"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kitapla barışık olmak

Ali Rıza AYDIN
22 Eylül 2022, Perşembe
Genel manada, yazılarak veya basılarak bir araya getirilmiş ciltli veya ciltsiz kâğıt yaprakların bütününe “kitap” denir.

Dinî ıstılahta ise kitap, evvela, Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim, yani Kitabullah (Kur’an ayetlerinin kâğıda basılıp ciltlenmiş hâli olan Mushaf-ı Şerif) ve vahy ile inzal olan diğer mukaddes kitaplardır. 

Bütün kitaplar, okumak için vardır. Okumak ise, Allah’ın (cc), Habib-i Edibine (asm) ilk emridir.1 

Her biri on altı sayfadan oluşan birçok formanın bir araya gelmesiyle vücut bulan kitap, günlerin, ayların, hatta yılların sarf edildiği yazma safhasından başlayıp dizgisi, tashihi, mizanpajı, tanzimi, tasarımı, montajı, kalıp ve nihayet, basılmasına kadar uzun bir yolculuğun mahsulüdür. 

Bunun içindir ki, işin arka plânını bilen Arif Nihat Asya, “Bir kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak, kaç senede yazıldığını düşün!” diyor. 

Kitabı yazmak ve imal etmek zahmetli olduğu gibi; onu okumak da, ciddi bir iş! 

Kur’an-ı Kerimde ifadesini bulan, “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”2 sorusuna göre, kitap, okuyucusuna bir cihette sorumluluk yükler. Çünkü “okuyan” bilir; bilen de, bilmeyenle mükâfatta, mücazatta bir olmaz. 

Hz. Ebu Bekir’in (ra); “Kitaplar akıllı kişilerin bahçeleri, faziletli kişilerin güzel kokulu çiçekliğidir” sözü, insana dünya ve ahiret saadetini kazanmada kılavuz olan kitabın fark edemediğimiz değerine değiniyor.  

Hâl böyle olunca kokusunu, rayihasını hissedebilmek, ruhumuza massedebilmek için kitabı, boş zamanı doldurmak için değil; ona zaman ayırarak okunmak gerekir. Yani, kitabı vazgeçilmezler arasına koymak; onu okumayı ise, günlük ihtiyaçlar sınıfına katmak gerekir. 

Malcom X’in, “İnsanlar, bir adamın hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller” sözü, yüzlerce, belki binlerce canlı örneği bulunan bir hakikati haykırmaktadır. 

Kitabı yazarına göre değil, konusuna, mahiyetine göre değerlendirmek; yani kimin yazdığına değil, neyin yazıldığına; diğer bir ifade edişle söyleyene değil,  söylenene bakmak lâzım. 

Ve onu özümsemek, anlamak… 

Zira, “Bir kitabın manası bilinmezse hiçe sukut eder.”3 Yani, kıymetsizliğe; değeri, “yok” denecek dereceye ve derekeye düşer. 

Bilim insanı ve yazar Francis Bacon’un tespiti şu: “Bazı kitaplar tadılmak, bazıları yutulmak ve çok azı da hazmedilmek içindir.” 

Arif Nihat Asya ise şöyle vasfediyor, kitabı:  

“Bizde ayrı sayılmaz bir kitap, bir mihrapdan! 

Ki uğuldar kubbemiz, ‘Oku!’ kitaptan.”4 

Günümüzde her ne kadar dijital dünyasının baskısı, ağırlığı ve cazibesi etkili olsa da,  bir ülkenin hatta insanlığın hafızası olan kâğıda basılı kitaba olan ihtiyaç, dünya var oldukça var olacaktır. 

Kitapla barışık okurları, oldukça… 

Dipnotlar: 

1- Alak Suresi, 1. 

2- Zümer Suresi, 9. 

3- Said Nursi, Sözler, 528. 

4- Arif Nihat Asya, Kökler ve Dallar, 114. 

Okunma Sayısı: 1270
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı