Nisa duâ eder Rabbine, sevip koklayacağı bir bebeği olsun diye.
Anne olmak, “anne” diye seslenecek bir çocuğu olsun ister. Yaradan, duâsına verir ve hanım artık anne adayıdır. Küçük bir can taşır bedeninde. Ayrı bir nefes, ayrı bir kalp... Onu daha karnında iken korur, sever, besler, şefkat gösterir. Ona herhangi bir zarar gelsin istemez. Sonra bahşedilen o nadide çiçek dünyaya açar gözlerini. Etrafını seyreder, tanımaya çalışır. Etrafındakiler ise sevinç, heyecan içinde tebessümle aralarına yeni katılan ferde bakar, ona seslenirler. Yumuşacık teni, cennet kokusu, küçük yumuk elleri, zeytin gözleri herkesi mest eder.
Anne mutlu. Anne şükürde. Anne evlâdı için en güzel hayal ve duâlarda yine.
İster ki canından can verdiği cennet çiçeği hep sağlıklı, mutlu, başarılı, hayırlı yaşasın. Onun kılına bile zarar gelmesin. Gözlerinde hiç yağmur yüklü bulutlar olmasın. Hep birlikte olmak, her şeyi birlikte yapmak ister. Lâkin her zaman, her şey istediğimiz gibi gitmez. Hüzünler, acılar, düşmeler, haksızlıklar hayatın tuzudur. Terbiye edişidir.
Çocuk düşer, bir yeri kanar, annenin yüreği yanar, aklı başından gider. Hastalanır, annenin gözüne uyku girmez.
Çocuk büyür okula başlar, anne kendi okuyormuşçasına didinir durur. Elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışır. Sınav stresini, sonuç mutluluğunu vb. evlâdı ile birlikte yaşar. Gecesi gündüzü birbirine karışır. Yakarışlar, koşturmalar birbiri ardınca devam eder. Ama anne mutludur. Evlâdını en iyi okullarda okutma, onu terbiye ile yetiştirme çabasındadır. İster ki evlâdı okusun, başarılı, hayırlı bir birey olsun. Hem dünya, hem ahiret hayatını güzel geçirsin.
Bir anne daha ne ister ki?
Çocuk başarılı oldukça iyi okullarda okur. Anne dünyaya sığmaz olur. Onun başarılarıyla övünür, mutlu olur.
Evet ben de bir anneyim şükürler olsun ki. Ve evlâtlarımın başarıları beni daima mutlu eder. Aldığım tebriklerle yaptıklarımın, verdiğim eğitimin doğru olduğunu görmek emeğin meyvesidir. Okullar açıldı, yeni bir eğitim ve öğretim dönemi başladı. Anneleri de yeni bir telâş aldı. İşte bu telâş içinde annelere çok iş düşüyor. Sabır, feragat, şefkat ve ilimle evlâtlarını yetiştirmek. İnanın bir anneyi çok mutlu ediyor. Bütün yorgunluk ve strese değiyor. Hani biz anneler “doğumu sancılı olsa da dünyaya gelişi o acıları unutturdu” deriz ya işte çekilen her sıkıntı, güzel gelişmeler sonucu unutuluyor. Bir anne daha ne ister ki?
Hayırlı anne ve hayırlı evlâtlara selâm olsun.