"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dostluk ölçümüz nasıl olmalı?

Cahit ÖZPINAR
04 Temmuz 2020, Cumartesi 00:39
Bir atasözümüz vardır:

“Yiğidi öldür, fakat hakkını yeme” diye. Atasözlerimizin hemen hepsinde olduğu gibi, bundan da derin manalar ve hikmetler vardır.

Yiğit insan öldürülmeye değil yaşatılmaya layıktır. Fakat sen onu öldürsen bile hakkını yemek; yiğitliğini inkâr etme. Çünkü yiğidi öldürmekten daha kötü olan, onun hakkını gasbetmektir.

Bu sözü niçin hatırladığımı arz edeyim.

Evvelki gün bir ahbabımla konuşuyordum. Bazı dostlarına şu veya bu hareketlerinden dolayı kızdığını, onlarla merhabayı kestiğini ifade etti. İş bununla da kalsa iyi idi. Can ciğer dostlarını bu defa iyice yerden yere vuruyor, daha evvelki bütün iyiliklerini asla bahis mevzuu etmek ihtiyacı duymadan şurada burada ne kadar günah sayılan hataları varsa, onları mübalağalandırarak sayıyor, sanki bütün bu günahlar bir anda vukubulmuş gibi bir intiba vererek dostunu iyice gözden düşürmeyi istiyordu.

Oysa, onun bir anda yerden yere vurduğu bu ahbabı söylediği kadar değildi. Gerçi kusurları vardı, ama bu günahları sevabından fazla değildi.

 Huzur-u İlâhide insanlar muhakeme olunurken kusurları ile sevapları tartılacak, şayet sevapları fazla gelecek, günahları bu sevapları yanında az kalacaksa, bu insan Cenab-ı Hakkın affına mazhar olacaktı. Demek ki, biz dostlarımızla münasebetlerimizde, sevap ve günahlarının nispetine bakacağız. Şayet sevap günahından fazla ise onunla dostluk eder, teşrik-i mesai yaparız. Çünkü sevabı fazla olan bu dostumuz Allah’ın affına lâyık olur da bizim affımıza nasıl lâyık olmaz? Bu sebeple, yiğidi öldürsek bile hakkını gizlememeliyiz. Yani, bir dostumuza kızabiliriz. Fakat onun bunca iyiliklerini bir anda topyekûn inkar edip, şurada burada göze çarpan basit kusurlarını bayraklaştırmamalıyız. Bu, dostluğun ve kardeşliğin şiarı değildir.

 Hazret-i Resûlullah (asm buyuruyor ki: “İki Müslüman kardeş iki el gibidir. Bir el kirlendiğinde diğeri onu nasıl yıkar, temizlerse, Müslüman da böyledir. Kardeşi hata ve kusurlarla kirlendiğinde diğerine düşen onu yıkamaktır. Kusurlarını sayarak günahkâr ilan etmek değildir.”

Peygamberler müstesna, hangi insan var ki bütün söylemleri mahz-ı hakikat olsun, hatalı konuşmaktan mahfuz kalsınlar? Öyle ise dostlarımızın neden bunca iyilikleri, hizmetleri unutulur da bir iki hata bayraklaştırılıp bütün dikkatler o kusurlara çekilmek istenir?

İmam-ı Gazali’nin İhyasının cild (4), sayfa (444)’deki (kardeşlik hakkı) bahsine bakınız. İmam-ı Şafii Hazretleri’nin şu sözlerini ibretle göreceksiniz Büyük Imam der ki: “Hiçbir Müslüman yoktur ki, Allah’a (itaat) yanında (isyanı da) olmasın. Ve yine hiç bir insan yoktur ki, Allah’a (isyanı) yanında itaatı da olmasın.”

Hal böyle olunca, insanların bu itaatları ile isyanlarının nisbetine bakacağız. Şayet itaatları, isyanlarına galip geliyorsa o kimse adalet üzeredir. Dostluk eder, komşulukta bulunuruz.

 Aynı eserin yine aynı bahsinde Hazret-i İsa Aleyhisselâm’a ait şu fevkalade ibretli vak’a da nakledilir:

 Hazret-i İsa Aleyhisselâm, Havarilere ders verirken şöyle konuştu:

- Bir kardeşiniz uyurken rüzgâr elbisesini atıp avret yerini açsa ne yaparsınız?

 - Açılan yerini örteriz ey Allah’ın Resulü.

 - Hayır, siz öyle yapmıyorsunuz? Kardeşinizin açılan yerini daha fazla açarak onu rezil etmek tarafını tercih ediyorsunuz?

 - Nasıl olur Ey Allah’ın Resûlü? Bizler böyle bir hata irtikap etmiyoruz!

 Bu defa İsa Aleyhisselâm şöyle izah eder:

- Bir kardeşinizin kusurları sayılıp dökülürken siz de bunu dinliyor, sonra da ilâve yaparak başkalarına aktarıyor musunuz? Şayet böyle yapıyorsanız iyi bilin ki, siz de o kardeşinizin avret yerini açıyorsunuz. Mahrem yerlerinin teşhirine vasıta oluyorsunuz? Hakikî dostlar açmazlar, ancak açılan yeri örterler.

Hakikî dost ve kardeşliğe muvaffak olmak dileği ile...

Okunma Sayısı: 3535
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı