"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Karşıdaki kişi olabilmek

Ali Rıza AYDIN
24 Şubat 2022, Perşembe
Empati, son yıllarda sıkça kullanılan ve kişinin, başka bir kişinin istek ve duygularını anlayabilmesi, başka bir kimsenin hâlini kavrayabilmesi manasına gelen Fransızca bir kelime!

İnsanımız, öteden beri, içinde bulunduğu zorluğu, çıkmazı; maruz kaldığı olağanüstü bir durumu ifade edebilmek için, “kendini benim yerime koy” demez mi? 

İşte, “eşduyum” ya da “duygudaşlık” olarak da adlandırılan empati de, bir başkasının içinde bulunduğu durumu yahut davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve özümsemek; bir cihette, kendi özünde hissetmektir.  

Yani, “karşıdaki kişi” olabilmektir.  

İşin açıkçası, başkasına yapılan şeyin kendine yapılmış gibi düşünülmesi; kendini, karşıdaki insanın yerine koyarak, ne hissettiğini görmeye, anlamaya, hissetmeye çalışmak. 

Atalarımızın yıllar öncesinden bugüne kayda değer bir mesajı olan, “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” sözünün ta kendisidir, Empati.  

Olumlu maksatlar için kullanıldığında iş birliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu kabiliyet veyahut bu davranış biçimi; kötü maksatla kullanılması hâlinde ise, manipülasyonculuk; diğer bir deyimle etkileyicilik, yönlendiricilik şeklini alır. 

Empati doğru kullanıldığı, buna, iyi niyet hâkim olduğu takdirde insanî ilişkiler gelişir. Meselâ: 

İnsanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. 

Aile içi Empati ise aile fertlerinin kendini, karşısındaki insan yerine koymasıdır. Bu sayede fertler karşısındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre tavrını, nasıl davranacağını belirler. 

Empatinin, karşı tarafın duygu ve düşüncelerini daha iyi anlamayı; merhamet duygusunun gelişmesini; kötü düşünceden arınmayı; yardımlaşma duygusunun pekişmesini; objektif olmayı ve dolayısıyla, sevilen biri olmayı sağladığı ifade ediliyor. 

Peki, Empati yapmak zor mu ya da bu davranışı edinme imkânı yok mu? 

Bu konunun uzmanları, “karşı tarafa açık uçlu sorular sorarak, yavaş hareket ederek, yavaş yorumda bulunarak, yargıya hızlı varmaktan kaçınarak, kendi davranışımızı ve ne istediğimizi anlamaya çalışarak, geçmişten ders çıkararak ve olayları akışına bırakarak Empati kabiliyetini kazanmak mümkündür” diyorlar. 

Haydi bakalım! 

Hep beraber huzur dolu günlere…   

Okunma Sayısı: 1480
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nabi

    24.2.2022 01:48:56

    Güzel bir konuyu ele almışsınız tebrikler.Hakikatte bütün iletişim problemlerimizin ana nedeni yani empati yapamamak.Dert belli, deva da elimizin altında, mesele doğru teşhis ve doğru tedavide vesselam. Selam ve dua ile Allah'aC.C.emanet olunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı