arz etmektedir. Dolayısıyla bu halkın ortak iradenin oluşmasını engellemektedir. Yani dindarların emellerini amele tebdil edilmesini geciktirmektedir.

Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması dindarların vazifesi olmadığına göre; dindarlar aslî vazifelerine bakmalıdırlar. Aslî vazifelerine bakarlarsa, Cenab-ı Hak’ta keremi, rahmeti ve inayetiyle işlerin fıtrî seyrini değiştirebilir.

Bediüzzaman Said Nursî Şuâlar Meyve Risalesi‘nde (On Birinci Şuâ) Kur’ân-ı Kerîm’in Bakara Sûresi 256’nci ve 257’nci âyetlerinin tefsirinde ‘Makam-ı cifrî ve ebcedî ile bin üç yüz elli (1350) tarihine parmak basar ve mânâ-yı işârî ile der: ‘’Gerçi o tarihte, dini, dünyadan tefrik ile dinde ikraha ve icbara ve mücahede-i diniyeye ve din için silâhla cihada muarız olan hürriyet-i vicdan, hükümetlerde bir kanun-u esasî, bir düstur-u siyasî oluyor ve hükümet, lâik cumhuriyete döner. Fakat ona mukabil mânevî bir cihad-ı dinî, iman-ı tahkikî kılıcıyla olacak. Çünkü, dindeki rüşd-ü irşad ve hak ve hakikati gözlere gösterecek derecede kuvvetli bürhanları izhar edip tebyin ve tebeyyün eden bir nur Kur’ân’dan çıkacak’’ diye haber verip bir lem’a-i i’caz gösterir’ der. 

İkinci paragrafta ise:

“Risale-i Nur’daki bütün muvazenelerin aslı, menbaı olarak aynen o muvazeneler gibi mükerreren nur ve zulümat ve iman ve karanlıkları karşılaştırmasıyla gizli bir emaredir ki, o tarihte bulunan cihad-ı mânevî mübarezesinde büyük bir kahraman “Nur” namında Risale-i Nur’dur ki, dinde bulunan yüzer tılsımları keşfeden onun mânevî elmas kılıcı, maddî kılıçlara ihtiyaç bırakmıyor’. Öyle ise, dindarlar ve bilhassa Nur Talebeleri aslî vazifelerine bakmalıdır. Tıpkı Bediüzzaman Said Nursî’ye ‘’Efendim, üzülmeyin, Mehdi gelecek her şeyi düzeltecektir’’ diyen talebesine cevaben ‘’Mehdi geldiğinde seni vazife başında bulsun’’ diyor. Hem de yalnız Ayasofya Camii’nin ibadete açılması için değil, belki İslâm Âlemi’ndeki birçok sorunu hallolması buna bağlıdır. Demek ki Ayasofya’nın kilidini açacak anahtarı ile İslâm Âlemi’nin kaderini değiştirecek Risale-i Nur’dur.

Okunma Sayısı: 2672
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı