"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İspat, ispat çeşitleri ve Risale-i Nur

Ali FERŞADOĞLU
02 Nisan 2021, Cuma
Günümüzün özelliği dâvâ, yani, iddia, değil, delile, belgeye dayanarak ispattır. İspat, doğruyu delil göstererek ortaya koymak, hakikati bilmeyenlere kesin bilgiyle anlatıp izah etmektir.

Tamamen akılda cereyan eder. “İstidlal” denen bu metotta, bir delile dayanarak netice çıkarmak, muhakeme edip sonuca varmaktır. Eserden müessire veya müessirden esere intikalidir.  

Meselâ, ateş varsa duman, yazar-usta varsa eseri vardır. Buna “bürhan-ı limmî” denir. Fakat her zaman geçerli olmayabilir... Yani, yazardır, ama, eseri olmayabilir… 

Eserden müessire yapılan istidlale, “bürhan-ı innî” denir. Duman varsa ateş, kitap varsa yazarı, resim varsa bir ressamı vardır... Bu, birincisine göre şüphelerden daha salim ve daha sağlamdır. 

Birkaç çeşit ispat metodu vardır: 

1. Talilî (tedüktif): Akıl yürüterek olur. Yani ispatı istenen şey, önermeyle önceden doğruluğu ispat edilmiş veya doğru olarak kabul edilmiş iddia (önerme) için zorunlu olan bağı kurmaktır. Matematikteki ispat bu türdendir.

2. Tecrübî ispat: İspatı istenen iddianın tecrübe dünyasında ifadesidir. Meselâ suyun normal şartlarda 100 derecede kaynadığını fiilen tecrübe edip anlatmak veya bir kişinin 200 kiloyu kaldırabileceğini göstermesi gibi... 

Bunun da yanılma payı vardır. Çünkü ölçü aletleri de değişkendir ve sonucu etkilediğinden tam itimada şayan değil. Meselâ suyun sıcaklığını ölçen termometreyi su kabına daldırdığımızda gerçek sıcaklığı ölçmeyiz. Zira termometrenin sıcaklığı da suyun ısısına karışır.  

3. Mantık ilminde, “kaziye-i makbule” denen “büyük zatların sözlerini delilsiz kabul etme.” “İbn-i Sina, İmam-ı Gazali söyledi, gibi. (Zira, ünvanı, “hüccetü’l-İslâm”dır zaten.)  

4. “Bürhan-ı yakîni” diye tabir edilen kesin mantıki, ilmî, tecrübî delillere dayanan bir ispat yolu daha vardır.  

5. Vicdana, sezgiye dayalı ispat: İman esaslarını yalnızca tecrübe ve ilmî meselelerle kabul etmek kâfi değil. Belki, kalbî, ruhi, halî (batınî, içe bakış) hususlar da serdedilmeli ki, insan yüksek marifete ulaşabilsin... Bacon, imanı birinci sıraya, tecrübeyi ikinci sıraya alarak, tecrübenin yanında bir de batınî tecrübeyi kabul eder.  

“İspat etmediğim bir şeyi Risale-i Nur’a koymadım” diyen Bediüzzaman, “Yazılan Sözler tasavvur değil, tasdiktir. Teslim değil imandır. Marifet değil şehadettir, şuhuddur” der.

Okunma Sayısı: 1171
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    2.4.2021 10:35:55

    Bediüzzaman, risale-i nurların dava değil, dava içinde bürhan olduğunu söylüyor. Yani madem eşya var ve sanatlıdır. Elbette bunların bir ustası var. Derken, Buradaki dava eşyanın var olması.Dava içindeki bürhan ise,bu sanatlı eşyanın bir çok yönüyle(esma tecellileri) sanatkarına işaret etmesi.Bunları görmek için, başını kaldırmak ve herbiri hikmetle, birçok vazife ile vazifelendirilmiş eşya ve hadiselere, nazar-ı dikatle bakmak yerterli.

  • Ramazan Çalışan

    2.4.2021 09:47:37

    Evet, ispatın her türlüsü "Risale-i Nur" da var. "Duman varsa ateş, kitap varsa yazarı, resim varsa bir ressamı vardır... Bu, birincisine göre şüphelerden daha salim ve daha sağlamdır." örneğini veriyorsunuz.Bediüzzaman da, gözünle gördüğün bir sanatın sanat karını inkar etmek, gözünle gördüğün sanatı inkar etmekten daha ahmakca dır.Derken Eserden müessire yapılan istidlale, “bürhan-ı innî” nin inkarının mümkün olmadığına işret ediyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı